﴾
“Bir hurmanın yarısı bile olsa, (kendinizi) Cehennem ateşinden koruyunuz”[10]
Suyûtî (ö.
1. Adiy b. Hâtim
2. Abdullah ibn Mes’ud
3. Hz. Aişe
4. Hz. Ebu Bekr
5. Enes
6. Nu’mân b. Beşîr
7. Ebu Hureyre
8. Abdullah ibn Abbâs
9. Ebu Ümâme
10. Abdullah ibn Mahrame
11. Fudâle b. Ubeyd
12. Abdullah ibn Ömer
13. Urve ibnu’z-Zübeyr (mürsel olarak)
14. Katâde
15. Hasan (mürsel olarak)
(Derim ki:) a. (Münâvî) “Teysîr”de bu hadisin, mütevatir olduğunu söylemiştir.
b. Yine (Münâvî) “Feyzu’l-Kadîr”de Suyûtî (ö.
c. Şeyh Murtaza ez-Zebîdî (ö.
* * *
[10] İslam dininde imandan sonra ilk akla gelen iki rükünden birincisi, namaz; ikincisi de zekattır. Kur’an, “Namaz kılın” derken, ardından da “Zekatı verin” diye emreder.
Zekatın namazla aynı doğrultuda emredilmesi, İslam dininin, sadece ahiret hayatı ve ibadetle meşğul olan bir din olmayıp bir medeniyet dini olduğunun, dünya hayatını ahiret hayatından, ahiret hayatının da dünya hayatından ayırmayan, ikisini bir mütalaa eden bir hayat ve devlet dinidir.
Zekat vermek suretiyle, hem maddi ve hem de dünyevi hayatımız düzenlenecektir. Zekatla; zenginin malı günahtan, ruhu cimrilikten temizlediği gibi, fakirin de gönlü zengine ve dünyaya karşı kinden temizlenmiş olur. Böylece toplumun iki zümresi, sulha kavuşmuş olur. Dolayısıyla da bir müslümanın, az da olsa, bir hurmanın yarısı kadar bile sadaka vermesi, kendini cehennem kurtulmasını sağlar.
Konu ile ilgili hadisler için b.k.z: Buhârî, Zekat
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.