Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Mütevâtir Hadisler-3

“Allah, ….. o kimsenin yüzünü ağartsın”

 3﴿ نَضَّرَ اللهُ اِمْرَءً 

“Allah, …..  o kimsenin yüzünü ağartsın”[81]     

(Hadisin metninde geçen dad harfi, şeddeli ve şeddesiz olmak su­retiyle kullanılabilmektedir.)

Buna göre Allah o kimseyi (بَهَّجَهُ) “sevindirsin”(حَسَّنَهُ) “güzelleştir­sin” ve (نَعَّمَهُ) “nimetlendirsin” demektir.

﴿ سَمِعَ مَقَالَتِي فَوَعَاهَا فَأَدَّاهَا إِلَى مَنْ لَمْ يَسْمَعْهَا فَرُبَّ حَامِلِ فِقْهٍ غَيْرِ فَقِيهٍ وَرُبَّ حَامِلِ فِقْهٍ إِلَى مَنْ هُوَ أَفْقَهُ مِنْهُ ﴾

“Allah, benim sözümü dinleyip de belleyen, sonra da onu işitmeyene ulaştı­ran kimsenin yüzünü (kıyamet günü) ağartsın; çünkü nice fakih (fıkıh bilgisini taşıyan kimse/meseleleri kavrayan kimse) vardır ki, fakih değildir. Yine nice fakih (fıkıh bilgisini taşıyan kimse/meseleleri kavrayan kimse) var ki, kendinden daha fakih olan kişiye bilgisini götürür.”[82]

Bir lafız da ise;  ﴿ سَمِعَ مِنَّا شَيْئًا فَبَلَّغَهُ كَمَا سَمِعَه فَرُبَّ مُبَلِّغٍ أَوْعَى مِنْ سَامِعٍ ﴾ “Ben­den bir şey dinleyip de işittiği şekilde onu ulaştıranın yüzünü (Allah, kıyamet günü) ağartsın; çünkü nice (bilgi) taşıyıcısı vardır ki, dinleyenden daha iyi beller”[83] buyurulmaktadır.

Bu hadisin, başka şekillerde geçen lafızları daha vardır.

Suyûtî (ö. 911/1505“el-Ezhâr”da bu hadisi şu yollardan getirmiştir:

1.       Zeyd b. Sâbit[84]                                         

2.       Abdullah ibn Mes’ud[85]                            

3.       Cübeyr b. Mut’im[86]                                         

4.       Nu’mân b. Beşîr[87]                               

5.       Babası Beşîr[88]                                               

6.       Sa’d b. Ebi Vakkâs[89]                          

7.       Enes[90]                                                           

8.       Câbir b. Abdullah[91]

9.       Umeyr b. Katâde el-Leys[92]

10.      Muâz b. Cebel[93]

11.      Ebu’d-Derdâ’[94]

12.      Ebu Karsâfe[95]

13.      Ebu Saîd el-Hudrî[96]

14.      Rebîa b. Osman et-Teymî[97]

15.      Abdullah ibn Ömer[98]

16.      Zeyd b. Hâlid el-Cüheni[99]

Toplam, 16 kişi.

(Derim ki:) Yine bu hadis; Hz. Aişe, Ebu Hureyre ve Şeybe b. Osman yo­lundan da rivayet edilmiştir.

İbn Mende (ö. 470/1077“Tezkire” adlı kitabında belirttiğine göre; bu ha­disi, Hz. Peygamber (s.a.v)’den, 24 sahabi rivayet etmiştir. Daha sonra da bu sahabilerin isimlerini tek tek sıralamıştır.

İbn Hacer (ö. 852/1447“Emaliyyu’l-muhrace alâ muhtasarı İbni’l-Hâcib el-Aslî” adlı kitabında bu hadisi nakletmiştir.

“Şerhu’l-Mevâhibi’l-Leduniyye” adlı kitapta geçtiğine göre; hafız der ki: “Bu hadis, (bu şekliyle) meşhurdur. Üstelik bazı alimler, bu hadisi, mütevatir hadisten saymıştır; çünkü bu hadis, 24 sahabiden rivayet edilmiş­tir.” Daha sonra hafız, bu sahabilerin isimlerini tek tek sıralamıştır.

Suyûtî (ö. 911/1505)’de “Şerhu’t-Takrîb” adlı kitabında der ki: “Bu ha­dis, 30 kadar sahabiden gelmiştir.”

Yine de doğruyu en iyi bilen Allah’tır.

* * *

[81]    Bir kişi bir meseleyi duyup öğrendiği zaman o bilgiyi bir başkasına aktarıp gizlememesi gerekir. Resulullah (s.a.v), böyle yapmakla; hadislerin hem rivayet edilip öğrenilmesini ve hem de İslam dininin her tarafa yayılmasını sağlamaya çalışmaktadır.

[82]    Ebu Dâvud, İlm 10 (3660); Tirmizî, İlm 7 (2794); İbn Mâce, Mukaddime 18; Dârimî, Mukad­dime 24

[83]    Ebu Dâvud, İlm 10; Tirmizî, İlm 7 (2795). Bir kişi, bir bilgi öğrendiği zaman, o bilgiyi yayması, başkalarına aktarması ve gizlememesi gerekir. Böylelikle ilim, herkese yayılmış olur. Resulullah (s.a.v)’de böyle yapmakla; hem İslam Dininin her tarafa yayılmasını, hem hadislerin öğrenilme­sini ve rivayet edilmesini teşvik etmektedir.

[84]    Ebu Dâvud, İlim 10 (3660); Tirmizî, İlim 7 (2794); İbn Mâce, Mukaddime, 18 (230), Menasik 76 (3506)

[85]    Tirmizî, İlim 7 (2795); İbn Mâce, Mukaddime 18 (232)

[86]    İbn Mâce, Mukaddime 18 (231); Müsned, 4/8082; Hâkim, Müstedrek, 1/8788; Taberânî, el-Kebir

[87]    Hâkim, Müstedrek, 1/88; Taberânî, el-Kebir

[88]    Taberânî

[89]    Taberânî, el-Evsat

[90]    İbn Mâce, Mukaddime 18 (236); Taberânî, el-Evsat

[91]    Taberânî, el-Evsat

[92]    Taberânî

[93]    Taberânî

[94]    Taberânî, el-Kebir

[95]    Taberânî, el-Evsat

[96]    Bezzâr

[97]    Ebu Nuaym, Hilye, 5/1057/3319/318

[98]    Râfi’, Tarihu Kazvin

[99]    İbn Asâkir


01 - 02 - 03 - 04 - 05 - 06 - 07 - 08 - 09 - 10 - 11 - 12 - 13 - 14 - 15 - 16 - 17 - 18 - 19 - 20 - 21 - 22 - 23 - 24 - 25 - 26 - 27 - 28 - 29 - 30 - 31 - 32 - 33 - 34 - 35 - 36 - 37 - 38 - 39 - 40 - 41 - 42 - 43 - 44 - 45 - 46 - 47 - 48 - 49 - 50 - 51 - 52 - 53 - 54 - 55 - 56 - 57 - 58 - 59 - 60 - 61 - 62 - 63 - 64 - 65 - 66 - 67 - 68 - 69 - 70 - 71 - 72 - 73 - 74 - 75 - 76 - 77 - 78 - 79 - 80 - 81 - 82 - 83 - 84 - 85 - 86 - 87 - 88 - 89 - 90 - 91 - 92 - 93 - 94 - 95 - 96 - 97 - 98 - 99 - 100 - 101 - 102 - 103 - 104 - 105 - 106 - 107 - 108 - 109 - 110 - 111 - 112 - 113 - 114 - 115 - 116 - 117 - 118 - 119 - 120 - 121 - 122 - 123 - 124 - 125 - 126 - 127 - 128 - 129 - 130 - 131 - 132 - 133 - 134 - 135 - 136 - 137 - 138 - 139 - 140 - 141 - 142 - 143 - 144 - 145 - 146 - 147 - 148 - 149 - 150 - 151 - 152 - 153 - 154 - 155 - 156 - 157 - 158 - 159 - 160 - 161 - 162 - 163 - 164 - 165 - 166 - 167 - 168 - 169 - 170 - 171 - 172 - 173 - 174 - 175 - 176 - 177 - 178 - 179 - 180 - 181 - 182 - 183 - 184 - 185 - 186 - 187 - 188 - 189 - 190 - 191 - 192 - 193 - 194 - 195 - 196 - 197 - 198 - 199 - 200 - 201 - 202 - 203 - 204 - 205 - 206 - 207 - 208 - 209 - 210 - 211 - 212 - 213 - 214 - 215 - 216 - 217 - 218 - 219 - 220 - 221 - 222 - 223 - 224 - 225 - 226 - 227 - 228 - 229 - 230 - 231 - 232 - 233 - 234 - 235 - 236 - 237 - 238 - 239 - 240 - 241 - 242 - 243 - 244 - 245 - 246 - 247 - 248 - 249 - 250 - 251 - 252 - 253 - 254 - 255 - 256 - 257 - 258 - 259 - 260 - 261 - 262 - 263 - 264 - 265 - 266 - 267 - 268 - 269 - 270 - 271 - 272 - 273 - 274 - 275 - 276 - 277 - 278 - 279 - 280 - 281 - 282 - 283 - 284 - 285 - 286 - 287 - 288 - 289 - 290 - 291 - 292 - 293 - 294 - 295 - 296 - 297 - 298 - 299 - 300 - 301 - 302 - 303 - 304 - 305 - 306 - 307 - 308 - 309 - 310 - 311
H A D İ S
K Ü T Ü P H A N E S İ

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

[blogger]

SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget