“Mestler üzerine mesh etme hususundaki (müddet,) yolcu için üç gün üç ve yerleşik hayat süren kimse (=mukîm) için ise bu (müddet), bir gecedir”[207]
Suyûtî (ö.
1. Üsâme b. Şerîk[208]
2. Berâ’[209]
3. Cerîr[210]
4. Avf b. Mâlik el-Eşcaî[211]
5. Bilâl
6. Hz. Ali[212]
7. Huzeyme b. Sâbit[213]
8. Hz. Ebu Bekr[214]
9. Abdullah b. Müslim ibn Yesâr, babasından, o da atasından
10. Hz. Ömer[215]
11. Enes[216]
12. Abdullah ibn Ömer[217]
13. Hâlid b. Urfuta
14. Ebu Hureyre[218]
15. Amr b. Ümeyye ed-Damrî
16. Büreyde b. Ebi Meryem[219]
17. Mâlik b. Sa’d[220]
18. Safvân b. Assâl[221]
19. Muğîre[222]
20. Ya’lâ b. Mürre es-Sakafî[223]
Toplam,
(Derim ki:) Yine bu hadis, şu yollardan da rivayet edilmiştir:
(Suyûtî) “Mirkâtu’s-Suûd”da derki: “Tahâvî dedi ki: Mestler üzerine mesh etme müddetini belirleme de, Übey ibn İmâre Hadisi gibi, mütevatir rivayetleri hiçbir kimsenin terk etmesi, uygun değildir.”
Tahâvî (ö.
“Mestler üzerine mesh etme hususundaki müddetin (=tevkîtin,) yolcu için
Bu konuda daha geniş bilgi için bu kitaba bakabilirsiniz.
İbn Yûnus’da derki: “İbn Mehdî ve Yahya b. Maîn gibi hadis imamları dediler ki: ‘İki hadis var ki, bunların aslı da yoktur ve sahih de değildirler. Bunlar, namazda iki tarafa dönüp selam verme ve mestler üzerine mesh etme de müddeti belirleme ile ilgili hadislerdir.’ ”
Yine bu konuda İbn Vehb’de dedi ki: “Mestler üzerine mesh etme de müddeti belirleme ile ilgili hadisin, aslı yoktur.”
Bu, garipsenecek bir durumdur; çünkü namazda iki tarafa dönüp selam verme ile ilgili hadisi, mütevatir hadisler içerisinde kabul eden (alimler) olmuştur. Fakat mestler üzerine mesh etme de müddeti belirleme ile ilgili hadis ise -belirttiğimiz gibi-
1. Hz. Ali Hadisi. Bu hadisi, Müslim rivayet etmiştir.
2. Huzeyme b. Sâbit Hadisi. Bu hadisi de, Ebu Dâvud ile Tirmizî rivayet etmiştir.
Ayrıca Tirmizî derki: “Bu hadis, Hasen-Sahihtir.”
İbn Maîn, bu hadisin, sahih olduğunu söylemiştir.
3. Safvân b. Assâl Hadisi. Bu hadisi, Tirmizî rivayet etmiştir. Ayrıca Tirmizî derki: “Bu hadis, Hasen-Sahihtir.”
4. Ebu Bekr es-Sıddîk Hadisi. İbn Huzeyme ile İbn Hibbân, bu hadisin, sahih olduğunu söylemişlerdir.
Hadisin geliş yollarının çok olması, hadisin, bir aslının ve temelinin olduğunu göstermektedir; çünkü bu hadisin mütevatir olduğunu, yine bu hadisi mütevatir hadisler içerisinde sayan bir çok kimse söylemiştir. Nitekim biz de, bu hadisi, burada belirtmekle buna işaret ettik. Tahâvî’de bunu bu şekilde açıklamıştır.
Tirmizî derki: “Mestler üzerine mesh etme de müddeti belirleme, Hz. Peygamber (s.a.v)’in sahabileri ile Tabiûn alimlerinin çoğu ve bunlardan sonra gelen; Süfyân es-Sevrî, İbnü’l-Mübârek, İmam Şâfiî, İmam Ahmed ile İshâk gibi fıkıhçıların görüşüdür…
Bazı ilim adamlarının rivayet ettiğine göre; bazı alimler de, mestler üzerine mesh etme müddetini belirlememişlerdir. Bu da, İmam Mâlik’in görüşüdür. Halbuki mestler üzerine mesh etme müddetini belirlemek, en sıhhatli olanıdır.”
