Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

 184﴿ مَنْ شَرِبَ الْخَمْرَ فَاجْلِدُوهُ فَإِنَّ عَادَ الثَّانِيَةَ فَاجْلِدُوهُ فَإِنَّ عَادَ الثَّالِثَةَ فَاجْلِدُوهُ فَإِنَّ عَادَ الرَّابِعَةَ فَاقْتُلُوهُ 

“Kim içki içerse, onu kamçılayın. İkinci defa (içki içmeye) dönerse, onu yine kamçılayın. Üşüncü defa (içki içmeye) dönerse, onu yine kamçılayın. Dördüncü defa (içki içmeye) dönerse, onu öldürün”[51]


Tirmizî  (ö. 279/892), bu hadisi şu yoldan rivayet etmişir:

1.     Muâviye[52]

Daha sonra Tirmizî der ki: “Bu konuda şu yollardan da hadis gelmiştir:

2.     Ebu Hureyre                                    

3.     Şerîd                                                

4.     Şurahbil b. Evs

5.     Ebu Ramedâ’

6.     Cerîr

7.     Abdullah ibn Amr                             

Hafız İbnHacer (ö. 852/1447“Emaliyyu’l-Muhrace ala Muhtasarı İbni’l-Hâcib”de konu ile ilgili olarak der ki:

“Yine bu hadisi rivayet edenler içerisinde şunlarda vardır:

1.     Ebu Saîd el-Hudrî                             

2.     Abdullah ibn Ömer                            

3.        Sahabeden bir topluluk                      

4.        Guzayf

5.        Câbir

6.        İsmi bilinmeyen bir sahabe

7.        Kabîsa b. Züeyb (mürsel olarak)”

* * *

Bir grup alim, bu hadisin mensuh olduğunu söylemiştir. İcma da, bunun aksine, bugün bunu göstermektedir.

Tirmizî (ö. 279/892), kitabının sonunda yer alan “İlel”de konu ile ilgili olarak der ki:

“İki hadis hariç bu kitapta yer alan hadislerin hepsiyle, ilim adamları ve bazı alimler amel etmişlerdir. Bu iki hadis ise;

a.    Hazar (=yerleşik hayat) da iki namazın arasını cem (=birleştirme) hadisi,

b.    İçki içenin dördüncü defada döldürülmesi hadisi.”

Nevevî (ö. 676/1277“Şerhu’l-Müslim”de bu rivayet peşpeşe getirip der ki: “İçki içenin dördüncü defada öldürülmesi ile ilgili hadise gelince, bu hadis, (peygamber’in) söylediği gibidir. (Yerleşik hayatta iki namazın arasını) birleştirme ile ilgili hadise gelince, bir grup alim, bunun olacağını söylemiştir.”

İbn Hazm (ö. 456/1063), Abdullah ibn Ömer’den dördüncü defada içki içenin öldürülmemesi hususunda yapılan icma’yı eleştirmiştir.

Bu eleştiriye, bu hadisin; Abdullah ibn Ömer’den sabit olmadığı veya Abdullah ibn Ömer’in, buna muhalefet eden nadir kimselerden birisi olduğu, bu nedenle de Abdullah ibn Ömer’in bu rivayetinin icma’ya zarar verebilecek bir nitelikte olmadığı  yada icma’nın, Abdullah ibn Ömer’in bu rivayetinden sonra oluştuğu şeklinde cevap verilmiştir. Çünkü icma’nın, Abdullah ibn Ömer rivayetinden sonra nakledilme olasılığı vardır.

Bu konuda daha geniş bilgi için Hafız İbn Hacer (ö. 852/1447)’in “Emaliyyu’l-Muhrace ala Muhtasarı İbni’l-Hâcib” ile “Fethu’l-Bârî” adlı eserinin ‘Kitâbu’l-Hudûd’ (=Hadler Bölümün)e bakabilirsiniz. 

* * *

[51]     İslam Hukuku’ndaki had cezaları şu şekildedir:

        1. Had Cezaları: Zina, iftira, içki, hırsızlık, yol kesme ve itidat için takdir edilen cezalar.

        2. Kısas ve Diyet Cezaları: Şahıs aleyhine işlenen suçların cezalar.

        3. Tazir Cezaları: Dinin yasakladığı fiilleri işleyenlere uygulanan cezalar.

        4. Tedib Cezaları: Terbiye etmek kastıyla baba, ana, öğretmen ve efendi gibi büyüklerin yetkisine bırakılan cezalar.

        Had cezaları; dinin gerçekleştirmeye, korumaya çalıştığı temel hedeflere saldırı mahiyetindeki suçların cezasıdır.

        İçkinin haram oluşu; Kitap, Sünnet ve sahabe-i kiramın icma-ı ile sabittir. 

        Hanefilere göre; içki içmenin ve sarhoşluğun cezası; hür için 80 değnektir. Baş, yüz, tenasül uzvu dışında vücudun çeşitli yerlerine orta halli vuruşla tatbik edilir. Az veya çok içme arasında bir fark yoktur. İçki içen kimse, öldürülmez. Velev ki tekrar tekrar içmiş olsun.

        Naklettiğimiz hadise göre; dördüncü kere içki içen kimsenin öldürülmesi gerekmektedir. Fakat bu emir, içki yasağının konduğu ilk sıralarda geçerliydi. Sonradan bu hüküm, kaldırılmıştır. Çünkü bir kimse, içki yüzünden öldürülmez. Dördüncü değil onuncu kere içmiş olsa bile fark etmez. Bu, Cumhurun görüşüdür.

        Konu ile ilgili hadisler için b.k.z: Ebu Dâvud, Hudud 36 (448344844485), 37 (4482); Tirmizî, Hudud 15 (1444); Nesâî, Eşribe 42; Müsned: 2/1912112804/234388-3895/369; Tahâvî, Şerhu Meâni’l-Âsâr, 3/159161; Taberânî

[52]     Tirmizî, Hudud 15 (1444); Ebu Dâvud, Hudud 36 (4482); İbn Mâce, Hudud (2573


01 - 02 - 03 - 04 - 05 - 06 - 07 - 08 - 09 - 10 - 11 - 12 - 13 - 14 - 15 - 16 - 17 - 18 - 19 - 20 - 21 - 22 - 23 - 24 - 25 - 26 - 27 - 28 - 29 - 30 - 31 - 32 - 33 - 34 - 35 - 36 - 37 - 38 - 39 - 40 - 41 - 42 - 43 - 44 - 45 - 46 - 47 - 48 - 49 - 50 - 51 - 52 - 53 - 54 - 55 - 56 - 57 - 58 - 59 - 60 - 61 - 62 - 63 - 64 - 65 - 66 - 67 - 68 - 69 - 70 - 71 - 72 - 73 - 74 - 75 - 76 - 77 - 78 - 79 - 80 - 81 - 82 - 83 - 84 - 85 - 86 - 87 - 88 - 89 - 90 - 91 - 92 - 93 - 94 - 95 - 96 - 97 - 98 - 99 - 100 - 101 - 102 - 103 - 104 - 105 - 106 - 107 - 108 - 109 - 110 - 111 - 112 - 113 - 114 - 115 - 116 - 117 - 118 - 119 - 120 - 121 - 122 - 123 - 124 - 125 - 126 - 127 - 128 - 129 - 130 - 131 - 132 - 133 - 134 - 135 - 136 - 137 - 138 - 139 - 140 - 141 - 142 - 143 - 144 - 145 - 146 - 147 - 148 - 149 - 150 - 151 - 152 - 153 - 154 - 155 - 156 - 157 - 158 - 159 - 160 - 161 - 162 - 163 - 164 - 165 - 166 - 167 - 168 - 169 - 170 - 171 - 172 - 173 - 174 - 175 - 176 - 177 - 178 - 179 - 180 - 181 - 182 - 183 - 184 - 185 - 186 - 187 - 188 - 189 - 190 - 191 - 192 - 193 - 194 - 195 - 196 - 197 - 198 - 199 - 200 - 201 - 202 - 203 - 204 - 205 - 206 - 207 - 208 - 209 - 210 - 211 - 212 - 213 - 214 - 215 - 216 - 217 - 218 - 219 - 220 - 221 - 222 - 223 - 224 - 225 - 226 - 227 - 228 - 229 - 230 - 231 - 232 - 233 - 234 - 235 - 236 - 237 - 238 - 239 - 240 - 241 - 242 - 243 - 244 - 245 - 246 - 247 - 248 - 249 - 250 - 251 - 252 - 253 - 254 - 255 - 256 - 257 - 258 - 259 - 260 - 261 - 262 - 263 - 264 - 265 - 266 - 267 - 268 - 269 - 270 - 271 - 272 - 273 - 274 - 275 - 276 - 277 - 278 - 279 - 280 - 281 - 282 - 283 - 284 - 285 - 286 - 287 - 288 - 289 - 290 - 291 - 292 - 293 - 294 - 295 - 296 - 297 - 298 - 299 - 300 - 301 - 302 - 303 - 304 - 305 - 306 - 307 - 308 - 309 - 310 - 311
H A D İ S
K Ü T Ü P H A N E S İ

183﴿ قِصَّةُ مَاعِز فِي الزِّنَى وَرَجْمُهُ 

“Zina hususunda Mâiz olayı ve Mâiz’in recmedilmesi”[37]


Suyûtî (ö. 911/1505“el-Ezhâr”da bu hadisi şu yollardan getirmiştir:

1.     Câbir b. Abdullah[38]               

2.     Abdullah ibn Abbâs[39]            

3.     Büreyde[40]                             

4.     Câbir b. Semure[41]                 

5.     Ebu Saîd el-Hudrî[42]               

6.     el-Leclâc[43]                           

7.     Nuaym b. Hezzâl[44]                

8.     Ebu Hureyre[45]                                  

9.     Übey

10.      Sahabeden birisi[46]

11.      İbnü’l-Müseyyeb (mürsel olarak)[47]

12.      Hz. Ebu Bekr[48]

13.      Ebu Zerr

14.      Osman’ın babası Nasr[49]

15.      Ebu Berze el-Eslemî[50]

16.      Atâ’ b. Yesâr

17.      Şa’bî

18.      Ebu Ümâme b. Sehl b. Huneyf

Toplam, 18 kişi.

(Derim ki: ) Râfiî  (ö. 623/1225“Şerhu’l-Kebir”de aynen şöyle der: “Hz. Peygamber (s.a.v)’den meşhur olduğu kadarıyla recm; Mâiz, Gâmidiyye ve Yahudilerle ilgili kıssada geçmektedir. Recm, Resulullah (s.a.v)’den sonrada Raşit halifeler döneminde de uygulanmıştır. Bu nedenle de hadis, mütevatir derecesine ulaşmıştır.

Hafız İbn Hacer (ö. 852/1447“Tahrîcu Ehâdisi’r-Râfiî”de bunu onaylamıştır.

Kemal İbnu’l-Hümâm (ö. 861/1457“Fethu’l-Kadîr”de aynen şöyle der: “Resulullah (s.a.v)’den gelen recmin sabit oluşu; Hz. Ali’nin kahramanlığı ve Hatem et-Tâî’nin cömertliği gibi mana bakımından mütevatirdir. Teferruatla ilgili olan haberi ahad ise, recmin tanımı ve özelliklerini açıklama mahiyetindedir. Recmin aslına gelince, bunda şüphe edilecek bir durum sözkonusu değildir.”

* * *

[37]     Zina, dinin meşru kabul ettiği bir anlaşmaya dayanmaksızın irade ve istekle yapılan haram bir çiftleşmeye denir. Bu günahı işleyen erkeğe zani, kadına ise zaniye denir.

        Konu ile ilgili hadisler için b.k.z: Buhârî, Hudud 2128; Müslim, Hudud 1619 (1693), 22 (1695); Ebu Dâvud, Hudud (442044214433); Tirmizî, Hudud 4 (1451), 5 (1543); Nesâî, Cenaiz 63; Dârimî, Hudud 1214; Müsned, 1/245313328

[38]     Buhârî, Hudud 21; Müslim, Hudud 16; Ebu Dâvud, Hudud (4420); Nesâî, Cenaiz 63; Tirmizî, Hudud 5 (1543); Dârimî, Hudud 12; Müsned, 3/323

[39]     Buhârî, Hudud 28; Müslim, Hudud 19 (1693); Ebu Dâvud, Hudud (4421); Tirmizî, Hudud 4 (1451); Müsned, 1/245313328

