“Dünya, hoş ve tatlıdır”[10]
Suyûtî (ö.
1. Hâkim b. Hizâm
2. Havle bint. Kays
3. Zeyd b. Sâbit
4. Abdullah ibn Amr
5. Abdurrahman b. Semure
6. Ebu Bekre
7. Ebu Hureyre
8. Ümmü Seleme
9. Meymûne
10. Amra bintu’l-Hâris
11. Enes
12. Hz. Aişe
Toplam,
(Derim ki:) (Münâvî) “Feyzu’l-Kadîr”de belirttiğine göre; Suyûtî, bu hadisi, mütevatir hadisler içerisinde saymıştır.
* * *
[10] İnsanda fıtri ve vazgeçilmez duygulardan biri de; dünya sevgisidir. İnsan kendini dünya sevgisinin galebesine bırakıverirse, ahireti unutmaya ve terk etmeye götüren aşırılıklara, dünyevi arzuların peşine, suistimallaere ve haramlara düşürebilir. Her devirde görülen aşırı kazanç çılgınlıkları, bundan meydana gelen binbir çeşit hileler, skandallar, sahtekarlıklar, ölmeler, öldürmeler hep İslamın sınırlamaya çalıştığı dünya sevgisidir.
İslam dini, dünyaya bakış açısında bir denge getirmektedir. Bu dengeye göre; ahireti unutturmayacak, ibadetten alıkoymayacak, kısacası; Allah ve Resulünden alıkoymayacak ölçüde dünyalık talebine izin vermektedir.
Güçlü müslümanın, zayıf müslümana nazaran Allah’a daha sevgili olduğunu ve veren elin, alan elden üstün olduğunu belirten İslam dini, dünyanın tamamen terk edilmesi taraftarı değildir. Çünkü dünya, müslümanın hayatını sürdürdüğü, kendisini ahirete hazırladığı, kulluk görevini yerine getirdiği, kazanç elde ettiği bir yerdir. İslam dini; dünyayı, ne tamamen terk edilmesi gerektiğini ve ne de dünyaya tamamen sarılması gerektiğini ifade etmektedir.
Konu ile ilgili hadisler için b.k.z: Buhârî, Zekat
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.