﴾
“Zulüm, Kıyamet gününde karanlıklar olacaktır”[2]
Suyûtî (ö.
1. Abdullah ibn Ömer
2. Abdullah ibn Amr
3. Ebu Hureyre
4. Misver b. Mahrame
5. Muâz b. Cebel
6. Hirmâs b. Ziyâd
Toplam,
(Derim ki:) Bu hadis, Câbir’den[3] şu lafızla gelmiştir:
﴿ اِتَّقُوا الظُّلْمَ فَإِنَّ الظُّلْمَ ظُلُمَاتٌ يَوْمَ الْقِيَامَةِ ﴾
“Zulümden sakının. Çünkü zulüm, Kıyamet gününde karanlıklar olacaktır.”
Müslim (ö.
* * *
[1] Zulüm: Haksız yere başkasının hakkı hususunda tasarrufta bulunmaya veya sınırı aşmaya denir. Kur’an’ın üzerinde en çok durduğu kavramlardan biri de, şüphesi zulümdür. Aynı kökten gelen kelimelerle birlikte Kur’an’da üç yüze yakın yerde geçmektedir.
Alimler, zulmü üç kısım halinde değerlendirmişlerdir:
[2] Yapılan zulümler, Kıyamet gününde zalimin karşısına karanlıklar şeklinde çıkıp bu karanlığın içinde yolunu bulmayacaktır. Mümin ise, önü ve yanları, nurlu ve aydınlıklar içerisinde olduğu halde kıyamet günü yolunu rahatlıkla bulacaktır.
Zulüm, işlenen günahlarla kalbte meydana gelen kararma sonucunda oluşur. İman nuruyla aydınlanan bir kalp, zulmün bu kötü sonucunu düşünerek zulme meydan vermez.
Konu ile ilgili hadisler için b.k.z: Müslim, Birr
[3] Müslim, Birr
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.