37. Bâb - Alimlere Saygı Gösterme Hakkında
415. Bize İbrahim b. İshak, Bakıyye'den haber verdi (ki, o şöyle demiş: Bana Habıb b. Salih rivâyet edip şöyle dedi: Hâlid b. Ma'dân'dan korktuğum gibi insanların hiçbirinden korkmadım.
416. Bize Ebû Nu'aym haber verip (dedi ki) bize Süfyân, Mugire'den, onun şöyle dediğini rivâyet etti: İbrahim'den, hükümdardan korkar gibi korkardık.
417. Bize Süleyman b. Harb haber verip (dedi ki) bize Hammâd b. Zeyd, Eyyûb'dan, onun şöyle dediğini rivâyet etti: Sa'îd b. Cübeyr bir gün, bir hadis rivâyet etti. Ben de kalkıp tekrar etmesini istedim. Bunun üzerine bana şöyle dedi: Her vakit süt sağıp içirmiyorum! (Mecmau'l -Emsal, 3/111. Burada son kelimenin harekesi, "...... içmiyorum" manasına gelecek şekilde harekelenmiştir.)
418. Bize Muhammed b. Humeyd haber verip (dedi ki) bize Hârûn -ki o İbnu'l -Mugire'dir. - ve Yahya b. Durays, Amr b. Ebi Kays'dan, (o da) Atâ'dan (naklen) rivâyet etti ki Ebû Abdirrahman yolda hadis rivâyetini kerih görmüştür.
419. Bize Abdullah b. İmrân haber verip (dedi ki) bize Yahya b. Durays rivâyet edip (dedi ki) bize Ebû Sinan, Habib b. Ebî Sâbit'den, onun şöyle dediğini rivâyet etti: Sa'îd b. Cübeyr'in yanındaydık. Bir ara bir hadis rivâyet etti de bir adam ona; "Bunu sana kim rivâyet etti?" -veya "Bunu kimden işittin?" dedi. Bundan dolayı o kızdı ve, (soran adam) kalkıp gidinceye kadar bizi hadis rivâyetinden mahrum etti.
420. Bize Ebû Ma'mer haber verip (dedi ki) bize İsmail b. İbrahim, Süfyân'dan, (o) ez -Zührî'den, (o da) Ebû Seleme'den (naklen) rivâyet etti (ki, Ebû Seleme) şöyle dedi: Şayet İbn Abbâs'a yumuşak davransaydım ondan çok ilim elde ederdim
421. Bize el -hakem İbnu'l -Mübârek haber verip (dedi ki) bize Bakıyye Ümmü Abdillah bint. Hâlid'den, onun şöyle dediğini haber verdi: İlme, babamdan daha saygılı hiç kimse görmedim.
٣٧- باب فِى تَوْقِيرِ الْعُلَمَاءِ
٤١٥ - أَخْبَرَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ إِسْحَاقَ عَنْ بَقِيَّةَ قَالَ حَدَّثَنِى حَبِيبُ بْنُ صَالِحٍ قَالَ : مَا خِفْتُ أَحَداً مِنَ النَّاسِ مَخَافَةَ خَالِدِ بْنِ مَعْدَانَ.
٤١٦ - أَخْبَرَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ مُغِيرَةَ قَالَ : كُنَّا نَهَابُ إِبْرَاهِيمَ هَيْبَةَ الأَمِيرِ.
٤١٧ - أَخْبَرَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ - هُوَ ابْنُ زَيْدٍ - عَنْ أَيُّوبَ قَالَ : حَدَّثَ سَعِيدُ بْنُ جُبَيْرٍ يَوْماً بِحَدِيثٍ فَقُمْتُ إِلَيْهِ فَاسْتَعَدْتُهُ فَقَالَ : مَا كُلَّ سَاعَةٍ أَحْلُبُ فَأُشْرَبُ.
٤١٨ - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ حُمَيْدٍ حَدَّثَنَا هَارُونُ - هُوَ ابْنُ الْمُغِيرَةِ - وَيَحْيَى بْنُ ضُرَيْسٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ أَبِى قَيْسٍ عَنْ عَطَاءٍ : أَنَّ أَبَا عَبْدِ الرَّحْمَنِ كَرِهَ الْحَدِيثَ فِى الطَّرِيقِ.
٤١٩ - أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عِمْرَانَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ ضُرَيْسٍ حَدَّثَنَا أَبُو سِنَانٍ عَنْ حَبِيبِ بْنِ أَبِى ثَابِتٍ قَالَ : كُنَّا عِنْدَ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ فَحَدَّثَ بِحَدِيثٍ ، فَقَالَ لَهُ رَجُلٌ : مَنْ حَدَّثَكَ هَذَا أَوْ مِمَّنْ سَمِعْتَ هَذَا؟ فَغَضِبَ وَمَنَعَنَا حَدِيثَهُ حَتَّى قَامَ.
٤٢٠ - أَخْبَرَنَا أَبُو مَعْمَرٍ : إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ عَنْ سُفْيَانَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ قَالَ : لَوْ رَفَقْتُ بِابْنِ عَبَّاسٍ لأَصَبْتُ مِنْهُ عِلْماً كَثِيراً.
٤٢١ - أَخْبَرَنَا الْحَكَمُ بْنُ الْمُبَارَكِ أَخْبَرَنَا بَقِيَّةُ عَنْ أُمِّ عَبْدِ اللَّهِ بِنْتِ خَالِدٍ قَالَتْ : مَا رَأَيْتُ أَحَداً أَكْرَمَ لِلْعِلْمِ مِنْ أَبِى.
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.