“Kabir azabı ve nimetleri”[76] ile ilgili hadisler
Kabir azabı ve nimetleri konusunda Sa’d et-Taftazânî (ö.
el-Fâsî (ö.
1. Enes b. Mâlik
Bu hadis, Enes’ten çeşitli yollardan rivayet edilmiştir.
Bu hadis, Ebu Hureyre’den çeşitli yollardan rivayet edilmiştir.
Bu hadis, Esmâ’ bint. Ebi Bekr’den çeşitli yollardan rivayet edilmiştir.
Bu hadis, Hz. Aişe’den çeşitli yollardan rivayet edilmiştir.
Bu hadis, Berâ’dan çeşitli yollardan rivayet edilmiştir.
1. Abdullah ibn Mes’ud
2. Zeyd b. Erkam
3. Meymûne bint. Sa’d
4. Hz. Peygamber (s.a.v)’in hanımı Meymûne
5. Zeyd b. Sâbit
6. Ebu Eyyûb el-Ensârî
7. Abdullah ibn Abbâs
8. Ebu Saîd el-Hudrî
Bu hadis, Ebu Saîd’den çeşitli yollardan rivayet edilmiştir.
9. Abdurrahman b. Semure
10. Ebu Katâde el- Ensârî
11. Abdullah ibn Ömer
12. Sa’d
13. Ebu Bekre
14. Hz. Ali
15. İbn Ebi Eyyûb
16. Ümmü Hâlid
17. Câbir b. Abdullah
18. Ümmü Mübeşşir
19. Abdurrahman b. Hasene” (el-Fâsî’nin sözü burada bitmektedir.)
(Aynî) ”Umdetu’l-Kârî”nin “Bâbu men kâle fi’l-hutbeti ba’de’s-senâ emmâ ba’d” (=Hutbede Hz. Peygamber (s.a.v)’e övgüde bulunduktan sonra “emmâ ba’d = Bundan sonra” ifadesini söyleyen kimse hakkındaki bâb) da derki:
“Anlatıldığına göre; kabir azabı, bir grup sahabeden rivayet edilmiştir.”
Daha sonra Aynî, bu sahabilerin isimlerini saymış ve daha sonra da (yukarıdakilere ek olarak) bulardan birisini de şöyle saymıştır:
20. Esmâ’ bint. Yezîd
Aynî, bir başka yerde ise bu sahabilerin bazılarının isimlerini şöyle saymıştır:
21. Ubâde b. es-Sâmit
22. Ebu Musa el-Eş’arî
23. Ebu Ümâme
24. Ebu Râfi’
25. Hz. Osmân
Übbî (ö.
“Bu tutum, kabir azabından (Allah’a) sığınma ile ilgili bir meseledir.
(Derim ki:) Bu, mütevatirdir. Ehli Sünnet de, bu meselede icma’ etmiştir.”
Lakkânî (ö.
“Kabir azabının ve nimetlerinin olacağına delil, Yüce Allah’ın ﴿ اَلنَّارُ يُعْرَضُونَ عَلَيْهَا غُدُوًّا وَعَشِيًّا ﴾ “Onlar, sabah-akşam Cehennem ateşine sokulurlar” (Mümin:
(Kastallânî ise) “İrşâdu’s-Sârî”de, “Musîh” adlı kitabın yazarından nak-len derki:
“Kabir azabı konusunda hadisler öyle çok ki, bir çok kimse, bu hadislerin, mütevatir olduğunu söylemiştir. Fakat bu hadisler(in hangileri olduğu meselesin)de anlaşmaya varmak, doğru değildir. Bu hadislerin bir benzeri bile sahih olmazsa, dine ait bir şey dahi sahih olmaz.”
* * *
[76] Kabir azabından ve nimetinden kasıt; ölümden sonra başlayıp kıyamete kadar sürecek olan dönemdeki azab ve nimettir.
Aslında berzah hayatındaki azap, nimet ve sorgulamanın kabre izafe edilerek “kabir sorgulaması, azabı ve nimeti” denilmesi; tağlib yoluyla, yani ölenlerin çoğunun kabre konulması sebebiyledir. Yoksa bunların illa da kabirde olacakları anlamında değildir. Öyle olsaydı, çeşitli sebeplerle kabre konmayanların kabirdeki azabtan kurtulmaları gerekirdi.
Kabir azabının olacağını kabul edenler, sorgulama ve nimeti de kabul edip bu konuda şu ayetleri delil getirmişlerdir: Tevbe:
Kabir azabı, geçici ve devamlı olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Kabir nimetinin varlığı ise, ayetler ve mana yönünden tevatür derecesine ulaşan hadislerle sabittir. Nimeti hak etmiş olanlar, normal yollarla kabre konulmamış olsalar bile, öldükten sonra mutlaka bu nimeti idrak edeceklerdir.
Konu ile ilgili hadisler için b.k.z: Buhârî, Cenaiz
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.