﴾
“Adem (peygamber)’in zürriyeti(nin Cennete mi? Yoksa Cehen-neme mi gireceği) hususunda (Adem’in sırtından alınan) iki tutam”[25] ile ilgili hadisler
Suyûtî (ö.
(Derim ki:) Sanki bu, şu hadise işaret etmektedir:
﴿ أَنَّ اللّهَ تَعَاَلى قَبَضَ قَبْضَةً. َفقَالَ: لِلْجَنَّةِ بِرَحْمَتِي وَقَبَضَ قَبْضَةً. فَقَالَ: إِلَى النَّارِ وَلاَ أُبَالِي﴾
“Yüce Allah’ın, (Adem’in zürriyetinin oluşması için sırtından) bir tutam aldı. Sonra da şöyle buyurdu: (Bunlar,) rahmetimle Cennetliktir. (Adem’in sırtından) bir tutam daha aldı. (Bunlar da,) Cehennemlik olup (bunlara) hiç karışmam”
İbn Mürdeveyh (ö.
1. Enes
Bezzâr (ö.
Yüce Allah, (Adem’in zürriyetini oluşması için sırtından aldığı) iki tutam hakkında ise şöyle buyurmaktadır:
﴿ هَذِهِ فِي الْجَنَّةِ وَلاَ أُبَالِي وَهَذِهِ فِي النَّارِ وَلاَ أُبَالِي ﴾
“Bu (aldığım tutam), Cennetliktir. (Bunlara) hiç karışmam. (Diğer aldığım) bu (tutam) ise, Cehennemliktir. (Bunlara da) hiç aldırış etmem”
Bezzâr (ö.
Yüce Allah bu iki tutam hakkında şöyle buyurmaktadır:
﴿ هَؤُلاَءِ لِهَذِهِ وَهَؤُلاَءِ لِهَذِهِ ﴾
“Bunlar, Cennetliktir. Şunlar ise, Cehennemliktir”
İmam Ahmed (ö.
﴿ أَنَّ اللّهَ تَعَالَى قَبَضَ بِيَمِينِهِ قَبْضَةً وَأُخْرَى بِالْيَدِ الأُخْرَى فَقَالَ: هَذِهِ لِهَذِهِ( يعني الجنة) وَهِذهِ لِهَذِهِ ( يعني النار) وَلاَ أُبَالِي ﴾
“Yüce Allah, (Adem’in) sağ tarafına bir vuruş vurdu. Sonra da sol tarafını sıvazladı. Daha sonra da: ‘Bu, Cennetliktir. Şu da, Cehennemliktir. (Buna) hiç karışmam’ buyurdu”
Taberânî (ö.
﴿ أَنَّ اللّهَ تَعَالَى يَوْمَ خَلق آدَمَ قَبَضَ مِنْ صُلْبِهِ قَبْضَةً فَوَقََعَ كُّل طيبٍ فيِ يَمِينِهِ وَكُلّ خَبِيثٍ فِي يَدِهِ الأُخْرَى فَقَالَ: هَؤُلاَءِ أَصْحَابُ الْيَمِينِ وَلاَ أُبَالِي وَهَؤُلاَءِ أَصْحَابُ الشِّمَالِ وَلاَ أُبَالِي هَؤُلاَءِ أَصْحَابُ النَّارِ ثُمَّ أَعَادَهُمْ فِي صُلْبٍِ آدَمَ يَتَنَاسَلُونَ عَلَى ذَلِكَ ﴾
“Yüce Allah, Adem’i yarattığı gün, belinden bir tutam aldı. Dolayısıyla her hoşnutluk sağ tarafında ve her pis olanda sol tarafında meydana geldi… Bunlar, Ashâbu’l-yemin’dir. (Bunlara) hiç karımam. Diğerleri ise, Ashâbu’l-şimâl’dır. (Bunlara da) hiç aldırış etmem. Bunlar, Cehennem halkıdır. Daha sonra bunları tekrar Adem’in beline yerleştirdi. İşte Adem oğulları, bu şekil üzere çoğalırlar”
Yine Taberânî (ö.
﴿ لَمَّا خَلَقَ اللّهُ آدَمَ ضَرَبَ كَتِفَهُ الْيُمْنَى فَأَخْرَجَ ذُرِّيَّةً بَيْضَاءَ كَأنَّهُمُ الدُّرُّ. ثُمَّ ضَرَبَ كَتِفَهُ الْيُسْرَى فَأَخْرَجَ ذُرِّيَّةً سَوْدَاءَ كَأنَّهُمُ الْحُمَمُ. فَقَالَ: هَؤُلاَءِ إِلَى الْجَنَّةِ وَلاَ أُبَالِي وَهَؤُلاَءِ إَلَى النَّارِ وَلاَ أُبَالِي ﴾
“Allah, Adem’i yaratınca; sağ omzuna vurdu. İnci gibi bembeyaz zürriyetini çıkardı. Sonra sol omzuna vurdu. Ateş yanığı gibi simsiyah zürriyetini çıkardı. (Sağındakine:) ‘Bunlar, Cennete girecektir. (Bunlara) hiç karışmam.’ (Solundakine:) ‘Bunlar da, Cehenneme girecektir. (Bunlara da) hiç aldırış etmem’ buyurdu.”
