﴾
“(Cemaatle namaz kılarken) safların düzeltilmesini ve saflarda-ki boş yerlerin doldurulmasını emretme (ile ilgili hadisler)”
Ebu Ömer ibn Abdilberr (ö.
“(Cemaatle) namaz kılarken safların düzeltlmesine gelince, bu konudaki rivayetler, farklı geliş yollarından mütevatirdir.
Yine Hz. Peygamber (s.a.v)’in, safların düzeltmesini emretmesi ile ilgili gelen hadislerin tamamı, sağlam ve sıhhatlidir.
Hz. Peygamber (s.a.v)’den sonrada Raşid Halifeler de, bu hükmü uygulamışlardır. Bu konuda alimler arasında herhangi bir görüş ayrılığı yoktur. Bu konudaki hadislerin senedleri, Musannif’in kitaplarında çokça geçmektedir. Fakat bunları, bir yöntem olarak anmayı uygun görmedim.”
Hafız İbn Hacer (ö.
﴿ أَقِيمُوا الصَّفِّ وَحَاذُوا بَيْنَ الْمَنَاكِبِ وِسُدُّوا الْخَلَلَ وَلاَ تَذَرُوا فُرُجَاتِ لِلشَّيْطَانِ وَمَنْ وَصَلَ صَفاًّ وَصَلَهُ اللّهُ وَمَنْ قَطَعَ صَفاًّ قَطَعَهُ اللّهُ ﴾
“Safı düz kılın. Omuzları bir hizaya getirin. Aradaki boşlukları doldurun. Arada Şeytan(ın girebileceği) gedikleri bırakmayın. Kim safa ulaşırsa, Allah’da ona kavuşur. Kim de saftan koparsa, Allah’ta ondan kopar”
Tirmizî (ö.
﴿ كَانَ رَسُولُ اللّهِ صَلَّى اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يُسَوِّي صُفُوفَنَا فَخَرَجَ يَوْمًا فَرَآ رَجُلاً خَارِجاً صَدْرَهُ عَنِ الْقَوْمِ. فَقَالَ: لَتُسَوُّنَّ صُفُوفَكُمْ أَوْ لَيُخَالِفَنَّ اللّهَ بَيْنَ وُجُوهِكُمْ ﴾
“Resulullah (s.a.v) cemaatle namaz kılarken saflarımızı düzeltirdi. Bir gün saftan göğsü cemaatten dışarı çıkan bir adam görüp bunun üzerine şöyle buyurdu:
‘Ya saflarınızı düzeltirsiniz ya da Allah, aranıza düşmanlık atar’ buyurdu.”
Tirmizî (sözüne devamla) derki: Bu konuda Câbir b. Semure,[163] Berâ’,[164] Câbir b. Abdullah,[165] Enes,[166] Ebu Hureyre[167] ile Hz. Aişe’den[168] de birer hadis rivayet edilmiştir.”
Yine Tirmizî devamla derki: “Nu’mân b. Beşîr Hadisi, hasen-sahihtir.” (Tirmizî’nin sözü burada bitmektedir.)
Bu konuda daha geniş bilgi için Münzirî (ö.
(Suyûtî’de) “Dürrü’l-Mensûr” adlı kitabında ﴿ وَإِنَّا لَنَحْنُ الصَّافُّونَ وَإِنَّا لَنَحْنُ الْمُسَبِّحُونَ ﴾ “(Melekler:) Şüphesiz biz orada sıra sıra dururuz ve şüphesiz Allah’ı tesbih ederiz” (Saffât:
“Zeyd b. Mâlik’ten nakledildiğine göre; bu ayet ininceye kadar insanlar bölük bölük namaz kılıyorlardı. Bu ayet inince, saf tutmakla emrolun-dular.”[169]
* * *
[161] Ebu Dâvud, Salat
[162] Buhârî, Ezan
[163] Müslim, Salat
[164] Ebu Dâvud, Salat
[165] Taberânî, el-Kebir, el-Evsat
[166] Buhârî, Ezan
[167] Müslim, Salat
[168] Ebu Dâvud, Salat
[169] Suyûtî, Dürrü’l-Mensûr,
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.