﴾
“Resulullah (s.a.v)’in, Veda Haccı sırasında Arafat’ta Cuma günü vakfetmesi”[7] ile ilgili hadisler.”
(Kastallânî) “İrşâdu’s-Sârî”de ‘Kitâbu’l-Hacc’ (=Hac Bölümü’n)ün “Bâbu mâ yelbisu’l-muhrimu mine’s-siyab” (İhramlının giydiği elbise bâbın) da konu ile ilgili bu hadislerin mütevatir olduğunu aynen şöyle anlatmaktadır:
“(Bu hadisler,) sabittir. Fakat Resulullah (s.a.v)’in, (Veda Haccı sırasında) Cuma günü Arafat’ta vakfetmesi ile ilgili hadisler, mütevatirdir.”
* * *
[7] “Vakfe” kelimesi, sözlükte; durmak demektir. Hacc terimi olarak ise; haccın farzlarında birini ifade eder.
Hacc ibadetinin iki vakfesi vardır:
Arafat Vakfesinin sahih olması için üç şart vardır:
a. İhramlı olmak
b. Arafat sınırları içinde vakfeyi yapmak
c. Zilhicce’nin
Resulullah (s.a.v), Arafat’ta Cuma günü bineğinin üzerinde insanlara bir hutbe okuyup konuşmasında İslam’ın temel esaslarını açıkladı. Şirk ve cahiliye adetlerini, o konuşmasıyla çökertti. O hutbede; dinlerin haramlığında ittifak ettiği kan, mal ve ırz gibi hakların çiğnenmesinin haram oluşunu ilan etti. Cahiliye dönemi fazinin hepsini kaldırdı. Kadınlara iyi davranılmasını tavsiye etti. O hutbede Muhammed ümmetine, Allah’ın kitabına sımsıkı sarılamalrını haber verdi. Sonra onlara kendi yaptığı tebliğden kıyamet günü sorulduğunda ne diyeceklerini sordu. Onlarda, tebliğ yaptığını, Allah’ın emanetini yerine getirdiğini söylediler. O zaman şahadet parmağını göğe doğru kaldırıp onları üç kere şahit tuttu. Sonunda ise; orada bulunanların, bulunmayanlara bunu tebliğ etmelerini onlara emretti.
Hutbe bitince, Bilâl’e ezan okumasını emretti. O da ilk önce ezan okudu. Ardından da namaz için kamet getirdi. İlk önce öğleyi, kıraati gizliyerek iki rekat kıldı. Sonra tekrar kamet getirdi. İkindiyi de aynen iki rekat kıldı. Beraberinde bulunanlarda cem ederek namazlarını kıldılar. O gün, Cuma idi.
İslam Tarihi’nde bu hutbe; “Veda Hutbesi” olarak bilinir. Arafat’ta vakfenin hikmeti şudur: Müslümanların aynı zaman ve mekanda, Allah’ın rahmetini arzulayarak samimiyetle dua ve niyaz ederek yalvarıp yakararak bir araya gelip toplanmalarını, bereketlerin inmesi hususunda büyük etkisi olur. Bu sebeple şeytan, o gün, son derece hakir ve perişan olur. Ayrıca Müslümanların bir tek vücut halinde bu kutsal mekanda toplanmaları bir tür gövde gösterisi mahiyetindedir.
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.