“Peygamber (s.a.v)’in; yumuşak huylu olması, hoşgörülü olması ve (dinen uygun olan bir husus yapmaya) izin vermesi”[10] ile ilgili hadisler
Alimler, Hz. Peygamber (s.a.v)’in; yumuşak huylu olması, hoşgörülü olması ve (dinen uygun olan bir husus yapmaya) izin vermesi ile ilgili hadislerin, mütevatir olduğunu belirtmişlerdir. Yalnız bununla, mana bakımından mütevatirliği kast etmişlerdir. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.v)’in bu özellikleri, teferruatı haberi ahad olsa bile, kesinlik ifade eden hadisler ile haberler içerisinde geçmektedir.
(Zürkânî) “Şerhu’l-Mevâhib”de Ka’b b. Züheyr’in kıssası ile ilgili yerde aynen şöyle der:
“Hoşgörülü olmanın, Hz. Peygamber (s.a.v)’in ahlakından (olduğunu ifade eden hadisler,) mütevatirdir.”
Şeyh İbrahim el-Bâcûrî (ö.
“Hz. Peygamber (s.a.v), insanlar arasında kızgınlıktan en uzak olanı ve gönül olmada insanların en hızlı davrananı idi. Hz. Peygamber (s.a.v)’in yumuşak huylu olması ile ilgili hadisler, hoşgörülü olması ile ilgili haberler ve bağışlayıcı olmasıyla ilgili haberler ile rivayetler, mütevatir olarak gelmiştir.”
* * *
[10] Kur’an-ı Kerim, Hz. Peygamber (s.a.v)’i, “üstün yaratılışlı” ve “en güzel örnek” olarak nitelemiştir. Onun üstün yaratılışına, fizyolojik özellikleri dahil olduğu gibi fizyonomik özellikleri de girer. Dolayısıyla da Hz. Peygamber (s.a.v), gerek dış görünüşü ve gerekse de iç alemi ve ahlakıyla en üst düzeydedir. Üstün yaratılışı, İslam’ın şahsında getirdiği üstün ahlak ilkeleriyle birleşince, benzersiz kişiliğini oluşturmuştur.
Hz. Peygamber (s.a.v), insan olarak, son derece yumuşak huylu, ağırbaşlı, ciddi ve vakur idi. Şefkat, merhamet ve yumuşak kalplilikte eşsizdi. Çevresini oluşturanlara karşı güleryüzlü davranırdı. Ayırım yapmaksızın bütün akrabalarına ve bütün sahabilerine karşı gayet nazik davranırdı.
Hz. Peygamber (s.a.v), bu güzel insani özelliklerinden dolayı peygamberlik görevini başarıyla sürdürmüş ve çevresindeki insanların çoğalmasını sağlamıştır. Hatta o sırada var olan zenginler ve köleler arasında oluşmuş sosyal tabakyla mücadele ederek müminlerin eşit ve kardeş olduklarını belirtmekle, onlar arasında seçkin olmayan ve sınıfsız bir toplum oluşturmaya çalışmıştır.
Hz. Peygamber (s.a.v), eğer sahabilerine karşı sert ve kaba davranmış olsaydı, elbette etrafında hiç kimse kalmazdı. Bunun aksine o, insanlara karşı şefkatli, merhametli ve yumuşak davranmıştır.
Kendisine karşı yapılan bütün eziyetlere, zulüm ve işkencelere karşı eşsiz bir sabır ve tahammül gücü göstermesinin yanında bu kötü davranışları yapanlara karşı kin tutmayıp affı yeğlemesi, onun ayrı bir insani özelliğidir.
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.