“Peygamber (s.a.v), (pamuktan dokunmuş ince, beyaz) üç par-ça elbiseyle kefenledi. Bu elbiselerin içerisinde gömlek ve sarık yoktu”[38] ile ilgili hadisler
(Kastallânî) “Mevâhibu’l-Leduniyye” adlı eserin de konu ile ilgili olarak derki: “Beyhakî “Hilâfiyât” da dedi ki:
‘Ebu Abdullah (yani Hâkim) dedi ki: Hz. Peygamber (s.a.v)’in, içerisinde gömlek ve sarığın bulunmadığı üç parça elbiseyle kefenlendiği hususunda Hz. Ali,[39] Abdullah ibn Abbâs,[40] Hz. Aişe,[41] Abdullah ibn Ömer,[42] Câbir[43] ile Abdullah b. Muğaffel’den[44] nakledilen haberler, mütevatirdir.’”
* * *
[38] Hz. Peygamber (s.a.v), öldüğünde, pamuktan dokunmuş ince, beyaz üç parça elbiseyle kefenlenmişti. Çünkü Peygamberimiz (s.a.v), beyaz elbisenin, elbiseler içerisinde en hayrlısı olduğunu söyleyerek ölüleri beyazla kefenlemeyi tavsiye etmiştir (İbn Mâce, Libas
Ölüyü kefenlemek, farz-ı kifayedir. Kefende farz olan, vücudun örtülmesidir. Zaruret halinde ne kadar bulunursa o kullanılır. Hiçbir şey bulunamadığı takdirde temiz bir hasır parçası veya ot ve benzeri şeylerle de olsa her tarafın tamamen örtülmesi gerekir.
Kefen konusunda, ergenlik çağına yaklaşmış erkek çocuklar ile kız çocuklar, ergenlik çağına girmiş büyükler hükmündedir. Henüz ergenlik çağına yaklaşmamış çocukların kefenleri, yalnız izar ile lifafedir yada bir kat olarak yapılır. Üç kat yapılması daha iyidir.
Her şahsın kefeni, kendi malından karşılanır. Kefen harcamaları borçtan yapılan vasiyetten ve varis hakkından öncedir.
Geriye mal bırakmamış olan bir ölünün kefen masrafı, hayattayken, nafakasını vermekle yükümlü bulunduğu kimselere aittir. Böyle bir kimsesi bulunmazsa, hazine tarafından karşılanır. Bu da mümkün olmazsa, Müslümanlar tarafından kefen ihtiyacı karşılanır.
Kefenleme şu
a. Sünnet üzere olan kefenleme: Bu, erkekler için kamîs (=boyun kısmından ayaklara kadar uzanan gömlek yerinde bir bez), izâr (=bir don veya eteklik yerinde, baştan ayağa kadar uzanan bir bez) ve lifâfe (=sargı yerinde olup baştan yağa kadar uzanan, baş ve ayak taraflarından düğümlenen bir bez)den ibaret olmak üzere üç kattır. Kadınlar için ise, bu, üç parça ile beraber bir başörütüsü ile bir göğüs örtüsünden ibaret beş kattır.
b. Yeterli olan kefenleme (=Kefen-i kifayet): Bu, erkekler için izar ile lifafe olur. Kadınlar için ise, bunlarla birlikte bir başörtüsü olur.
c. Zaruri olan kefenleme (=Kefen-i zaruret): Bu, hem erkekler için ve hem de kadınlar için yalnız bir kattır. Bu durumda ölü, bulunabilen bir parça ile elbiseye sarılır. Fakat bir zaruret bulunmadıkça böyle bir kat kefen ile yetinilmez.
Hanefilere göre; kefenleme de, sarık ve gömleğin bulunması müstehabtır.
[39] Müsned:
[40] Ebu Dâvud, Cenaiz
[41] Buhârî, Cenaiz
[42] İbn Mâce, Cenaiz
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.