Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Süleymân Aleyhisselâmın dîni

Süleymân Aleyhisselâmın dîni || Peygamberler Ansiklopedisi || Hadis Kütüphanesi

Âdem aleyhisselâmdan Muhammed aleyhisselâma kadar, inanılacak şeylerde hiç bir değişiklik olmadı. Bütün peygamberler (aleyhimüsselâm), aynı îmânı söylediler. Ancak, amelde bâzı değişiklikler oldu. Süleymân aleyhisselâm zamanında da, Dâvûd aleyhisselâm zamanındaki gibi, Mûsâ aleyhisselâmın şeriatına göre amel edildi.
Süleymân aleyhisselâmın hükmü, her tarafta geçmiş ve dîni de her yerde yayılmıştır. Zamânında herkes îmân etmiş, yeryüzünde pek az îmânsız kimse kalmıştı.
Oniki kabîleden meydana gelen Benî İsrâil, Süleymân aleyhisselâmın vefâtından sonra ikiye ayrıldı. On kabîle İsrâil, diğer ikisi de Yehûda devletini kurdular. Azgınlaşarak hak yoldan ayrılıp, taşkınlık ettiler. Tevrât'ı ve Zebur'u değiştirip, Mûsâ aleyhisselâmdan beri gelen hak dîni bozdular. Kendilerine gönderilen bir çok peygamberi öldürdüler. Gadab-ı ilâhîye uğradılar. İsrâil devleti M.Ö. 721'de Asurîler; sonra da, Yehûda devleti M.Ö. 586'da Bâbilliler tarafından yıkıldı. Bâbil hükümdârı Buhtunnasar, Kudüs'ü yakıp yıktı. Yahudilerin çoğunu öldürdü, kalanlarını da Bâbil'e sürdü.
Buhtunnasar, fütuhatını daha da ileriye götürdü. Her tarafı işgal etti. Dünyâyı hâkimiyeti altına alan iki îmânsız kraldan biri oldu. Başkenti olan Bâbil'i görülmemiş bir şekilde imar etti. Doğuda ve batıda kendisine karşı çıkacak hükümdâr kalmadı. Bu durum, onun gurur ve kibrine sebep oldu. Tanrılık iddia etmeye kalkıştı. İnsanları zulmü altında inletti. Sonra aklını kaybedip, kendisini öküz zanneder oldu. Bu hâlde, yedi sene ormanlarda gezdi. Bu zaman zarfında, devleti hanımı idâre etti. Ölümünden bir sene önce aklı tekrar iâde edildi. Bir sene daha hüküm sürdükten sonra öldü.
Buhtunnasar'ın Kudüs'ü yağmalaması esnâsında, gökten inen Tevrât ve Zebur yakılıp yok edildi. Asıl Tevrât kırk cüz idi. Tevrât'ın, zamanla bir çok yerleri unutuldu, değiştirildi. Muhtelif kimselerin hatırlarında kalan âyetlerini yazmaları netîcesinde, Tevrât isminde birbirlerini tutmayan çeşitli risaleler ortaya çıktı. Miladdan takriben dörtyüz sene evvel yaşamış olan Azrâ, bunları topladı ve şimdiki Ahd-i atîk’deki Tevrât'ı yazdı. İran hükümdârı Şireveyh, Bâbillileri yenince, Benî İsrâil'in tekrar Kudüs'e dönmelerine izin verdi. Benî İsrâil, M.Ö. 520'den sonra Mescid-i Aksâ'yı yeniden tâmir ettiler. Önce Perslerin, sonra da Makedonyalıların idâresi altında yaşadılar. M.Ö. 63 senesinde, Kudüs, Romalı kumandan Pompey tarafından zabtedildi. Pompey, yahudileri dağıttı. Şehri ve Mescid-i Aksâ'yı yakıp, yıktı. Böylece, Roma devleti hâkimiyetine girdiler. M.Ö. 24'te Romalıların Benî İsrâil soyundan gelen Filistin valisi Herod, mabedi tekrar yaptırdı.
İsrâiloğulları, Mûsâ aleyhisselâma inen Tevrât'a ve Dâvûd aleyhisselâma inen Zebur'a bir çok yabancı parçalar, hurafeler eklemişlerdi.
Romalıların idâresi altında iken, İsrâiloğullarını ve diğer insanları ıslâh için Îsâ aleyhisselâm peygamber olarak gönderildi. İsrâiloğulları, Îsâ aleyhisselâmın peygamberliğini tanımak istemediler. Çünkü onlar, Tevrât’da yazıldığı gibi bir peygamber geleceğini biliyorlar ve bekliyorlardı. Fakat bu peygamberin gâyet kudretli, cesur, tuttuğunu koparan bir insan olacağını, onları Romalıların elinden kurtaracağını umuyorlardı. Çok yumuşak olan Îsâ aleyhisselâmı beğenmediler. “Yalancı peygamber” dediler. Annesi Hazret-i Meryem'e de iftirâ ettiler. Onu; “Îsâ, İsrâil kralı olmak istiyor. Ahâliyi Romalılar aleyhinde kışkırtıyor” diyerek, Romalıların yahudi asıllı Filistin valisine şikayet ettiler. Vali Herod, Îsâ aleyhisselâmı yakalatıp makâmına getirtti ve onun yalancı peygamber olduğunu iddia ederek, haça gerilmesine karar verdi. Hıristiyanlar, Îsâ aleyhisselâmın haça gerilip orada öldüğüne, fakat sonra dirilip göğe çıktığına; müslümanlar ise, Îsâ aleyhisselâmın haça gerilmediğine, doğrudan doğruya göğe kaldırıldığına, haça gerilen kimsenin, onun bulunduğu yeri bir kaç kuruş karşılığı Romalılara ihbar eden ve havârîsi olan Yehûda (Judas) olduğuna inanır. Kur'ân-ı kerîmde bu husûs meâlen şöyle beyân buyrulmaktadır: “Bu, bir de, inkârlarından, Meryem'e büyük iftirâda bulunmalarından, Allah'ın Resûlü Meryem oğlu Îsâ'yı (aleyhisselâmöldürdük demelerinden ötürüdür. Yoksa, onu öldürmediler ve haça germediler. Fakat onlara öyle göründü. Bu husûstaki bilgileri, ancak zan etmekten ibârettir. Onu asmadılar. Onu öldürmediler. Allah onu kendi katına yükseltti. Allah her şeye kâdirdir, hakîmdir.” (Nisâ sûresi: 156-158)
