“Deveyi, ‘nahr’ (= ense veya göğse yakın yerden kesme) ve sığır ile koyunu ise ‘zebh’ (= boğazdan kesme) yöntemiyle kesme”[2] ile ilgili hadisler
(Merginânî) “Hidâye” adlı kitabında konu ile ilgili hadislerin mütevatir olduğunu aynen şöyle anlatmaktadır:
“Deveyi, ‘nahr’ (= ense veya göğse yakın yerden kesme) ve sığır ile koyunu ise ‘zebh’ (= boğazdan kesme) yöntemiyle kesmek, müstehabtır. Ancak deveyi, sığır ile koyun gibi ve koyunu da deve gibi kesmek, mekruhtur. Açıklanan şekildeki kesimin müstehab olması, ‘mütevatir sünnete’ uygun olmasından ve damarların her birisinde uygun görülen kesim yerlerinde toplanmasından kaynaklanır. Uygun görülenin dışındaki kesimin mekruh oluşu, (bu konudaki) sünnete muhalefet etmekten kaynaklanır.”
* * *
[1] “Tezkiye” kelimesi, zebh (=kesmek) ve nahr (=boğazlamak) anlamına gelmektedir. Masdar olarak, zekât kelimesi kullanılır. Tezkiye’nin aynı zamanda “temizlik” ve “nema” manaları da vardır.
Burada temizliğin; hayvanın, kesilerek etinin temiz kılınması” diye anlayabiliriz. Çünkü İslami şartlara göre uymadan öldürülen hayvanın eti temiz değildir.
Boğazlamak, yenmeye elverişli olan hayvanı helal kılar. Çünkü yüce Allah’ın, “Ancak boğazladıklarınız müstesna” (Mâide:
[2] “Zebh” ve “Nahr”, iki ayrı kelime ise de, Cumhura göre; aynı manada eş anlamlı olarak kullanılır. Ancak “Nahr” genellikle deve kesimini ifade için kullanılır. Bir hayvanın göğsü üzerinden bıçakla vurup boğaz damarlarını kesmek anlamına gelir.
“Zebh” ise; diğer bütün hayvanların kesilemsini ifade için kullanılır. Meşru olan “zebh”, hayvanın nefes borusu (=hulkum) ile yemek borusunu (=meri), bir de bunlar arasında yer alan “vedec” denilen iki kan damarını kesmekten ibarettir. Bu dört şeyden üçünün kesilemesi, Ebu Hanife’ye göre “şer’i zebh”in tahakkuku için yeterlidir.
Zebh meselesi; yiyeceklerimiz ile gıdalarmızla ilgili önemli bir konuma sahiptir. Yiyecek ve gıda ile ilgili önemli kaidelerin çoğu, kesim meseleleriyle ilgilidir. Gıda maddelerinin ve hayvan mamüllerinin evrensel bir boyut kazandığı, kitlesel işlenmiş gıda imalatının yapıldığı günümüzde müminler daha dikkatli olmaya, önüne çıkan veya gıda satan market ve dükkanlardan satın aldığı hazır yiyecek, gıda gibi şeylerin aslını ve mahiyetini araştırmaya daha bir özen göstermek zorundadırlar. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.v), haram gıdanın, yapılan ibadetlerin kabul edilmesine engel olduğunu belirtmektedir. Haramlık, her zaman çalınmış, gayrı meşru yoldan kazanılmış olmakla tahakkuk etmez. Şer’i usule göre kesilmemiş hayvan eti de haramdır.
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.