İmam Ahmed (ö
İbn Asâkir (ö.
﴿ خَلَقَ اللّهُ آدَمَ فَضَرَبَ كَتِفَهُ الْيُمْنَى فَأَخْرَجَ ذُرِّيَّةً بَيْضَاءَ كَأَنَّهُمْ اَللَّبَنُ ثُمَّ ضَرَبَ كَتِفَهُ الْيُسْرَى فَأَخْرَجَ ذُرِّيَّةً سَوْدَاءَ كَأَنَّهُمُ الْحُمَمُ. قَالَ: هَؤُلاَءِ فِي الْجَنَّةِ وَلاَ أُبَالِي وَهَؤُلاَءِ فِي النَّارِ وَلاَ أُبَالِي ﴾
“Allah, Adem’i yarattı. Ardından sağ omzuna vurdu. Süt gibi bembeyaz zürriyetini çıkardı. Sonra da sol omzuna vurdu. Ateş yanığı gibi simsiyah zürriyetini çıkardı. (Sağındakine:) ‘Bunlar, Cennetliktir. (Bunlara) hiç karışmam.’ (Solundakine:) ‘(Bunlar da, Cehennemliktir. (Bunlara da) hiç aldırış etmem’ buyurdu.”
Ve şu hadis:
﴿ أَنَّ اللّهَ خَلَقَ آدمَ ثُمَّ مَسَحَ ظَهْرَهُ بِيَمِينِهِ فَاسْتَخْرَجَ مِنْهُ ذُرِّيَّةً. فَقَالَ: خَلَقْتُ هَؤُلاَءِ لِلْجَنَّةِ وَبِعَمَلِ أَهْلِ الْجَنَّةِ يَعْمَلُونَ. ثُمَّ مَسَحَ ظَهْرَهُ فَاسْتَخْرَجَ مِنْهُ ذُرِّيَّةً.فَقَالَ: خَلَقْتُ هَؤُلاَءِ لِلنَّارِ وَبِعَمَلِ أَهْلِ النَّارِ يَعْمَلُونَ ﴾
“Allah, Adem’i yarattı. Sonra da sağ eliyle onun sırtını sıvazladı. Bedeninden (bir kısım) zürriyetini çıkardı. Ve: - ‘Bunları, Cennet için yarattım. Bunlar, Cennetlik kimselerin yapmaları gereken işleri yaparlar’ buyurdu. Sonra Adem’in sırtını tekrar sıvazladı. Bedeninden yine (diğer kısım) zürriyetini çıkardı. Ve: - ‘Bunları, Cehennem için yarattım. Bunlar da, Cehennemlik kimselerin yapmaları gerekn işleri yaparlar’ buyurdu.”
İmam Mâlik (ö.
﴿ لَمَّا خلَقَ اللّهُ آدَمَ ضَرَبَ بِيَدِهِ عَلَى شقِّ آدَمَ الأَيْمَن فَأَخْرَجَ ذَرّاً كَأَنَّهُمُ الدُّرَرُ. فَقَالَ: يَا آدَم هَؤُلاَءِ ذُرِّيَّتُكَ مِنْ أَهْلِ الْجَنَّةِ ثُمَّ ضَرَبَ عَلَى شقّ آدَم الأَيْسَر فَأَخْرَجَ ذَرّاً كَالْحُمَمِ. ثُمَّ قَالَ: هَؤُلاَءِ ذُرِّيَّتُكَ مِنْ أَهْلِ النَّارِ ﴾
“Allah, Adem’i yaratınca, Ademin (sırtının) sağ tarafına eliyle vurup inci gibi taneler çıkardı. Ve: ‘Ey Adem! Bunlar, Cennet halkından olan zürriyetindir’ buyurdu. Sonra da Adem’in (sırtının) sol tarafına (eliyle) vurdu. Ateş yanığı gibi taneler çıkardı. Daha sonra da: ‘Bunlar da, Cehennem halkından olan zürriyetindir’ buyurdu.”
Hakîm et-Tirmizî (ö.
Bu konuda daha geniş bilgi için (Suyûtî’nin) “Dürrü’l-Mensûr” adlı tefsir kitabında Yüce Allah’ın ﴿ وَإِذْ أَخَذَ رَبُّكَ مِنْ بَنِي آدَمَ مِنْ ظُهُورِهِمْ ذُرِّيَّتَهُمْ ﴾ “Rabbin, Adem oğullarından, onların sırtlarından zürriyetlerini aldı” (A’râf:
Bu manada başka hadisler de, şu yollardan gelmiştir:
* * *
[25] İnsanların, cennetlik yada cehennemlik olmaları; onların kendi tutum ve davranışlarıyla ilgilidir. Herkese cennetlik yol ile cehennemlik yol açıktır. Kişi, kendi “fiiliyle” cennete yada cehenneme girer. Böylece kişi, kendi eylemiyle cennetlik veya cehennemlik olur.
[26] Müsned:
[27] Müsned:
[28] Tirmizî, bu hadisin sahih olduğunu belirtmiştir.
[29] Ebu Dâvud, Sünnet
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.