Mü'minlere mükâfat ve nîmet için hazırlanmış olan Cennet ve inanmıyanlara azâb için hazırlanmış olan Cehennem (şimdi) vardır. Her ikisini de Allahü teâlâ yoktan var etmiştir. (Kıyâmet'te her şey yok edilip tekrar yaratıldıktan sonra) ebedî olarak varlıkta kalacaklar hiç yok olmayacaklardır.
Allahü teâlâ, Kuranı kerîmde, Al-i İmrân sûresinin 133. âyetinde meâlen; "Rabbinizin mağfiretine ermek ve göklerin eninde olup, müttekîler için hazırladığımız Cennet’e girmek için müsabaka edin" buyurdu. Ayet-i kerîmede geçen "Ü’iddet: Hazırlanmıştır" kelimesi, Cennet ve Cehennem’in hâlen yaratılmış ve mevcut olduğunu bildirmektedir.
Allahü teâlâya, peygamberlere, Cennet ve Cehennem’e, meleklere inanmıyanlar; eski insanlar câhil imiş, tabîat kuvvetleri karşısında âciz, zavallı kalarak, hayâlî şeylere inanmışlar. Uydurdukları şeylere tapınarak, yalvararak, küçüklüklerini göstermişler. Hâlbuki, bugün atom asrındayız. Tabîate hâkim olup istediğimizi yapıyoruz. Tabîat kuvvetleri hâricinde bir şey yoktur. Cennet, Cehennem, cin, melek, eski insanların uydurduğu şeylerdir. Gidip gören var mı? Görülmeyen, tecrübe edilmeyen şeylere inanılır mı?" diyorlar. İnanmıyanların bu sözleri, târihten haberleri olmadığını gösteriyor. Târih boyunca, her asırda gelen câhiller, kendilerini akıllı, bilgili, eski insanları câhil sanmışlar, Âdem aleyhisselâmdan beri, her asırda gönderilen dinleri, eski câhillerin sözleri diyerek bozmuşlar ve inkâr etmişlerdir. Kur'ân-ı kerîmin bir çok yerinde, kâfirlerin böyle sözleri bildirilmekte ve cevap verilmektedir. Meselâ Mü'minûn sûresinin 30. âyet-i kerîmesinden sonra meâlen buyuruluyor ki: "Nûh'a (aleyhisselâm) inanmadılar. Onları suda boğduk. Ondan sonra yarattığımız insanlara, içlerinden peygamber gönderdik. Allahü teâlâya ibâdet ediniz. İbâdet edilecek O'ndan başkası yoktur. O'nun azâbından korkunuz! dedik. Dinlemiyenlerden, öldükten sonra tekrar dirilmeğe inanmayanlardan, dünyâ nîmetlerini bol bol vermiş olduğumuz bir çoğu, bu peygamber sizin gibi yiyip içiyor. Kendiniz gibi birçok şeye muhtâç olan birine inanırsanız, aldanmış, ziyân etmiş olursunuz. Peygamber size, ölüp kemikleriniz çürüyüp toz toprak olduktan sonra, tekrar dirilerek kabirden kalkacaksınız diyor. Hiç böyle şey olur mu? Ne varsa, ancak bu dünyâdadır. Cennet, Cehennem hep buradadır. Bu dünyâ böyle gelmiş böyle gider, öldükten sonra bir daha dirilmek yoktur, dediler."
Kıyâmet günü vardır. O gün, elbette gelecektir. O gün, gökler parçalanacak, yıldızlar dağılacak, yeryüzü ve dağlar, parçalanarak yok olacakdır. Kur'ân-ı kerîm, bunları haber veriyor ve müslümanların bütün fırkaları, buna inanıyor. Buna inanmayan îmânsız olur. Kıyâmette, bütün mahlûklar, yok olup, tekrar yaratılacak, herkes mezârdan kalkacak. Allahü teâlâ çürümüş toz olmuş kemikleri yine diriltecektir. O gün, terâzî kurulacak, herkesin hesâb defterleri uçarak, iyilere sağ taraflarından, kötülere sol taraflarından gelecektir. Cehennem üzerindeki Sırat köprüsünden geçilecek, iyiler geçip Cennet’e gidecek; Cehennemlikler de Cehennem’e düşecektir. Bu bildirdiklerimiz, olmayacak şeyler değildir. Muhbir-i sâdık yâni Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) haber verdiği için hemen kabûl etmek, inanmak lâzımdır. Hayâle kapılarak şüpheye düşmemelidir. Allahü teâlâ Haşr sûresi 7. âyetinde; "Resûlümün getirdiklerini alınız!" yâni, her söylediğine inanınız! buyuruyor. Kıyâmet günü Allahü teâlânın izni ile iyiler, kötülere şefâat edecek, araya gireceklerdir. Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem); "Şefâatim, ümmetimden günahı büyük olanlaradır" buyuruyor. Kâfirler, hesâbdan sonra Cehennem’e girecek, Cehennem’de ve azâbda ebedî kalacaklardır. Mü'minler, Cennet’te ve Cennet nîmetlerinde sonsuz kalacaklardır. Günahı, sevâbından çok olan mü'minlerin, Cehennem’e girip, günahlarına karşılık, bir müddet azâb görmeleri câiz ise de, bunlar, Cehennem’de sonsuz kalmayacaklardır. Kalbinde zerre kadar îmân olan bir kimse, Cehennem’de sonsuz kalmayacak, rahmet-i ilâhiyeye kavuşarak Cennet’e girecektir.
Mü'minler Cennet’e girince burada sonsuz kalacaklar ve hiç çıkmayacaklardır. Bunun gibi inanmıyanlar da Cehennem’e girince sonsuz kalacaklar, ebedî olarak âzâb çekeceklerdir. Kalbinde zerre kadar îmânı bulunanı günahlarının çokluğu sebebi ile Cehennem’e soksalar da, günahları kadar azâb edip, sonunda Cehennem’den çıkarırlar ve onun yüzünü siyah yapmazlar. Kâfirlerin yüzleri ise siyah yapılır. Mü'minleri Cehennem’de zincire bağlamazlar. Boyunlarına tasma takmazlar. Böylece kalplerindeki zerre kadar îmânın hürmeti, kıymeti belli olur.
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.