İmam Mâlik ile Medine halkının, mestler üzerine mesh etme müddetini belirlemeyi terk etme hususundaki delili;
﴿ أَنَّهُ كَانَ لاَ يُوَقِّتُ فِي الْمَسْحِ عَلَى الْخُفَّيْنِ ﴾
“(Abdullah ibn Ömer) mestler üzerine mesh etme de müddeti belirlemiyordu.”
﴿ سَافَرْنَا مَعَ أَصْحَابِ رَسُولِ اللّهِ صَلَّى اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَكَانُوا يَمْسَحُونَ عَلَى خِفَافِهِمْ بِغَيْرِ وَقْتٍ وَلاَ عَدَدٍ ﴾
“Resulullah (s.a.v)’in sahabileriyle birlikte yolculuk yaptık. Onlar, müddetsiz ve sınırsız bir şekilde mestler üzerine mesh ediyorlardı.”
“Ukbe, Dımeşk (bugünkü Şam şehrin)’ın feth edilmesi münasebetiyle Hz. Ömer’in huzuruna geldiğinde, ayaklarında mestler vardı. Hz. Ömer, ona:
“Ey Ukbe! Ne zamandan beri mestlerini (ayaklarından) çıkartmadın?” diye sordu. O da:
“Cumada itibaren
“İyi yapmışsın. Üstelik Sünnete de isabet etmişsin” dedi.
Bu rivayeti, Hâkim ile Dârekutnî rivayet etmiştir.
Bu konuda rivayet edilen mutlak hadislerin dış görünümü, mestler üzerine mesh etme de müddeti belirlemeyi terk etmeyi ifade etmektedir.
Yine Ebu Dâvud ile bir çoğunun rivayet ettiği Übey ibn İmâre Hadisinde de mestler üzerine mesh etme de müddeti belirlemeyi terk etme ile ilgili açıklama vardır.
Fakat Ebu Dâvud derki: “Bu Übey ibn İmâre Hadisinin senedi hakkında görüş ayrılığı vardır. Hadis, kuvvetli değildir.”
Dârekutnî de der ki: “Übey ibn İmâre Hadisi, güvenilir değildir.”
İmam Ahmed’de derki: “Übey ibn İmâre Hadisinin senedi bilinmemek-tedir.”
Nevevî’de derki: “Übey ibn İmâre Hadisi, hadis otoriterlerinin görüş birliğiyle zayıftır.”
* * *
[207] Bu müddet, mest üzerine meshedildiği andan itibaren değilde, abdestin bozulduğu andan itibaren başlar. Müddetin, kişinin abdestinin bozulduğu andan itibaren başlamasının sebebi; mestlerin, abdestsizlik ahlinin ayaklara geçmesini önlemesinden dolayıdır. Meshetme müddeti bitince, kişi, mestlerini çıkarıp ayaklarını yıkadıktan sonra namaz kılabilir.
[208] Taberânî, el-Kebir
[209] Taberânî, el-Kebir, el-Evsat
[210] Taberânî, el-Kebir, el-Evsat
[211] Taberânî, el-Kebir, el-Evsat; Bezzâr
[212] Müslim, Taharet
[213] Ebu Dâvud, Taharet
[214] İbn Huzeyme, Sahih; İbn Hibbân, Sahih
[215] İbn Mâce, Taharet
[216] Taberânî, el-Evsat
[217] Taberânî, el-Kebir, el-Evsat; Bezzâr; Ebu Ya’lâ
[218] İbn Mâce, Taharet
[219] Taberânî, el-Kebir
[220] İbn Huzeyme, Sahih; İbn Hibbân, Sahih
[221] Tirmizî, Taharet
[222] Zeylaî, Nasbu’r-Raye,
[223] Taberânî, el-Kebir
[224] Müslim, Taharet
[225] İbn Mâce, Taharet
[226] Tahâvî, Şerhu Meâni’l-Âsâr,
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.