Mütevâtir Hadisler-171
“Altının altınla ve gümüşün gümüşle (değiştirlmesinde) fazlalık ribasının haram kılınması”[11] ile ilgili hadisler
Bu hadis, şu yollardan gelmiştir:
1. Ebu Saîd el-Hudrî[12]
2. Hz. Osman[13]
3. Abdullah ibn Ömer[14]
4. Ubâde ibnu’s-Sâmit[15]
5. Râfi’ b. Hadîc[16]
6. Hz. Ömer[17]
7. Fudâle b. Ubeyd[18]
8. Ebu Bekre[19]
9. Ebu Hureyre[20]
10. Ebu Useyd es-Sâadî[21]
11. Hz. Ali[22] ve daha bir çokları
Ubâde ibnu’s-Sâmit, Ebu Hureyre, Ebu Saîd el-Hudrî, Bilâl[23] ve daha bir çoklarının hadisinde; ﴿ البُرّ بِالْبُرّ ﴾ِ “Buğday ile buğday”, ﴿ الشَّعِير بِالشَّعِيرِ ﴾ “Arpa ile arpa”, ﴿ التَّمْر بِالتَّمْر ﴾ِ “Hurma ile hurma”, ﴿ المِلْح بِالْمِلْحِ ﴾ “Tuz ile tuz” ifadeleri geçmektedir.
Tahâvî (ö.
“Ayrıca Kur’an’dan sonra Sünnet de; ribanın ve altının altınla, gümüşün gümüşle ve diğer ölçülebilenler ile tartılabilenler hususundaki fazlalığın haram olduğunu belirtmiştir. Bu husus, bu kitabımızın daha öncesinde geçen “Buğdayın arpayla satışı bâb”ında Ubâde ibnu’s-Sâmit’in[25] rivayetinde geçmektedir. Dolayısıyla da bu riba türü, sünnetle haram kılınan bir ribadır. Bununla ilgili Resulullah (s.a.v)’den gelen rivayetler, tevatürdür. Bu rivayetler sayesinde hüccet ortaya çıkmaktadır.”[26]
Daha sonra Tahâvî, bu konuda gelen bazı rivayetleri de nakletmiştir.
Daha sonra da der ki: “Bu mütevatir rivayetlerle sabit olduğuna göre; Resulullah (s.a.v) gümüşün gümüşle ve altının altınla fazlalık olarak ve aynı şekilde naklettiğimiz bu rivayetlerde geçen diğer ölçülebilen şeylerde de fazlalık olarak yapılan satışı yasaklamıştır. Bu nedenle de bizce bu rivayetlerle amel etmek, ﴿ لاَ رِباً إلاَّ فِي النَّسِيئَةِ ﴾ “Riba, (fazlalıkta değilde) ancak Nesîe (=veresiye)de geçerlidir”[27] şeklindeki Üsâme hadisiyle amel etmekten daha iyidir. Üsâme hadisini, bu konuda naklettiklerimiz doğrultusunda yorumlamak uygun olur.”[28]
* * *
[11] "Riba" kelimesi, sözlükte; artmak, çoğalmak, fazlalaşmak gibi anlamlara gelir. Terim olaak ise; akidlerde "şart koşulmuş" bulunan "karşılıksız fazlalık" veya ribevi malların aynı sınıfına dahil aynı yahut ayrı malların birbirleri mukabilinde "veresiye" olarak satılmasıdır. Sözlük anlamı itibariyle Riba ile Faiz kelimeleri arasında fark varsada, muamelelerde eş anlamlı iki kelimedir. Yapılan muamelenin tamamı ribayı, fazlalık ise faizi oluşturur. Dolayısıyla da faiz muamelesi ile riba muamelesi arasında bir fark yoktur. Türkçe'de daha çok "faiz" kelimesi kulanılır.
Ribanın çeşitleri:
Bu riba türü, Kur'an'la sabittir. Bakara:
Örnek,
Ribanın İlleti: Hanefiler, hadislerdeki cinsin aynı cinsle değiştirilmesine ve tartı ile ölçeğe bakarak ribanın illetinin, "cins" ve "ölçü birliği" olduğunu söylemişlerdir. Buna göre bütün tartılabilen ve ölçülebilen mallar, ribevi mallar içeisine girmektedir.
Fazlalık Ribası için, cins ve ölçü birliği (=tartı ve ölçü) illetlerinin her iki madde de berabece bulunması gerekir. Ama Nesîe Ribasında ise, yalnız cins veya yalnız ölçü birliği yeterlidir. Aynı zamanda mezruat ve ma'dudat olan şeylerdede Nesîe ribası meydana gelir. Bu, ribanın, hadislerde geçen
[12] Buhârî, Büyu
[13] Tahâvî, a.g.e,
[14] Tahâvî, a.g.e,
[15] Müslim, Müsakat
[16] Tahâvî, a.g.e,
[17] Buhârî, Büyu
[18] Müslim, Müsakat
[19] Müsned:
[20] Müslim, Müsakat
[21] Taberânî, el-Kebir
[22] Tahâvî, a.g.e,
[23] Buhârî, Vekalet
[24] Bakara:
[25] Tahâvî, a.g.e,
[26] Tahâvî, a.g.e,
[27] Buhârî, Büyu
a. Üsâme hadisi, mensuhtur. Çünkü ribanın yasaklanmasındaki tarihi seye bakıldığında, ilkönce, veresiye (=Nesie) hususundaki riba yasaklanmış, sonra da fazlalık ribası yasaklanmıştır.
b. "Riba anncakk veresiyede geçerlidir" sözüyle; altının altınla veya gümüşün gümüşle alışveriş sırasındaki değişimde fazlalığın caiz olduğu kastedilmemektedir. Aksine değişik cinsteki malların değişimindeki fazlalık, riba mahiyetinde değildir denilmiş olmaktadır. Gerçektende altın gümüşle veya gümüş altınla değiştirilirse, değiştirme ücreti olarak bir miktar fazlalık verilirse bu fazlalık riba değildir.)
[28] Tahâvî, a.g.e,