“Peygamber (s.a.v)’in az yemek yemesi. Sabahleyin bir şeyler yediğinde akşemleyin yememesi. Akşemleyin bir şeyler yediğinde ise sabahleyin yememesi. Nice günler aç kalması”[2]
“Şeyh Abdurrauf el-Münâvî (ö.
* * *
[1] İnsanların dinî ve ulusal şahsiyetlerinin oluşmasına temel teşkil eden başlıca kültürel unsurlar içerisinde başlıca şunlar bulunmaktadır:
a. İnanç b. Evlilik c. Giyim d. Ev e. Dil f. Eğlence g. Mutfak vb.
Müslümanların, mutfağın adab ve tarzlarında "inanç" meselesi, temel teşkil etmektedir. Bu nedenle de yeme-içme hususu, müslümanın inanç şekline göre şekillenmektedir. Çünkü İslam dini, Müslümanlara; yeni bir medeniyet ve kültürel unsurlar getirmiştir. Zira din, Medine, medeni ve medeniyet kelimeleri, hep aynı kökten türemiştir. İşte yenilmesi-içilmesi helal olanlar yada haram olanlar veya mubah olanlar, bu doğrultuda ortaya çıkar.
Dolayısıyla Müslüman mutfagında içki ve domuz, leş, yırtıcı ve vahşi hayvan, böcek ve haşerat türünde mamüller bulunmaz. İslam dininin izin verdiği meşru sınırlar içerisinde bir mutfak kültürü oluşur. Kişinin "Müslümanlık" vasfını sürdürmesinde, diğer başlıca kültürel unsurlar kadar mutfak kültürünü de korumak zorundadır. Kamil anlamda Müslüman olmak için, İslam mutfagından yemek-içmek şarttır. Müslüman olmayanların mutfak kültüründen ancak İslam dininin izin verdiği meşru sınırlar çerçevesinde faydalanılabilinir. Yoksa onların mutfagından sınırsız bir şekilde beslenmek doğru olmaz.
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.