“Bir yıl geçmedikçe malda zekat yoktur”[3]
Suyûtî (ö.
1. Hz. Ali
2. Hz. Aişe
3. Enes
4. Abdullah ibn Ömer
5. Ümmü Sa’d el-Ensârî
(Derim ki:) Ben, bu kadar kişiyle hadisin mütevatir olduğu kanaatine vardım.
a. Hz. Ali Hadisinin, merfu’ ve mevkuf olup olmadığı hususunda ögrüş ayrılığı vardır.
b. Abdullah ibn Ömer Hadisi de bu şekildedir; çünkü hadisin ravileri içerisinde İsmail b. Ayyâş vardır. Şam halkının dışında kalanlar, bu kişinin rivayet ettiği hadisi, zayıf kabul etmişlerdir.
c. Enes Hadisi. Bu hadisin ravileri içerisinde Hassân ibn Seyyâh vardır. Bu şahıs, gerçekten münkiru’l-hadis’tir.
İbn Adiy (ö.
d. Hz. Aişe Hadisi. Bu hadisin ravileri içerisinde Hârise b. Ebi er-Ricâl vardır. Bu şahıs, zayıftır. İmam Ahmed ile Yahyâ, bu şahsın naklettiği rivayetleri terk etmiştir.
Bu konuda daha geniş bilgi için Hafız İbn Hacer (ö.
* * *
[1] “Zekat” kelimesi, sözlükte; büyüme, artma, temizlenme gibi anlamlara gelir. Terim olarak ise; üzerinden bir yıl geçmiş nisap miktarı maldan bir kısmını Hâşimi ve Muttalibî olmayan bir fakire ve benzerine vermektir. Zekatın ne zaman farz kılındığı hususu tartışmalıdır.
[2] Sadaka, dini bir terim olarak bir çok manada kullanılmıştır. Sadakanın içerisine; zekat, fıtır sadakası ve nafile olarak yapılan her çeşit maddi bağışlar girmektedir. Yapılan her hayr amelinin dinen sadaka sayılabilmesi
Kur’an, farz ve nafile bütün çeşitlerine şamil olarak, sadakanın nerelere verileceğini Tevbe:
[3] Zekatın rüknü, ihlastır. Şart ve sebebi, üzerinden bir yıl geçen mala sahip olmaktır. Bu mala sahip olanın da Müslüman, akıllı, ergenlik çağına girmiş ve hür olması lazımdır. İhlas, Allah rızası için vermektir.
Konu ile ilgili hadisler için b.k.z: Ebu Dâvud, Zekat
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.