110. Bâb—Adam Karısıyla Hayızlı İken Cinsî Münâsebet Yaptığı Zaman?
1143. Bize Muhammed b. İsa haber verip (dedi ki), bize Hüşeym rivâyet edip (dedi ki), bize Muğire, İbrahim'den (naklen) haber verdi. HÂ. (Hüşeym dedi ki), bize İsma'îl b. Ebî Hâlid de, Âmir'den (naklen) haber verdi ki, o ikisi (yani İbrahim ve Amir), hanımıyla hayızlı iken cinsî münâsebet yapan kimse hakkında şöyle dediler: Bu, onun yapmış olduğu bir günâhtır. Allah'tan bağış diler, O'na tevbe eder ve bir daha yapmaz.
1144. Bize Muhammed b. İsa haber verip (dedi ki), bize Yahya b. Ebî Zaide, el-Musenna'dan, (O da) Atâ'dan (naklen) onun (yani bir önceki 1139. haberin) aynısını rivâyet etti.
1145. Bize Muhammed b. İsa ve Ebu'n-Nu'mân rivâyet edip dediler ki, bize Abdullah İbnu'l-Mübârek, Ya'kûb İbnul-Ka'kâ'dan, (O) Muhammed b. Zeyd'den, (O da) Sa'îd b. Cübeyr'den (naklen) rivâyet etti (ki, Sa'îd) şöyle dedi: (Kocanın hayızlı karısıyla cinsî münâsebeti), yapmış olduğu bir günâhtır. Ona, keffâret gerekmez.
1146. Bize Muhammed b. İsa haber verip (dedi ki), bize Yahya b. Sa'îd, Ubeydullah b. Ömer'den, (O) Abdurrahman İbnu'l-Kâsım'dan, (O da) babasından (naklen) rivâyet etti ki, O'na (yani Abdurrahman’ın babasına), karısı ile hayızlı iken cinsî münâsebet yapan adamın (ne yapması gerektiği) sorulmuş, O da; "o, Allah'dan özür diler, Allah'a tevbe eder" karşılığını vermişti.
1147. Bize Muhammed b. Yûsuf rivâyet edip (dedi ki), bize Süfyân, İbn Cureyc'den, (O da) Atâ'dan (naklen) rivâyet etti (ki, Atâ') şöyle dedi: "Allah'tan bağış dilersin. Sana (başka) birşey gerekmez. -O, (adam) karısı ile hayızlı iken cinsî münâsebet yaptığı zaman (yapacağı şeyi) kastediyor.
1148. Bize Osman b. Muhammed haber verip (dedi ki), bize Bişr İbnu'l-Mufaddal, Mâlik İbnul-Hattâb el-Anberî'den, (O da) İbn Ebî Muleyke'den (naklen) rivâyet etti (ki, Mâlik) şöyle dedi: Ona (yani İbn Ebî Muleyke'ye), ben dinliyorken, karısıyla hayızlı olduğu halde cinsî münâsebet yapan adamın (ne yapması gerekeceği) sorulmuş, O da; "Allah'tan bağış diler" cevabını vermişti.
1149. Bize Süleyman b. Harb rivâyet edip (dedi ki), bize Hammâd b. Zeyd, Eyyûb'dan, (O da) Ebû Kılâbe'den (naklen) rivâyet etti ki, bir adam Hazret-i Ebû Bekr'e gelip; "rüyada gördüm ki, sanki ben kan işiyorum, (bunun mânâsı nedir?)" demiş, O da; "karınla hayizlı iken cinsî münâsebet yapıyor musun?" diye sormuş. (Adam); "evet" demiş. (O zaman Hazret-i Ebû Bekr) şöyle demiş: "Allah'tan kork ve bir daha yapma."
1150. "Bize Muhammed b. Yûsuf haber verip (dedi ki), bize Süfyân, Hişâm'dan, (O da) Muhammed b. Sirin'den (naklen) rivâyet etti ki:" O, hayızlı iken karısıyla cinsî münâsebet yapan kimse hakkında:
"O, Allah'tan bağış diler" dedi.
١١٠- باب إِذَا أَتَى امْرَأَتَهُ وَهِىَ حَائِضٌ
١١٤٣ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ أَخْبَرَنَا مُغِيرَةُ عَنْ إِبْرَاهِيمَ ح وَأَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ أَبِى خَالِدٍ عَنْ عَامِرٍ فِيمَنْ أَتَى أَهْلَهُ وَهِىَ حَائِضٌ قَالاَ : ذَنْبٌ أَتَاهُ يَسْتَغْفِرُ اللَّهَ وَيَتُوبُ إِلَيْهِ وَلاَ يَعُودُ.
١١٤٤ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَبِى زَائِدَةَ عَنِ الْمُثَنَّى عَنْ عَطَاءٍ مِثْلَهُ.
١١٤٥ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى وَأَبُو النُّعْمَانِ قَالاَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ عَنْ يَعْقُوبَ بْنِ الْقَعْقَاعِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ زَيْدٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ قَالَ : ذَنْبٌ أَتَاهُ وَلَيْسَ عَلَيْهِ كَفَّارَةٌ.
١١٤٦ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْقَاسِمِ عَنْ أَبِيهِ : أَنَّهُ سُئِلَ عَنِ الَّذِى يَأْتِى امْرَأَتَهُ وَهِىَ حَائِضٌ ، قَالَ : يَعْتَذِرُ إِلَى اللَّهِ وَيَتُوبُ إِلَى اللَّهِ.
١١٤٧ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ عَنْ عَطَاءٍ قَالَ : تَسْتَغْفِرُ اللَّهَ وَلَيْسَ عَلَيْكَ شَىْءٌ. يَعْنِى إِذَا وَقَعَ عَلَى امْرَأَتِهِ وَهِىَ حَائِضٌ.
١١٤٨ - أَخْبَرَنَا عُثْمَانُ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ الْمُفَضَّلِ عَنْ مَالِكِ بْنِ الْخَطَّابِ الْعَنْبَرِىِّ عَنِ ابْنِ أَبِى مُلَيْكَةَ قَالَ : سُئِلَ وَأَنَا أَسْمَعُ عَنِ الرَّجُلِ يَأْتِى امْرَأَتَهُ وَهِىَ حَائِضٌ ، قَالَ : يَسْتَغْفِرُ اللَّهَ.
١١٤٩ - حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ : أَنَّ رَجُلاً أَتَى أَبَا بَكْرٍ فَقَالَ : رَأَيْتُ فِى الْمَنَامِ كَأَنِّى أَبُولُ دَماً. قَالَ : تَأْتِى امْرَأَتَكَ وَهِىَ حَائِضٌ؟ قَالَ : نَعَمْ. قَالَ : اتَّقِ اللَّهَ وَلاَ تَعُدْ.
١١٥٠ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ هِشَامٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سِيرِينَ فِى الَّذِى يَقَعُ عَلَى امْرَأَتِهِ وَهِىَ حَائِضٌ ، قَالَ : يَسْتَغْفِرُ اللَّهَ.
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.