Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Mütevâtir Hadisler-213

“Herhangi bir şeyi, uğursuzluğa yormama” ile ilgili hadisler || Mütevatir Hadisler || Hadis Kütüphanesi

213﴿ نَفْي الطِّيَرَةِ 

“Herhangi bir şeyi, uğursuzluğa yormama”[6] ile ilgili hadisler

Bu hadis, şu yollardan gelmiştir:

1.     Abdullah ibn Mes’ud

2.     Ebu Hureyre

3.     Abdullah ibn Ömer

4.     Hz. Aişe

5.     Enes

6.     Ebu Ümâme

7.     Kabîsa ibnu’l-Muhârik

8.     Abdullah ibn Abbâs

9.     Sa’d b. Mâlik

10.     Ebu Saîd el-Hudrî

11.     Câbir ve daha bir çokları

Tahâvî (ö. 321/933“Şerhu Meâni’l-Âsâr”da aynen şöyle der: “(Bir şeyi uğursuzluğa yormaya gelince; bununla ilgili rivayetler, Resulullah (s.a.v)’e dayanmaktadır. Bununla ilgili rivayetler de, mütevatir bir şekilde gelmiştir.”[7]

* * *

[6]      Hadisin metninde geçen “Tıyera” kelimesi, uğursuzluğa yorma demektir. Araplar, cahiliyye döneminde kuşları ve geyikleri ürkütüpde hayvan sağ tarafa giderse, onunla teberrükte bulu­nup işlerine, güçlerine veya yollarına devam ederler, sol tarafa giderse yapacakları şeyden dö­nerler ve uğursuzluk yorumunda bulunurlardı. Bu suretle bir çok zaman yapacakları işlerden geri kalırlardı. İslam dini, bunu yasaklamış ve zarar veya yarar hususunda hiçbir etkisi olmadı­ğını haber vermiştir.

        Başka bir hadiste; “herhangi bir şeyi uğursuzluğa yormak, şirktir” buyurulmuştur. Yani uğursuzlu­ğun, fayda veya zarar verdiğine inanmak şirktir. Çünkü cahiliyye devri Arapları, uğur­suzluğun etkisine inanırlardı ki, bu da, şirktir.

        Fal: Herhangi bir işi hayra yormaktır. Hem sevindirici ve hem de üzücü bir işte kullanılır. Resulullah (s.a.v)’in bu şekilde falı sevmesi, sonuç itibariyle yüce Allah’tan bir hayr ve fayda ummayı gösterdiği içindir. Çünkü insan, kuvvetli veya zayıf bir sebepten dolayı Allah’tan bir fayda beklerse, ümit cihetine hata etmiş olsa bile, onun bu bekleyişi hayrdır. Bu tür fala, şu tür bir örnek verebiliriz: Hastası olan bir kimsenin, dışardan birinin: ‘Ey Salim’ sözünü işiterek hayra yorması yada bizim hastada selamete erer demesi.

        Fal denilince, zamanımızda avuca bakmak, bir tasa bakmak, kahve fincanına bakmak veya bu tür falcılara başvurarak işlerinin iyi gidip gitmeyeceğine baktırmak anlaşılıyorsa, bu, fal değil, doğrudan doğruya kehanete girmektedir. Buna inanmak ise, küçük şirktir.

        Konu ile ilgili hadisler için b.k.z: Buhârî, Tıb 434454; Müslim, Selam 110 (2223), 113 (2224), 116; Ebu Dâvud, Tıb 23 (3907), 24; Tirmizî, Siyer 47 (1615); Müsned: 3/3126/246; Hâkim, Müstedrek, 1/17-1832; Tahâvî, Şerhu Meâni’l-Âsâr, 4/307311312313314; Taberânî, el-Evsat; Bezzâr     

[7]      Tahâvî, Şerhu Meâni’l-Âsâr, 4/311


01 - 02 - 03 - 04 - 05 - 06 - 07 - 08 - 09 - 10 - 11 - 12 - 13 - 14 - 15 - 16 - 17 - 18 - 19 - 20 - 21 - 22 - 23 - 24 - 25 - 26 - 27 - 28 - 29 - 30 - 31 - 32 - 33 - 34 - 35 - 36 - 37 - 38 - 39 - 40 - 41 - 42 - 43 - 44 - 45 - 46 - 47 - 48 - 49 - 50 - 51 - 52 - 53 - 54 - 55 - 56 - 57 - 58 - 59 - 60 - 61 - 62 - 63 - 64 - 65 - 66 - 67 - 68 - 69 - 70 - 71 - 72 - 73 - 74 - 75 - 76 - 77 - 78 - 79 - 80 - 81 - 82 - 83 - 84 - 85 - 86 - 87 - 88 - 89 - 90 - 91 - 92 - 93 - 94 - 95 - 96 - 97 - 98 - 99 - 100 - 101 - 102 - 103 - 104 - 105 - 106 - 107 - 108 - 109 - 110 - 111 - 112 - 113 - 114 - 115 - 116 - 117 - 118 - 119 - 120 - 121 - 122 - 123 - 124 - 125 - 126 - 127 - 128 - 129 - 130 - 131 - 132 - 133 - 134 - 135 - 136 - 137 - 138 - 139 - 140 - 141 - 142 - 143 - 144 - 145 - 146 - 147 - 148 - 149 - 150 - 151 - 152 - 153 - 154 - 155 - 156 - 157 - 158 - 159 - 160 - 161 - 162 - 163 - 164 - 165 - 166 - 167 - 168 - 169 - 170 - 171 - 172 - 173 - 174 - 175 - 176 - 177 - 178 - 179 - 180 - 181 - 182 - 183 - 184 - 185 - 186 - 187 - 188 - 189 - 190 - 191 - 192 - 193 - 194 - 195 - 196 - 197 - 198 - 199 - 200 - 201 - 202 - 203 - 204 - 205 - 206 - 207 - 208 - 209 - 210 - 211 - 212 - 213 - 214 - 215 - 216 - 217 - 218 - 219 - 220 - 221 - 222 - 223 - 224 - 225 - 226 - 227 - 228 - 229 - 230 - 231 - 232 - 233 - 234 - 235 - 236 - 237 - 238 - 239 - 240 - 241 - 242 - 243 - 244 - 245 - 246 - 247 - 248 - 249 - 250 - 251 - 252 - 253 - 254 - 255 - 256 - 257 - 258 - 259 - 260 - 261 - 262 - 263 - 264 - 265 - 266 - 267 - 268 - 269 - 270 - 271 - 272 - 273 - 274 - 275 - 276 - 277 - 278 - 279 - 280 - 281 - 282 - 283 - 284 - 285 - 286 - 287 - 288 - 289 - 290 - 291 - 292 - 293 - 294 - 295 - 296 - 297 - 298 - 299 - 300 - 301 - 302 - 303 - 304 - 305 - 306 - 307 - 308 - 309 - 310 - 311
H A D İ S
K Ü T Ü P H A N E S İ

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

[blogger]

SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget