Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

137﴿ أَنَّه عَليهِ الصَّلاةُ والسَّلامُ لَمْ يَزَلْ يُلَبِّي بَعْدَ عَرَفَةَ إِلَى أَنْ رَمى جَمْرَة الْعَقَبَةِ 

“Resulullah (s.a.v), Arafat’ta vakfe yaptıktan sonra Akabe Cemresini taşlayıncaya kadar telbiyeye devam etmesi”[11] ile ilgili hadisler

Bu hadisler, şu yollardan gelmiştir:

1.      Hz. Ali

2.      Fadl b. Abbâs

3.      Abdullah ibn Abbâs

4.      Üsâme b. Zeyd

5.      Abdullah ibn Mes’ud

Tahâvî (ö. 321/933“Şerhu Meâni’l-Âsâr”da konu ile ilgili olarak aynen şöyle der:

“Resulullah (s.a.v)’in Arafat’tan sonra ‘Büyük Şeytanı’ (=Cemretu’l-Akabe’yi) taşlayıncaya kadar telbiye yaptığı ile ilgili rivayetler, mütevatir olarak gelmiştir.”

Daha sonra Tahâvî (ö. 321/933), bu hadisleri, senedleriyle birlikte nakletmiştir. Devamla da derki: “Bu rivayetlerin düzeltilmesi gerekmektedir. Çünkü ‘Büyük Şeytanı’ (=Cemretu’l-Akabe’yi) tamamlayıncaya kadar ki telbiye vakti, Nahr (=Kurban bayramının birinci) günüdür.”

* * *

[11]     “Telbiye” kelimesi, “Lebba”dan gelir. Üstten gelen bir emre yada davete karşı aralıksız icabet anlamını taşır. Telbiye şu şekilde yapılır:

        “Lebbeyk! Allahüme lebbeyk. Lebbeyke lâ şerîke leke lebbeyk. İnne’l-hamde ve’n-ni’mete leke ve’l-mülk. Lâ şerîke lek”

                Anlamı: “Buyur’ Allahım buyur. Senin emrine koştum. Senin ortağın yoktur buyur. Hamd, sana mahsustur. Nimet ve mülk, Senindir. Senin ortağın yoktur.”

        Bu telbiye şekli, İslamî’dir. Cahiliye Araplarınkinden farklıdır. Bu telbiye şeklini, Hz. Peygamber (s.a.v)’e, Cebaril öğretmişti.

        Telbiyeyi, erkekler yüksek sesle söylerler. Kadınlar da alçak sesle söylerler.

        Telbiye, ihrama büründükten sonra inişlerde, yokuşlarda, başkalarıyla konuşmalarda, gecenin veya gündüzün gelmesinde, oturmalarda, kalkamlarda, namazların ardından, bi şeye  binerken, mescid gibi her değişiklikte tekrar edilir. Her tekrar, peşpeşe üç kere yapılır. Telbiyeden sonra dua edilir.

        Telbiyeye, hacılar, Akabe Cemresindeki şeytan  taşlama  anına yani bayramın birinci günü sabahına kadar devam ederler. Umre yapanlar da, tavafa başlayıncaya kadar devam ederler.

        Buraya kadar telbiye ile ilgili anlatılanlar, Hz. Peygamber (s.a.v)’in uygulamasından alınmıştır.

        Telbiyedeki hikmet şudur: Telbiye, Allah’ın nişanelerindendir. Çünkü telbiyede, Allah’ın adının yüceltilmesi vardır.

        Konu ile ilgili hadisler için b.k.z: Buhârî, Hacc 266, Cihad  126; Müslim, Hacc 266267268 (1281-1283); Tirmizî, Hacc 78 (918); Ebu Dâvud, Menasik 27 (1815), 28 (1817); Nesâî, Hacc 216220228229; Müsned:  1/214; Hâkim, Müstedrek, 1/462; Tahâvî, Şerhu Meâni’l-Âsâr, 2/224226   


01 - 02 - 03 - 04 - 05 - 06 - 07 - 08 - 09 - 10 - 11 - 12 - 13 - 14 - 15 - 16 - 17 - 18 - 19 - 20 - 21 - 22 - 23 - 24 - 25 - 26 - 27 - 28 - 29 - 30 - 31 - 32 - 33 - 34 - 35 - 36 - 37 - 38 - 39 - 40 - 41 - 42 - 43 - 44 - 45 - 46 - 47 - 48 - 49 - 50 - 51 - 52 - 53 - 54 - 55 - 56 - 57 - 58 - 59 - 60 - 61 - 62 - 63 - 64 - 65 - 66 - 67 - 68 - 69 - 70 - 71 - 72 - 73 - 74 - 75 - 76 - 77 - 78 - 79 - 80 - 81 - 82 - 83 - 84 - 85 - 86 - 87 - 88 - 89 - 90 - 91 - 92 - 93 - 94 - 95 - 96 - 97 - 98 - 99 - 100 - 101 - 102 - 103 - 104 - 105 - 106 - 107 - 108 - 109 - 110 - 111 - 112 - 113 - 114 - 115 - 116 - 117 - 118 - 119 - 120 - 121 - 122 - 123 - 124 - 125 - 126 - 127 - 128 - 129 - 130 - 131 - 132 - 133 - 134 - 135 - 136 - 137 - 138 - 139 - 140 - 141 - 142 - 143 - 144 - 145 - 146 - 147 - 148 - 149 - 150 - 151 - 152 - 153 - 154 - 155 - 156 - 157 - 158 - 159 - 160 - 161 - 162 - 163 - 164 - 165 - 166 - 167 - 168 - 169 - 170 - 171 - 172 - 173 - 174 - 175 - 176 - 177 - 178 - 179 - 180 - 181 - 182 - 183 - 184 - 185 - 186 - 187 - 188 - 189 - 190 - 191 - 192 - 193 - 194 - 195 - 196 - 197 - 198 - 199 - 200 - 201 - 202 - 203 - 204 - 205 - 206 - 207 - 208 - 209 - 210 - 211 - 212 - 213 - 214 - 215 - 216 - 217 - 218 - 219 - 220 - 221 - 222 - 223 - 224 - 225 - 226 - 227 - 228 - 229 - 230 - 231 - 232 - 233 - 234 - 235 - 236 - 237 - 238 - 239 - 240 - 241 - 242 - 243 - 244 - 245 - 246 - 247 - 248 - 249 - 250 - 251 - 252 - 253 - 254 - 255 - 256 - 257 - 258 - 259 - 260 - 261 - 262 - 263 - 264 - 265 - 266 - 267 - 268 - 269 - 270 - 271 - 272 - 273 - 274 - 275 - 276 - 277 - 278 - 279 - 280 - 281 - 282 - 283 - 284 - 285 - 286 - 287 - 288 - 289 - 290 - 291 - 292 - 293 - 294 - 295 - 296 - 297 - 298 - 299 - 300 - 301 - 302 - 303 - 304 - 305 - 306 - 307 - 308 - 309 - 310 - 311
H A D İ S
K Ü T Ü P H A N E S İ

136﴿ رمي الْجِمَار فِي الْحَجِّ بِسَبْعِينَ حَصَاةً 

“Hac sırasında cemrelere 70 tane çakıl taşı atma”[9] ile ilgili hadisler

Râfiî (ö. 623/1226“Şerhu’l-Kebîr”de bu hadislerin mütevatir olduğunu aynen şöyle anlatmaktadır:

“Hac sırasında cemrelere atılan 70 çakıl taşın toplamı şöyledir: Kurban kesme günü Akabe Cemresine 7 çakıl taş atılır. Teşrik günlerinin[10] her birinde 3 cemrenin her birine 7 çakıl taşı olmak üzere toplam 21 çakıl taşı atılır. Bununla ilgili sözlü ve fiili nakil, mütevatirdir.”

Hafız İbn Hacer (ö. 852/1447“Tahrîcu Ehâdisi’r-Râfiî”de konu ile ilgili olarak şöyle der:

“Bu (anlatılan), musannif Râfiî’nin söylediği gibidir. Bunu (yani cemrelere bu taşların nasıl ve ne şekilde atıldığını) açıklayıcı mahiyetteki bu hadisler, ileride nakledilecektir.”

* * *

[9]      “Cemre” kelimesi, sözlükte; ateş koru, közü, küçük çakıl taşı gibi anlamlara gelir. Burada ise  haccın şartlarından olan cemre ve cemrelerin atıldığı yer anlamındadır.

        Akabe, ilk ve orta diye üç cemre vardır. Cemrelerin üçü de, Mina’dadır. Akabe (=Büyük) cemre, kurban kesme günü taşlanır. Bu, Müzdelife’den Mina’ya gelindiğinde yapılır.

        İlk ve orta cemreler, Hayf mescidinin yukarısındadır.

        Cemrelere taş atılırken, Allah’a hamd ve sena edilir, tekbir ve tahlil getirilir. Hz. Peygamber (s.a.v)’e salat ve selam okunur. Ayrıca arzu edilen başka dualarda okunur. Dua edilirken, eller havaya kaldırılır.

        Cemrelere taş atma, bayramın birinci günü başlanır. İlk önce Akabe cemresinden 7 taş atılır. İkinci, üçüncü ve dördüncü günü, her üç cemreye birden 21 tane taş atılır. Böylece toplam sayı, 70’e ulaşır.   

[10]     Teşrik günleri; Zilhicce ayının 910111213 günleridir. Bu günlerde, beş vakit farz namazların ardından teşrik tekbirleri getirilir. Bu, Arafe günü sabahından, bayramın dördüncü günü akşamına kadar olan 5 gün ve 23 vakittir.


01 - 02 - 03 - 04 - 05 - 06 - 07 - 08 - 09 - 10 - 11 - 12 - 13 - 14 - 15 - 16 - 17 - 18 - 19 - 20 - 21 - 22 - 23 - 24 - 25 - 26 - 27 - 28 - 29 - 30 - 31 - 32 - 33 - 34 - 35 - 36 - 37 - 38 - 39 - 40 - 41 - 42 - 43 - 44 - 45 - 46 - 47 - 48 - 49 - 50 - 51 - 52 - 53 - 54 - 55 - 56 - 57 - 58 - 59 - 60 - 61 - 62 - 63 - 64 - 65 - 66 - 67 - 68 - 69 - 70 - 71 - 72 - 73 - 74 - 75 - 76 - 77 - 78 - 79 - 80 - 81 - 82 - 83 - 84 - 85 - 86 - 87 - 88 - 89 - 90 - 91 - 92 - 93 - 94 - 95 - 96 - 97 - 98 - 99 - 100 - 101 - 102 - 103 - 104 - 105 - 106 - 107 - 108 - 109 - 110 - 111 - 112 - 113 - 114 - 115 - 116 - 117 - 118 - 119 - 120 - 121 - 122 - 123 - 124 - 125 - 126 - 127 - 128 - 129 - 130 - 131 - 132 - 133 - 134 - 135 - 136 - 137 - 138 - 139 - 140 - 141 - 142 - 143 - 144 - 145 - 146 - 147 - 148 - 149 - 150 - 151 - 152 - 153 - 154 - 155 - 156 - 157 - 158 - 159 - 160 - 161 - 162 - 163 - 164 - 165 - 166 - 167 - 168 - 169 - 170 - 171 - 172 - 173 - 174 - 175 - 176 - 177 - 178 - 179 - 180 - 181 - 182 - 183 - 184 - 185 - 186 - 187 - 188 - 189 - 190 - 191 - 192 - 193 - 194 - 195 - 196 - 197 - 198 - 199 - 200 - 201 - 202 - 203 - 204 - 205 - 206 - 207 - 208 - 209 - 210 - 211 - 212 - 213 - 214 - 215 - 216 - 217 - 218 - 219 - 220 - 221 - 222 - 223 - 224 - 225 - 226 - 227 - 228 - 229 - 230 - 231 - 232 - 233 - 234 - 235 - 236 - 237 - 238 - 239 - 240 - 241 - 242 - 243 - 244 - 245 - 246 - 247 - 248 - 249 - 250 - 251 - 252 - 253 - 254 - 255 - 256 - 257 - 258 - 259 - 260 - 261 - 262 - 263 - 264 - 265 - 266 - 267 - 268 - 269 - 270 - 271 - 272 - 273 - 274 - 275 - 276 - 277 - 278 - 279 - 280 - 281 - 282 - 283 - 284 - 285 - 286 - 287 - 288 - 289 - 290 - 291 - 292 - 293 - 294 - 295 - 296 - 297 - 298 - 299 - 300 - 301 - 302 - 303 - 304 - 305 - 306 - 307 - 308 - 309 - 310 - 311
H A D İ S
K Ü T Ü P H A N E S İ

135﴿ وُقُوفه عَلَيْهِ السَّلامُ فِي حَجَّةِ الْوَدَاعِ عَلَى بَعِيرِهِ بِعَرَفَةَ وَقَوْله “أَيُّ يَوْمٍ هَذَا وَفِيهِ أَنَّ دِمَاءَكُمْ وَأَمْوَالَكُمْ” 

“Resulullah (s.a.v)’in, Veda Haccı sırasında (Arafat’ta) Arafe günü devesinin üzerinde vakfetmesi ve “bu gün (ay ve belde) de kanlarınız, mallarınız (ve ırzlarınız) birbirinize (bu ayınızda bu beldenizde ve şu gününüzde nasıl haramsa, öylece haramdır….) sözü”[8] ile ilgili hadisler

Buhârî (ö. 256/870), bu hadisi şu yollardan rivayet etmiştir:

1.      Ebu Bekre

2.      Abdullah ibn Abbâs

3.      Abdullah ibn Ömer

Aynî (ö. 855/1451)’de “Umdetu’l-Kârî”de derki: “Bu hadisin, (başka) geliş yolları vardır. Çünkü İbn Mende “Müstahrec”de, bu hadisi, 17 saha-biden nakletmiştir.” (Aynî’nin sözü burada bitmektedir.)

* * *

[8]      Resulullah (s.a.v), hicretin 10 yılında Veda haccı sırasında Arafat’ta devesinin üzerinde vakfetmişti. Zaten Resulullah (s.a.v), Veda haccı sırasında devesinin üzerinde hep binekli olarak hac etmişti.

        Resulullah (s.a.v)’in hutbe okuduğu yer, vakfe yaptığı yer değildi. Nemire’de konaklamış, Arafat’taki Arafe’de hutbe okumuştur. Hutbeyi, devesi “Kusva”nın üzerinde okumuştur.

        Arafat, geniş vadinin tüm adıdır. Arafe, oradaki Rahmet tepesi ile diğer tepeciklerin adıdır. Resulullah (s.a.v), işte bu Arafe’de hutbeyi okumuştur. Genelde Arafat ile Arafe birbirine karıştırılır. Fakat Arafe’nin, Arafat’ın bir parçası oldupu da unutulmamalıdır.

        Resulullah (s.a.v), Arafe’de, öğle ile ikindi namazını cem ederek kıldı. Daha sonra devesi Kusva’ya binip vakfegaha geldi. Rahmet dağının eteğinde, kayaların  yanında durup kıbleye döndü. O sırada devesinin üzerinde idi. Duaya ve yalvarmaya başlayıp bunu gün batana kadar sürdürdü. İnsanlara, Urane vadisinin ortasından yukarı çıkmalarını emredip Arafat’ın, kendi vakfe yaptığı yere mahsus olmadığını, aksine Arafat’ın her tarafının vakfegah olduğunu belirtti.

        Resulullah (s.a.v)’in Arafat’taki Arafe’de verdiği hutbe, İslam Tarihi’nde “Veda Hutbesi” olarak bilinir. Bu hutbe, bir çok sahabe tarafından rivayet edilmiştir. Hutbe, içerik olarak önemli bir yapıya sahiptir. Çünkü hutbe, ciddi meselelere temas etmekte ve o güne kadar ele alınmamış olan bir çok cahili uygulamaya son verilmiştir. Veda Hutbesi, İslam’ın, “İnsan Hakları” veya “Kadın Hakları” beyannamesi olarak değerlendirilmektedir.

                Araplar, Hz. İbarhim ile oğlu Hz. İsmail’den beri yılın dört ayında kan akıtma, yol kesme, savaş gibi şeylerin haram olduğu hususunda riayet gösterirlerdi. Bu aylar; Recep, Zilkade, Zilhicce, Muharrem’dir.

                Zilhicce’nin 9-13 günleri, teşrik günleridir. Bu nedenle de bu günlerde kan akıtmak, savaş, baskın, yol kesme, gibi hususlar haram kabul edilmekteydi.

                İşte Resulullah (s.a.v), insanların; kan, mal ve ırzlarının da bu gün, ay ve beldede haram olması gibi ebediyen haram olduğunu belirtmiştir.   


01 - 02 - 03 - 04 - 05 - 06 - 07 - 08 - 09 - 10 - 11 - 12 - 13 - 14 - 15 - 16 - 17 - 18 - 19 - 20 - 21 - 22 - 23 - 24 - 25 - 26 - 27 - 28 - 29 - 30 - 31 - 32 - 33 - 34 - 35 - 36 - 37 - 38 - 39 - 40 - 41 - 42 - 43 - 44 - 45 - 46 - 47 - 48 - 49 - 50 - 51 - 52 - 53 - 54 - 55 - 56 - 57 - 58 - 59 - 60 - 61 - 62 - 63 - 64 - 65 - 66 - 67 - 68 - 69 - 70 - 71 - 72 - 73 - 74 - 75 - 76 - 77 - 78 - 79 - 80 - 81 - 82 - 83 - 84 - 85 - 86 - 87 - 88 - 89 - 90 - 91 - 92 - 93 - 94 - 95 - 96 - 97 - 98 - 99 - 100 - 101 - 102 - 103 - 104 - 105 - 106 - 107 - 108 - 109 - 110 - 111 - 112 - 113 - 114 - 115 - 116 - 117 - 118 - 119 - 120 - 121 - 122 - 123 - 124 - 125 - 126 - 127 - 128 - 129 - 130 - 131 - 132 - 133 - 134 - 135 - 136 - 137 - 138 - 139 - 140 - 141 - 142 - 143 - 144 - 145 - 146 - 147 - 148 - 149 - 150 - 151 - 152 - 153 - 154 - 155 - 156 - 157 - 158 - 159 - 160 - 161 - 162 - 163 - 164 - 165 - 166 - 167 - 168 - 169 - 170 - 171 - 172 - 173 - 174 - 175 - 176 - 177 - 178 - 179 - 180 - 181 - 182 - 183 - 184 - 185 - 186 - 187 - 188 - 189 - 190 - 191 - 192 - 193 - 194 - 195 - 196 - 197 - 198 - 199 - 200 - 201 - 202 - 203 - 204 - 205 - 206 - 207 - 208 - 209 - 210 - 211 - 212 - 213 - 214 - 215 - 216 - 217 - 218 - 219 - 220 - 221 - 222 - 223 - 224 - 225 - 226 - 227 - 228 - 229 - 230 - 231 - 232 - 233 - 234 - 235 - 236 - 237 - 238 - 239 - 240 - 241 - 242 - 243 - 244 - 245 - 246 - 247 - 248 - 249 - 250 - 251 - 252 - 253 - 254 - 255 - 256 - 257 - 258 - 259 - 260 - 261 - 262 - 263 - 264 - 265 - 266 - 267 - 268 - 269 - 270 - 271 - 272 - 273 - 274 - 275 - 276 - 277 - 278 - 279 - 280 - 281 - 282 - 283 - 284 - 285 - 286 - 287 - 288 - 289 - 290 - 291 - 292 - 293 - 294 - 295 - 296 - 297 - 298 - 299 - 300 - 301 - 302 - 303 - 304 - 305 - 306 - 307 - 308 - 309 - 310 - 311
H A D İ S
K Ü T Ü P H A N E S İ

SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget