“Herhangi bir şeyi, uğursuzluğa yormama”[6] ile ilgili hadisler
Bu hadis, şu yollardan gelmiştir:
1. Abdullah ibn Mes’ud
2. Ebu Hureyre
3. Abdullah ibn Ömer
4. Hz. Aişe
5. Enes
6. Ebu Ümâme
7. Kabîsa ibnu’l-Muhârik
8. Abdullah ibn Abbâs
9. Sa’d b. Mâlik
10. Ebu Saîd el-Hudrî
11. Câbir ve daha bir çokları
Tahâvî (ö.
* * *
[6] Hadisin metninde geçen “Tıyera” kelimesi, uğursuzluğa yorma demektir. Araplar, cahiliyye döneminde kuşları ve geyikleri ürkütüpde hayvan sağ tarafa giderse, onunla teberrükte bulunup işlerine, güçlerine veya yollarına devam ederler, sol tarafa giderse yapacakları şeyden dönerler ve uğursuzluk yorumunda bulunurlardı. Bu suretle bir çok zaman yapacakları işlerden geri kalırlardı. İslam dini, bunu yasaklamış ve zarar veya yarar hususunda hiçbir etkisi olmadığını haber vermiştir.
Başka bir hadiste; “herhangi bir şeyi uğursuzluğa yormak, şirktir” buyurulmuştur. Yani uğursuzluğun, fayda veya zarar verdiğine inanmak şirktir. Çünkü cahiliyye devri Arapları, uğursuzluğun etkisine inanırlardı ki, bu da, şirktir.
Fal: Herhangi bir işi hayra yormaktır. Hem sevindirici ve hem de üzücü bir işte kullanılır. Resulullah (s.a.v)’in bu şekilde falı sevmesi, sonuç itibariyle yüce Allah’tan bir hayr ve fayda ummayı gösterdiği içindir. Çünkü insan, kuvvetli veya zayıf bir sebepten dolayı Allah’tan bir fayda beklerse, ümit cihetine hata etmiş olsa bile, onun bu bekleyişi hayrdır. Bu tür fala, şu tür bir örnek verebiliriz: Hastası olan bir kimsenin, dışardan birinin: ‘Ey Salim’ sözünü işiterek hayra yorması yada bizim hastada selamete erer demesi.
Fal denilince, zamanımızda avuca bakmak, bir tasa bakmak, kahve fincanına bakmak veya bu tür falcılara başvurarak işlerinin iyi gidip gitmeyeceğine baktırmak anlaşılıyorsa, bu, fal değil, doğrudan doğruya kehanete girmektedir. Buna inanmak ise, küçük şirktir.
Konu ile ilgili hadisler için b.k.z: Buhârî, Tıb
[7] Tahâvî, Şerhu Meâni’l-Âsâr,
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.