İsrâiloğulları daha sonra, Roma hâkimiyetine isyân ettiler. Fakat mîladın 70. senesinde Romalı komutan Titus, Kudüs'ü tamâmen yakıp yıkarak şehri viraneye çevirdi. Beyt-i Mukaddes de yandı. Kâmus-ül-a'lam’da diyor ki: Bu tahrip ile Kudüs'ün mûsevîlere âit mâmûriyeti, son buldu. Bundan sonra, Bizans imparatorları Mescid-i Aksâ'yı tâmir edip, Kudüs'e “İlya” ismini verdiler. Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) mîrac gecesinde Mescid-i Aksâ'da namaz kılmıştır.
Titus'un, katliam ve zulmünden sonra, İsrâiloğulları bölük bölük Filistin'i terkettiler. Böylece Kudüs ve çevresinden kovuldular. Benî İsrâilli esirler, Romalıların emrinde çalıştırılmak üzere Mısır'a sevk edildiler ve dünyânın her yerine yayıldılar.
Nitekim A’râf sûresi 168. âyet-i kerîmesinde, Allahü teâlâ meâlen; “Onları (İsrâiloğullarını) yeryüzünde çok fırkalara ayırdık” buyurmuştur. Bu âyet-i kerîmeyi tefsîr eden âlimler; “İsrâiloğullarından her fırkayı, yeryüzünün her yerinde, her şehrinde bulundurup, dünyâda onlarsız bir şehir bırakmadık. Tâ ki onlar, dağınık olmakla kuvvet ve şevket bulmasınlar. Böylece zillet ve perişânlıkları çoğalsın” şeklinde açıklamışlardır.
Bugün dünyâda yahudi olarak kalmış 15 milyon kadar insan vardır. İçlerinde hakîkî Tevrât'a tâbi olan hiç yoktur. İnançları da birbirini tutmamaktadır.
Hud aleyhisselâm, Âd kavmine; Sâlih aleyhisselâm, Semûd kavmine gönderildiği gibi, Mûsâ aleyhisselâm da Benî İsrâil'e gönderilmiştir. Hârûn, Dâvûd, Süleymân, Zekeriyyâ ve Yahyâ (aleyhimüsselâm) da, yine Benî İsrâil'e gönderilmiştir. Fakat, bunların ayrı dîni olmayıp, Benî İsrâil'i, Mûsâ aleyhisselâmın dînine dâvet etmişlerdi. Dâvûd aleyhisselâma Zebur kitabı indi ise de, Zebur'da ahkâm, emir, ibâdet yoktu. Vaaz ve nasîhatlerden ibâretti. Hattâ, onu kuvvetlendirdi. Mûsâ aleyhisselâmın dîni, Îsâ aleyhisselâm zamanına kadar devam etti. Ama, Îsâ aleyhisselâm gelince, Mûsâ aleyhisselâmın dînini nesh etti. Yâni Tevrât'ın hükmü kalmadı ve bundan sonra, Mûsâ aleyhisselâmın dînine uymak câiz olmayıp, Muhammed aleyhisselâmın dîni gelinceye kadar, Îsâ aleyhisselâmın dînine uymak lâzım oldu. Fakat, Benî İsrâil'in çoğu, Îsâ aleyhisselâma îmân etmeyip, muharref olan Tevrât'a uymak için inâd etti. Böylece yahudilik ile nasârâlık (yani Îsevîlik) birbirinden ayrılmış oldu. Îsâ aleyhisselâma îmân edenlere (Nâsârâ) denildi. Bugün, (Hıristiyan) deniliyor. Îsâ aleyhisselâma îmân etmeyip de, küfürde, dalâlette kalanlara (Yahudi) denildi. Yahudiler, hâlâ Mûsâ aleyhisselâmın dînine uyup; “Tevrât ve Zebur okuyoruz” diyorlar. Hıristiyanlar da; “Îsâ aleyhisselâmın dînine uyup, İncîl okuyoruz” diyorlar. Halbuki, iki cihânın seyyidi, insanların ve cinnin peygamberi Muhammed aleyhisselâtü vesselâm efendimiz, bütün âlemlere peygamber olarak gönderildi. Onun dîni olan İslâmiyet, bütün dinleri nesh etti. Bu dînin hükmü kıyâmete kadar süreceğinden, dünyânın hiç bir yerinde O'nun dîninden başka bir dinde bulunmak câiz olmadı. O'ndan sonra, hiç peygamber gelmeyecektir.
İsrâiloğulları, Mûsâ aleyhisselâma indirilen Tevrât'ı yok ettikten sonra, Tanah ve Talmûd adını verdikleri iki kitabı, kendilerine iki ayrı emir kaynağı kabûl ettiler. Tanah'ın yazılı, Talmûd'un da sözlü emirlere yer verdiği iddiasında bulundular. (Bkz. Mûsâ aleyhisselâm)


H A D İ S
K Ü T Ü P H A N E S İ


Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

[blogger]

SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget