﴾
“Savaş sırasında kim, bir düşmanı öldürüp bunu da ispatlarsa, öldürülen kimsenin selebi, kendisinin olur”[14]
Tirmizî (ö.
(Devamla der ki:) “Bu konuda şu yollardan da hadis gelmiştir:
1. Semure[17]
2. Avf b. Mâlik[18]
3. Hâlid b. Velîd[19]“
Irâkî (ö.
4. Abdullah ibn Abbâs[20]
5. Seleme ibnü’l-Ekvâ’[21]
6. Câbir[22]
7. Habîb b. Mesleme[23]
İbn Hacer (ö.
8. Abdurrahhman ibn Avf[24]
9. Sa’d b. Ebi Vakkâs[25]
10. Ebu Hureyre
11. Abdullah ibn Ömer
12. Hâtıb b. Ebi Beltea
İbn Hacer (devamla) der ki: “Beyhakî, bu manada bir çok hadis rivayet etmiştir. Fakat bu hadisler, ya mürseldir yada mevkuftur.”
* * *
[14] Seleb: Savaş sırasında öldürülen kimsenin üzerinde yada yanında gityecek, eşya, maddi para ve benzeri şeyler türünden bulunan eşyalara denir. Yalnız selebin; düşmanı öldüren gaziye mi, yoksa komutanın kararına mı bağlı, yoksa humusa mı ait olduğu hususu ihtilaflıdır.
Hanefilere göre; seleb, komutanın kararına bağlıdır. Komutanın önceden şart koymasıyla gerçekleşir. Eğer direkt gaziye ait olsa o zaman askerlerin bencilliği şiddetli bir rekabete, hatta bazen ordu içerisinde kötü sonuçların ortaya çıkmasına bile neden olabilir. Yine öyle bir durumda askerler, kendilerini hırsızların seviyesine düşüren çalma ve ve aşırma eylemine dahi başvurabilir.
[15] Buhârî, Humus
[16] Dârimî, Cihad
[17] Müsned:
[18] Müslim, Cihad
[19] Ebu Dâvud, Cihad
[20] Muvatta, Cihad
[21] Buhârî, Cihad
[22] Taberânî, el-Evsat
[23] Taberânî, el-Evsat, el-Kebir
[24] Buhârî, Humus
[25] Müsned:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.