Nikah, ancak veli(nin rızası) ile olur.[3]
Suyûtî (ö.
1. Ebu Musa el-Eş’arî
2. Abdullah ibn Abbâs
3. Câbir
4. Ebu Hüreyre
5. Ebu Ümâme
6. Hz. Aişe
7. İmrân b. Husayn
Toplam,
(Derim ki:) İbn Hacer (ö.
“Tirmizî dedi ki: ‘Bu konuda Hz. Aişe, Ebu Hureyre, Abdullah ibn Abbâs ve İmrân b. Husayn’dan da rivayetler gelmiştir.’
Hâkim’de dedi ki: ‘(Bunlara) şunlardan gelen (rivayetler de) ilave edilmiştir:
1. Hz. Ali
2. Muâz
3. Abdullah ibn Mes’ud
4. Ebu Zerr
5. Mikdâd
6. Müstevrid ile Câbir
7. Abdullah ibn Ömer
8. Abdullah ibn Amr
9. Ümmü Seleme
10. Zeyneb bint. Cahş’
Hâkim, bu hadislerin tahricinde sözü uzatmıştır. Hâkim’in sözünde geçen Hz. Ali hadisi, Abdullah ibn Mes’ud hadisi, Câbir hadisi ve Abdullah ibn Ömer hadisini(n nerede geçtiklerini) buldum. Fakat bunların dışında kalan diğer hadislerin (nerede geçtiklerini ise) bulamadım.”
Bu ifadeler, İbn Hacer (ö.
(Yine İbn Hacer) “Tahrîcu Ehâdisi’r-Râfiî”de konu ile ilgili olarak der ki: “Hâkim der ki: ‘Bu konuda Hz. Peygamber (s.a.v)’in hanımlarından olan Hz. Aişe, Ümmü Seleme ve Zeyneb bint. Cahş’tan gelen rivayet sıhhatlidir.’
(Devamla) der ki: “Bu konuda Hz. Ali ve Abdullah ibn Abbâs’tan da rivayet gelmiştir.”
Daha sonra (bu konuda hadis rivayet eden)
Dimyâtî’de, bu hadisin geliş yollarını bir araya toplamıştır.”
Suyûtî (ö.
Şeyh Abdurrauf el-Münâvî (ö.
* * *
[3] Nikahın rüknü, icab ve kabulden ibarettir. İcab, erkek yada kadından birinden "aldım" veya "vardım" demesidir. Kabul ise, bu sözün, olumlu olan cevabıdır. İcab ve kabul, mazi (=geçmiş zaman) siğasıyla ifade edilen veya biri mazi, diğeri muzari (=şimdiki zaman) siğasıyla ifade edilen iki lafızdır.
Nikahın şartları ise; a. Nikahlanan kimselerin; akıllı, baliğ ve nikah akdi konusunda hür olmaları, b. Nikahlanılması helal olan bir kadının bulunması, c. Kadın ile erkeğin bilinir olması, d. İki şahidin bulunması, e. Veli.
Veli, nikah akdinin sıhhati kendisine bağlı olan kişidir. Hanefilere göre; veli, nikahın rüknü değil de şartıdır. Veli, erkek yada kadının evlendirilme akidlerinin sahih olması için şarttır.
Aile bağının korunması ve huzuru açısından velinin önemi büyüktür. Her nekadar Hanefiler, veliyi, nikahın rüknü olarak kabul etmeseler bile, veliyi, nikahın rüknündan sayan Şafiiler ile Malikilerin bu konudaki görüşü, çeşitli nedenlerden dolayı günümüz Türkiye'sinde daha geçerli bir hal almıştır. Uygun olanı; nikahın, ailelerin onay vermesiyle gerçekleşmesidir.
Konu ile ilgili hadisler için b.k.z: Buhârî, Nikah
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.