“Bir şeye yemin edip de peşinden yeminin aksini yapmayı daha hayırlı görürsen, derhal kefaret ver ve yemin ettiği husustan daha hayırlı olanı yap”[9]
Suyûtî (ö.
1. Abdurrahman b. Semure
2. Adiy b. Hâtim
3. Abdullah ibn Amr
4. Uzeyne
5. Muâviye ibnu’l-Hakem
6. Ümmü Seleme
7. Ebu’d-Derdâ’
8. İmrân b. Husayn
Toplam,
(Derim ki:) İbn Mende (ö.
Tirmizî (ö.
Irâkî (ö.
Bazı alimler der ki: “Uzeyne b. Seleme el-Abdî’den (daha başka) rivayet gelmiştir.”
Bağavî (ö.
Tirmizî (ö.
Müslim (ö.
Yine bu hadis, şu yollardan da gelmiştir:
* * *
[9] Yemin,
1. Yemin-i Mün’akide: Mümkün veya gelecek ile ilgili bir şey hakkında yapılan yemindir.
Örnek: “Vallahi, yarın borcumu vereceğim” veya “Vallahi, filan kişiyle konuşmayacağım” denilmesi gibi. Bir kimse, bu tür bir yemin edipde o yemininden dönmenin daha hayrlı olduğunu görürse, yemininden dönmesi müstehab olur. Yalnız yemininden döndüğü için kefaret vermesi gerekmektedir. Yeminin kefaretiise şudur:
a. Gücü yetiyorsa, bir köle yada cariye azat etmek.
b. Sabah-akşam on fakiri doyurmak
c. On fakire orta halde birer parça elbise giydirmek
d. Bu üç şeyden birine gücü yetmeyen kimse, aralıksız olarak
Konu ile ilgili hadisler için b.k.z: Buhârî, Eymân
[10] Bu, Ebu’l-Ahves’in babasıdır. (Asıl adı, Uzeyne b. Seleme el-Abdî olup tabiun’dandır. Nitekim Buhârî ve Müslim, onun, tabiun’dan olduğunu söylemişlerdir.)
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.