1- ABDEST VE CÜNÜPLÜK DOLAYISIYLA GUSÜL İÇİN GEREKLİ SU MİKTARI HAKKINDA GELEN HADÎSLERİ BEYÂNI BÂBI
279) ... Sefine (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir:
Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir müd (miktarı su) ile abdest alırdı ve bir Sa (miktarı su) ile guslederdi.
280) ... Âişe (radıyallahü anha)’dan şöyle söylediği rivâyet edilmiştir:
Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir müd (miktarı su) ile abdest alırdı ve bir Sa (miktarı su) ile guslederdi.
281) ... Cabir (radıyallahü anh)’den şöyle söylediği rivâyet edilmiştir:
Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir müd (miktarı su) ile abdest alırdı ve bir Sa (miktarı su) ile guslederdi.
282) ... Muhammed bin Akil bin Ebi Talib (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre babası Akil bin Ebi Talib, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in şöyle buyurduğunu söylemiştir:
( Abdest için bir müd (miktarı su) ve gusül için bir "sa" (miktarı su) yeterdir. )
Akil’in bu hadisi rivâyet etmesi üzerine (tabiinden) bir adam: ( Bu miktar su bize kafi gelmez) deyince, Akil : (Bu miktar su senden daha hayırlı ve saçı daha çok olan zata şüphesiz yetiyordu. ) dedi. Akil (zat derken) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’i kasdediyordu. )
١ - باب مَا جَاءَ فِي مِقْدَارِ الْمَاءِ لِلْوُضُوءِ وَالْغُسْلِ مِنَ الْجَنَابَةِ
٢٧٩ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، عَنْ أَبِي رَيْحَانَةَ، عَنْ سَفِينَةَ، قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ يَتَوَضَّأُ بِالْمُدِّ وَيَغْتَسِلُ بِالصَّاعِ .
٢٨٠ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ، عَنْ هَمَّامٍ، عَنْ قَتَادَةَ، عَنْ صَفِيَّةَ بِنْتِ شَيْبَةَ، عَنْ عَائِشَةَ، قَالَتْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ يَتَوَضَّأُ بِالْمُدِّ وَيَغْتَسِلُ بِالصَّاعِ .
٢٨١ - حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ، حَدَّثَنَا الرَّبِيعُ بْنُ بَدْرٍ، حَدَّثَنَا أَبُو الزُّبَيْرِ، عَنْ جَابِرٍ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ كَانَ يَتَوَضَّأُ بِالْمُدِّ وَيَغْتَسِلُ بِالصَّاعِ .
٢٨٢ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُؤَمَّلِ بْنِ الصَّبَّاحِ، وَعَبَّادُ بْنُ الْوَلِيدِ، قَالاَ حَدَّثَنَا بَكْرُ بْنُ يَحْيَى بْنِ زَبَّانَ، حَدَّثَنَا حِبَّانُ بْنُ عَلِيٍّ، عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِي زِيَادٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ عَقِيلِ بْنِ أَبِي طَالِبٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ جَدِّهِ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ( يُجْزِئُ مِنَ الْوُضُوءِ مُدٌّ وَمِنَ الْغُسْلِ صَاعٌ ). فَقَالَ رَجُلٌ لاَ يُجْزِئُنَا . فَقَالَ قَدْ كَانَ يُجْزِئُ مَنْ هُوَ خَيْرٌ مِنْكَ وَأَكْثَرُ شَعَرًا . يَعْنِي النَّبِيَّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ .
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.