﴾
“Kim malı uğrunda öldürülürse, şehiddir”[29]
Bu hadisin geliş yollarının çoğunda; (مَال) “mal” kelimesi yerine, (النَّفْسُ) “Nefis/Can” yada (الأَهْلُ) “aile” kelimesi geçmektedir.
Suyûtî (ö.
Toplam,
(Derim ki:) Bu hadis, şu yollardan da gelmiştir:
13. Abdullah ibn Ömer
14. Saîd b. Zeyd
Şeyh Abdurrauf el-Münâvî (ö.
Ebu Medyen el-Fâsî “Şerhu Ehâdisi’ş-Şihâb”da bu hadise dair yerde konu ile ilgili olarak aynen şöyle der:
“Musannıf Şihâb, bu hadisi, Ebu Hureyre yolundan rivayet etmiştir. Fakat Ebu Hureyre’den gelen bu hadis, garibtir. Bu hadisin sahih ve meşhur olanı, Abdullah ibn Amr ibnu’l-Âs’tan[30] gelenidir. Bu hadisi ise, Buhârî, Müslim ve bir çokları rivayet etmiştir. Bu konuda bir grup sahabeden (rivayetler) gelmiştir. Dolayısıyla da bu hadisin, mütevatir olduğu belirtilmiştir.”
Ebu’l-Alâ’ el-Irâkî el-Hüseynî, Şihâb’ın kitabına yazdığı yazıda söz konusu hadis hakkında aynen şöyle der:
“Bu hadis, muttefekun aleyh olup mütevatir hadisler içerisinde sayılmıştır.”
Yine de doğruyu en iyi bilen Cenab-ı Allah’tır.
* * *
[29] Şehidlik, Muhammed ümmetine tahsis edilmiş üstün bir paye ve büyük bir mertebedir. Şehid kimseye "şehid" denilmesinin sebebi; cennete gireceğine şahitlik edilmesi, ölümü anında birtakım rahmet meleklerinin hazır bulunması ve Cenab-ı Allah'ın manevi huzurunda hazır olarak rızıklandırılmasıdır.
Bir çok hadiste hangi durumda bir müslümanın şehid olacağı konusuna açıklık getirilmiştir. İslam hukukçuları, ilgili hadislerden yola çıkarak dünyevî ve uhrevî hükümler bakımından şehidleri üç kısımda değerlendirmişlerdir.
Korunması dinin amaçları arasında yer alan can, mal ve namus uğruna ölmenin şehid olarak nitelendirilmesi, bu hususlara dinimizde ne kadar önem verildiğini göstermektedir.
Konu ile ilgili hadisler için b.k.z: Müslim, İman
[30] Buhârî, Mezalim
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.