[40]     Müslim, Hudud 22 (1695); Ebu Dâvud, Hudud (4433); Dârimî, Hudud 14; Müsned, 5/347348 

[41]     Müslim, Hudud 17 (1692); Ebu Dâvud, Hudud (4422-4424); Dârimî, Hudud 12

[42]     Müslim, Hudud (1694); Ebu Dâvud, Hudud (4431); Dârimî, Hudud 14 (2324)

[43]     Ebu Dâvud, Hudud (4435)

[44]     Müslim, Hudud (1691); Ebu Dâvud, Hudud (4419); Tirmizî, Hudud (1431); İbn Mâce, Hudud 9 (2553); Müsned, 5/216217

[45]     Müslim, Hudud 5; Ebu Dâvud, Hudud (4428); Tirmizî, Hudud 5 (1452); İbn Mâce, Hudud 9 (2554); Müsned, /286287450

[46]     Ebu Dâvud, Hudud (4432)

[47]     Müsned, 2/453

[48]     Müsned, 1/8

[49]     Dârimî, Hudud 13 (2323)

[50]     Ebu Dâvud, Hudud (3186)


01 - 02 - 03 - 04 - 05 - 06 - 07 - 08 - 09 - 10 - 11 - 12 - 13 - 14 - 15 - 16 - 17 - 18 - 19 - 20 - 21 - 22 - 23 - 24 - 25 - 26 - 27 - 28 - 29 - 30 - 31 - 32 - 33 - 34 - 35 - 36 - 37 - 38 - 39 - 40 - 41 - 42 - 43 - 44 - 45 - 46 - 47 - 48 - 49 - 50 - 51 - 52 - 53 - 54 - 55 - 56 - 57 - 58 - 59 - 60 - 61 - 62 - 63 - 64 - 65 - 66 - 67 - 68 - 69 - 70 - 71 - 72 - 73 - 74 - 75 - 76 - 77 - 78 - 79 - 80 - 81 - 82 - 83 - 84 - 85 - 86 - 87 - 88 - 89 - 90 - 91 - 92 - 93 - 94 - 95 - 96 - 97 - 98 - 99 - 100 - 101 - 102 - 103 - 104 - 105 - 106 - 107 - 108 - 109 - 110 - 111 - 112 - 113 - 114 - 115 - 116 - 117 - 118 - 119 - 120 - 121 - 122 - 123 - 124 - 125 - 126 - 127 - 128 - 129 - 130 - 131 - 132 - 133 - 134 - 135 - 136 - 137 - 138 - 139 - 140 - 141 - 142 - 143 - 144 - 145 - 146 - 147 - 148 - 149 - 150 - 151 - 152 - 153 - 154 - 155 - 156 - 157 - 158 - 159 - 160 - 161 - 162 - 163 - 164 - 165 - 166 - 167 - 168 - 169 - 170 - 171 - 172 - 173 - 174 - 175 - 176 - 177 - 178 - 179 - 180 - 181 - 182 - 183 - 184 - 185 - 186 - 187 - 188 - 189 - 190 - 191 - 192 - 193 - 194 - 195 - 196 - 197 - 198 - 199 - 200 - 201 - 202 - 203 - 204 - 205 - 206 - 207 - 208 - 209 - 210 - 211 - 212 - 213 - 214 - 215 - 216 - 217 - 218 - 219 - 220 - 221 - 222 - 223 - 224 - 225 - 226 - 227 - 228 - 229 - 230 - 231 - 232 - 233 - 234 - 235 - 236 - 237 - 238 - 239 - 240 - 241 - 242 - 243 - 244 - 245 - 246 - 247 - 248 - 249 - 250 - 251 - 252 - 253 - 254 - 255 - 256 - 257 - 258 - 259 - 260 - 261 - 262 - 263 - 264 - 265 - 266 - 267 - 268 - 269 - 270 - 271 - 272 - 273 - 274 - 275 - 276 - 277 - 278 - 279 - 280 - 281 - 282 - 283 - 284 - 285 - 286 - 287 - 288 - 289 - 290 - 291 - 292 - 293 - 294 - 295 - 296 - 297 - 298 - 299 - 300 - 301 - 302 - 303 - 304 - 305 - 306 - 307 - 308 - 309 - 310 - 311
H A D İ S
K Ü T Ü P H A N E S İ

SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget