30- Kocası Hür Olan Kendisi De Azad Edilen Cariye Serbest Bırakılır Mı?
3462- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Berire’yi satın aldım, Berire’nin ailesi vela hakkı bize aittir diye şart koştular. Bunu Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e sordum şöyle buyurdular:
(Onu azâd et. vela hakkı para vererek azâd edene aittir.) Âişe diyor ki: Onu azâd ettim sonra Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onu çağırdı ve kocasıyla beraber kalıp kalmamakla onu serbest bıraktı. O zaman Berire bana şunu da bunu da verse onunla birlikte kalmam dedi ve yalnız kalmayı tercih etti, onun kocası hür bir kimse idi. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
3463- Âişe (radıyallahü anha)’dan rivâyete göre, bizzat kendisi Berire’yi satın almak istedi, ailesi onun vela hakkı bize ait olacaktır diye şart koştular. Bu durumu Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e aktardım, O da:
(Onu satın al ve azâd et. vela hakkı azâd edene aittir) buyurdu. Daha sonra Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e bir et getirildi ve bu et Berire’ye sadaka olarak verilen ettendir denildi. O zaman Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):
(O et Berire’ye sadakadır bize ise Berire’nin hediyesidir.) buyurdu. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Berire’yi kocasına dönüp dönmemekte serbest bıraktı kocası hür bir kimseydi. (Sadece Nesâi rivâyet etmiştir.)
٣٠ - باب خِيَارِ الأَمَةِ تُعْتَقُ وَزَوْجُهَا حُرٌّ
٣٤٦٢ - أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ، قَالَ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ، عَنْ مَنْصُورٍ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ، عَنِ الأَسْوَدِ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتِ اشْتَرَيْتُ بَرِيرَةَ فَاشْتَرَطَ أَهْلُهَا وَلاَءَهَا فَذَكَرْتُ ذَلِكَ لِلنَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ ( أَعْتِقِيهَا فَإِنَّمَا الْوَلاَءُ لِمَنْ أَعْطَى الْوَرِقَ ) . قَالَتْ فَأَعْتَقْتُهَا فَدَعَاهَا رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم فَخَيَّرَهَا مِنْ زَوْجِهَا قَالَتْ لَوْ أَعْطَانِي كَذَا وَكَذَا مَا أَقَمْتُ عِنْدَهُ . فَاخْتَارَتْ نَفْسَهَا وَكَانَ زَوْجُهَا حُرًّا .
٣٤٦٣ - أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِيٍّ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، عَنِ الْحَكَمِ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ، عَنِ الأَسْوَدِ، عَنْ عَائِشَةَ، أَنَّهَا أَرَادَتْ أَنْ تَشْتَرِيَ، بَرِيرَةَ فَاشْتَرَطُوا وَلاَءَهَا فَذَكَرْتُ ذَلِكَ لِلنَّبِيِّ صلّى اللّه عليه وسلّم فَقَالَ ( اشْتَرِيهَا وَأَعْتِقِيهَا فَإِنَّ الْوَلاَءَ لِمَنْ أَعْتَقَ ) . وَأُتِيَ بِلَحْمٍ فَقِيلَ إِنَّ هَذَا مِمَّا تُصُدِّقَ بِهِ عَلَى بَرِيرَةَ . فَقَالَ ( هُوَ لَهَا صَدَقَةٌ وَلَنَا هَدِيَّةٌ ) . وَخَيَّرَهَا رَسُولُ اللَّهِ صلّى اللّه عليه وسلّم وَكَانَ زَوْجُهَا حُرًّا .
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.