Nâzab, Ubeyhu, Ayzâr ve Eysâmâr adında dört evlâdı olan Hârûn aleyhisselâm, İsrâiloğullarının nankörlükleri üzerine cenâb-ı Hakk'ın kendilerini Tîh çölünde kalmaya mahkum ettiği kırk senenin sonlarına doğru, Hazret-i Mûsâ'dan birkaç sene veya bir rivâyete göre üç sene evvel vefât etmiştir.
Allahü teâlâ Hazret-i Mûsâ'ya vahy ederek; “Ben kardeşin Hârûn'un rûhunu kabz edeceğim. Filan dağa gitmenizi istiyorum.” buyurdu. Bu ilâhî emir üzerine; Mûsâ, Hârûn aleyhimesselâm ve oğulları bildirilen dağa doğru yürümeye başladılar. Şehirden uzaklaşıp, dağa vardıkları zaman, ışık saçan bir mağaraya girdiler. Mağara içinde; süslü, güzel işlemeli bir taht görüp, etrâfında; “Bu eşsiz taht kimin bedenine uygun gelirse onundur” diye yazılı idi. Bunun üzerine Hârûn aleyhisselâm çıkıp yattı ve tam geldi. “Bu bana uygundur” dedi. Oradan inerken Azrâil aleyhisselâm bir genç sûretinde gelip; “Hârûn'un (aleyhisselâm) rûhunu kabz etmek için geldim” dedi. Hârûn aleyhisselâm, Hazret-i Mûsâ ve kendi oğullarıyla helâlleşti. Mûsâ aleyhisselâma; “Oğullarımı hoş tutasın.” diye ona ısmarladı. O sırada Azrâil aleyhisselâm rûhunu kabz etti. Mûsâ aleyhisselâm, Hârûn'un aleyhisselâm evlâdıyla birlikte cenâze namazını kılıp, o mağaraya defnettiler.
Hârûn aleyhisselâmın vefâtından sonra Mûsâ aleyhisselâm geri dönüp, kavminin yanına geldi. Yanında Hârûn aleyhisselâmın olmadığını gören İsrâiloğulları, Mûsâ aleyhisselâma iftirâ edip; “Sen bizim Hârûn'u çok sevdiğimizi anlayınca, hased ettin ve götürüp öldürdün.” dediler.
Onların bu çirkin sözleri karşısında, Mûsâ aleyhisselâm; “Size yazıklar olsun. Bana, kardeşimi öldürdüğümü söylüyorsunuz.” dedi. Fakat kavmi onun üzerine daha da düşüp, iddialarında ısrâr ettiler. Mûsâ aleyhisselâm iki rekat namaz kılıp Allahü teâlâya duâ etti ve Hârûn'u aleyhisselâm onlara göstermesini diledi.
Allahü teâlâ, Hârûn aleyhisselâmı içinde vefât ettiği taht ile birlikte onların görebilecekleri, yerle gök arasında bir yere indirdi. Onun, kardeşi Mûsâ aleyhisselâm tarafından öldürülmediğini gösterdi. Hazret-i Ali'den gelen rivâyette de; Mûsâ ve Hârûn (aleyhimesselâm) birlikte dağa gittiler. Hârûn aleyhisselâm orada vefât etti. Hârûn aleyhisselâmın vefâtıyla ilgili başka rivâyetler de vardır. Kabrinin nerede olduğu husûsundaki rivâyetler de çeşitlidir.
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.