25- KİŞİYİ İYİ HASLET VE GÜZEL SIFATLARIYLA ANMAK BÂBI
4361 - “... Ebû Züheyr es-Sakafî (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir:
Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Nebâvet veya Benâvefte (râvi dedi ki Nebâvet Tâif'ten bir yerdir) bize bir konuşma yaparak :
(Nerde ise cennetlik olanları cehennemlik olanlardan ayırdedip tanıyabilirsiniz,) buyurdu. Sahâbîler:
Onları ayırdedip tanımak ne ile (olabilir) ? diye sordular. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) :
(İyilikle anmak ve kötülükle anmak suretiyle (olur). (Çünkü) siz birbiriniz hakkında (şâhidlik eden) Allah'ın şâhidlerisiniz,) buyurdu. "
4362 - “... Külsûm el-Huzâî (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir:
Bir adam Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in yanına gelerek :
Yâ Resûlallah! İyilik ettiğim zaman iyilik ettiğimi ve fenalık ettiğim zaman fenalık ettiğimi nasıl bilebilirim? diye sordu. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) :
(Senin (ne ettiğini bilen) komşuların: İyilik ettin, dedikleri zaman hakikaten iyilik etmişsin ve onlar : Fenalık ettin, dedikleri zaman gerçekten fenalık etmişsin,) buyurdu. "
4363 - “... Abdullah (bin Mes'ûd) (radıyallahü anh)'den rivâyet edildiğine göre bir adam; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e:
İyilik ettiğim zaman (yaptığım işin iyi olduğunu) ve fenalık ettiğim zaman (yaptığım işin fena olduğunu) nasıl bilebilirim? diye sordu. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (de):
(Sen (ne yaptığını bilen dindar) komşularını : İyilik ettin, söylerken işittiğin zaman muhakkak iyilik etmiş (olur) sun ve sen onlar : Fenalık ettin, derken işitince gerçekten fenalık etmiş (olur) sun,) buyurdu. "
4364 - “... İbn-i Abbâs (radıyallahü anhümâ)’dan rivâyet edildiğine göre; Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu, demiştir:
(Cennetlik olan (mü'min) o kimsedir ki Allah onun iki kulağını, (işlediği) iyi bir şeyden dolayı insanların övgüsü ile doldurur. Kendisi de (hayır ile anıldığını) işitir. Cehennemlik olan da o kimsedir ki Allah onun iki kulağını (işlediği) şer bir şeyden dolayı insanların (onu) fena anmaları sözleriyle doldurur. Kendisi de (şer ile anıldığını) duyar.) "
4365 - “... Ebû Zerr (radıyallahü anh)’dan. Şöyle demiştir :
Ben, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e:
Adam Allah (rızâsı) için (hayırlı) şey işler. İnsanlar da bu işten dolayı onu severler (yani bu duruma ne buyurulur)? dedim. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) :
(Bu (sevgi), mü'minin (kavuşacağı) müjdenin âcil olanıdır,) buyurdu. "
4366 - “... Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: Bir adam:
Yâ Resûlallah! Ben (hayırlı) bir iş yaparım. Sonra (o işi yaptığım) duyulur. Ben de duyulmasından hoşlanırım (yani bu duruma ne buyurulur)? dedi. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) :
(Senin için iki sevab vardır: Gizli yapmak sevabı ve açıktan yapma sevabı,) buyurdu. "
٢٥ - باب الثَّنَاءِ الْحَسَنِ
٤٣٦١ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ، أَنْبَأَنَا نَافِعُ بْنُ عُمَرَ الْجُمَحِيُّ، عَنْ أُمَيَّةَ بْنِ صَفْوَانَ، عَنْ أَبِي بَكْرِ بْنِ أَبِي زُهَيْرٍ الثَّقَفِيِّ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ خَطَبَنَا رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ بِالنَّبَا أَوِ النَّبَاوَةِ - قَالَ وَالنَّبَاوَةُ مِنَ الطَّائِفِ - قَالَ ( يُوشِكُ أَنْ تَعْرِفُوا أَهْلَ الْجَنَّةِ مِنْ أَهْلِ النَّارِ ). قَالُوا بِمَ ذَاكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ ( بِالثَّنَاءِ الْحَسَنِ وَالثَّنَاءِ السَّيِّئِ أَنْتُمْ شُهَدَاءُ اللَّهِ بَعْضُكُمْ عَلَى بَعْضٍ ).
٤٣٦٢ - حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ، عَنِ الأَعْمَشِ، عَنْ جَامِعِ بْنِ شَدَّادٍ، عَنْ كُلْثُومٍ الْخُزَاعِيِّ، قَالَ أَتَى النَّبِيَّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ رَجُلٌ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ كَيْفَ لِي أَنْ أَعْلَمَ إِذَا أَحْسَنْتُ أَنِّي قَدْ أَحْسَنْتُ وَإِذَا أَسَأْتُ أَنِّي قَدْ أَسَأْتُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ ( إِذَا قَالَ جِيرَانُكَ إِنَّكَ قَدْ أَحْسَنْتَ فَقَدْ أَحْسَنْتَ وَإِذَا قَالُوا إِنَّكَ قَدْ أَسَأْتَ فَقَدْ أَسَأْتَ ).
٤٣٦٣ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى، حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ، أَنْبَأَنَا مَعْمَرٌ، عَنْ مَنْصُورٍ، عَنْ أَبِي وَائِلٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ، قَالَ قَالَ رَجُلٌ لِرَسُولِ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ : كَيْفَ لِي أَنْ أَعْلَمَ إِذَا أَحْسَنْتُ وَإِذَا أَسَأْتُ قَالَ النَّبِيُّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ : ( إِذَا سَمِعْتَ جِيرَانَكَ يَقُولُونَ قَدْ أَحْسَنْتَ فَقَدْ أَحْسَنْتَ وَإِذَا سَمِعْتَهُمْ يَقُولُونَ : قَدْ أَسَأْتَ فَقَدْ أَسَأْتَ ).
٤٣٦٤ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى، وَزَيْدُ بْنُ أَخْزَمَ، قَالاَ حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، حَدَّثَنَا أَبُو هِلاَلٍ، حَدَّثَنَا عُقْبَةُ بْنُ أَبِي ثُبَيْتٍ، عَنْ أَبِي الْجَوْزَاءِ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ : ( أَهْلُ الْجَنَّةِ مَنْ مَلأَ اللَّهُ أُذُنَيْهِ مِنْ ثَنَاءِ النَّاسِ خَيْرًا وَهُوَ يَسْمَعُ، وَأَهْلُ النَّارِ مَنْ مَلأَ أُذُنَيْهِ مِنْ ثَنَاءِ النَّاسِ شَرًّا وَهُوَ يَسْمَعُ ).
٤٣٦٥ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ، حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، عَنْ أَبِي عِمْرَانَ الْجَوْنِيِّ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الصَّامِتِ، عَنْ أَبِي ذَرٍّ، عَنِ النَّبِيِّ ـ صلّى اللّه عليه وسلّم ـ قَالَ قُلْتُ لَهُ : الرَّجُلُ يَعْمَلُ الْعَمَلَ لِلَّهِ فَيُحِبُّهُ النَّاسُ عَلَيْهِ قَالَ : ( ذَلِكَ عَاجِلُ بُشْرَى الْمُؤْمِنِ ).
٤٣٦٦ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ، حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ، حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ سِنَانٍ أَبُو سِنَانٍ الشَّيْبَانِيُّ، عَنْ حَبِيبِ بْنِ أَبِي ثَابِتٍ، عَنْ أَبِي صَالِحٍ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ قَالَ رَجُلٌ : يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّي أَعْمَلُ الْعَمَلَ فَيُطَّلَعُ عَلَيْهِ فَيُعْجِبُنِي قَالَ : ( لَكَ أَجْرَانِ : أَجْرُ السِّرِّ وَأَجْرُ الْعَلاَنِيَةِ ).
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.