﴾
“(Yapılan) her iyilik, bir sadakadır”[11]
Suyûtî (ö.
1. Câbir b. Abdullah
2. Huzeyfe
3. Abdullah Yezîd el-Hutami
4. Abdullah ibn Mes’ud
5. Nübeyt b. Şerît
6. Ebu Mes’ud el-Ensârî
7. Sâbit’in babası
8. Ebu Mâlik el-Eşcaî’nin babası
Toplam,
(Derim ki:) Bu hadis, şu yollardan da gelmiştir:
9. Bilâl
10. Abdullah ibn Abbâs
11. Abdullah ibn Ömer
12. Adiy b. Hâtim
13. Ebu Umâme el-Bâhilî
14. Hz. Aişe
a. Arif el-Kaşşâşî, bazı kitaplarında, bu hadisin, mütevatir olduğunu söylemiştir.
b. Şeyh Abdurrauf el-Münâvî (ö.
Yine de doğruyu en iyi bilen Cenab-ı Allah’tır.
* * *
[11] “Sadaka” denilince, akla ilk gelen husus, maddi bağışlar yada yardımlardır. Halbuki Resulullah (s.a.v), iyilik sayılan her şeyin, sadaka olduğunu belirtmiştir. Yine Resulullah (s.a.v), bunun yanı sıra tesbih, tekbir, tebessüm gibi hususlarında sadaka olduğunu söylemiştir.
O halde sadakayı, maddi yardımlar ile sınırlandırmayıp tam aksine sadakanın alanını daha da genişleterek tatlı bir söz, başkalarını rahatsız edici davranışlardan kaçınma gibi hususları da dahil etmek gerekmektedir. Böylece herkes, mutlaka bir sadaka da bulunma imkanına kavuşmuş olmaktadır. Buna göre maddi imkansızlık içinde bulunan yada muhtaç olan kimseler bile, iyilik yapmak suretiyle sadaka yapma imkanına kavuşmuş olmaktadırlar. Yalnız yapılan iyiliğin ibadet sayılabilmesi için, onun, iyi niyetle yapılmış olması gerekmektedir.
Konu ile ilgili hadisler için b.k.z: Buhârî, Edeb
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.