Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

207﴿ اَلنُّزُولُ (أي نُزُول الْحَقِّ تَعَالَى) فِي كُلِّ لَيْلَةٍ إِلَى السَّمَاءِ الدُّنْيَا 

“Yüce Allah’ın, her gece dünya semasına inmesi”[14]

Bu hadis, bir çok yollardan rivayet edilmiştir:

1.     Ebu Hureyre,[15] Hz. Peygamber (s.a.v)’den

Tirmizî (ö. 279/892) der ki: “Bu konuda şu yollardan da hadis gelmiştir:

2.     Hz. Ali                                             

3.     Ebu Saîd el-Hudrî                             

4.     Rifâa el-Cühenî                     

5.     Cübeyr b. Mut’im

6.     Abdullah ibn Mes’ud

7.     Ebu’d-Derdâ’

8.     Osman ibnu’l-Âs

(Aynî) “Umdetu’l-Kârî”de der ki: “(Derim ki:) Bu konuda ayrıca şu yollardan da hadis gelmiştir:

9.        Câbir b. Abdullah                              

10.     Ubâde ibnu’s-Sâmit                          

11.     Ukbe b. Âmir                                   

12.     Amr b. Abese                                              

13.     Ebu’l-Hattâb[16]                                

14.     Hz. Ebu Bekr                                   

15.     Enes b. Mâlik                                   

16.     Ebu Musa el-Eş’arî   

17.     Muâz b. Cebel          

18.     Ebu Sa’lebe el-Huşenî           

19.     Hz. Aişe    

20.     Abdullah ibn Abbâs

21.     Nevvâs b. Sem’ân

22.     Ümmü Seleme

23.     Abdulhumeyd b. Yezîd ibn Seleme’ nin atası”

Daha sonra da bunların rivayet ettikleri hadisleri ve Ebu’l-Hattâb’a varıncaya kadar bu hadisleri tahric eden kimseleri de nakletmiştir. Bu konuda daha geniş bilgi için Aynî (ö. 855/1451)’nin bu kitabına bakabilirsiniz.

Ayrıca Ebu’ş-Şeyh İbn Hayyân (ö. 369/979)’ın “Kitâbu’s-Sünne” adlı kitabında Ebu Zür’a’nın şöyle söylediği nakledilmiştir:

“Allah’ın, her gece dünya semasına inmesi ile ilgili Resulullah (s.a.v)’den gelen hadisler, mütevatirdir. Bu hadisleri, Resulullah (s.a.v)’in sahabilerinden bir çoğu rivayet etmiştir. Bize göre, bu hadisler, sıhhatli ve kuvvetli bir durumdadır.”

Sehavî (ö. 902/1496)’nin “Fethu’l-muğîs”inde geçtiği üzere; bazıları, bu hadisi mütevatir hadisler içerisinde saymıştır.

(İbn Abdilhâdî) “Sârimu’l-münekkî”de aynen şöyle der: “(Yüce Allah’ın, her gece dünya semasına) inmesi ile ilgili Resulullah (s.a.v)’den gelen hadis, mütevatirdir.

Osman ibn Saîd ed-Dârimî dedi ki: ‘Bu hadis, Cehmiyye[17] fırkasını en çok kızdıran bir hadistir.’

Ebu Ömer ibn Abdilberr’de dedi ki: ‘Bu hadis, nakil yönünden sağlam ve senedi sahih bir hadistir. Hadisçiler, bu hadisin sıhhatli oluşu hususunda ihtilafa düşmemişlerdir.’”

(Derim ki:) Konu ile ilgili şu hadisi de; İmam Ahmed, Tirmizî ve İbn Mâce Hz. Aişe’den[18] merfu’ olarak şöyle rivayet etmişlerdir:

﴿ إِنَّ اللّهَ يَنْزِلُ لَيْلَةَ النِّصْفِ مِنْ شَعْبَانَ إِلَى سَمَاءِ الدُّنْيَا فَيَغْفِرُ لِأَكْثَرَ مِنْ عَدَدِ شَعْرِ غَنَمِ بْنِي كَلْبٍ ﴾

“Allah, Şa’bân ayının ortasındaki günün gecesinde Kelb kabilesinin koyunlarının tüyünün sayısından daha çok sayıda (günahı) bağışlar”

* * *

[14]     Allah’ın dünya semasına inmesini ifade eden rivayetler, çoktur. İnme vaktiyle ilgili olarak hadis­lerde farklı zaman dilimleri geçmektedir. “Cuma gecesi”, “her gece”, “gecenin son üçte biri”, “gecenin yarısı yada üçte ikisinden sonra” veya “üçte birinden sonra”.

        Allah’ın kullarına yaklaşması, O’nun rahmetini ifade eder. Öyleyse geceleyin belirtilen saat­lerde, Allah’ın, yapılan duaları kabul etmek suretiyle lütuf ve rahmetini bol kıacağı, peygambe­rin diliyle belirtilmiş olunmaktadır.

[15]     Buhârî, Tevhid 35, Teheccüd 14, Da’vât 13; Müslim, Salatu’l-müsâfirîn 168 (758); Tirmizî, Da’vât 80 (3493); Ebu Dâvud, Salât 311 (1315)

[16]     Bu, sahabeden biridir. Fakat asıl adı, bilinmemektedir.

[17]     Cehmiyye: İslam aleminde ilk ortaya çıkan fırkalardan biridir. Muattıla ve Cebriye-i Hâlisa adlarıyla da anılır. Bazılarınca zındıklardan sayılmışlardır. Kurucusu, Cehm b. Safvân’dır.

        Cehmiyye, Allah’ı tenzih maksadıyla nasları ifade ettiği manaları aşacak derecede tevile gitmesi, dini konularda tek başına yeterli olmayan aklı nassa tercih etmesi ve dolayısıyla Hz. Peygamber (s.a.v) döneminden itibaren akaid sahasında devam eden saflık ve berraklığı bozması, özellikle de Sünnete bağlı selef alimleri arasında şiddetli  tepkilere yol açmış, hatta İslam fırkaları dışında sayılmasına sebep olmuştur.  

[18]     Tirmizî, Savm 39 (739); İbn Mâce, İkâme 191 (1389)


01 - 02 - 03 - 04 - 05 - 06 - 07 - 08 - 09 - 10 - 11 - 12 - 13 - 14 - 15 - 16 - 17 - 18 - 19 - 20 - 21 - 22 - 23 - 24 - 25 - 26 - 27 - 28 - 29 - 30 - 31 - 32 - 33 - 34 - 35 - 36 - 37 - 38 - 39 - 40 - 41 - 42 - 43 - 44 - 45 - 46 - 47 - 48 - 49 - 50 - 51 - 52 - 53 - 54 - 55 - 56 - 57 - 58 - 59 - 60 - 61 - 62 - 63 - 64 - 65 - 66 - 67 - 68 - 69 - 70 - 71 - 72 - 73 - 74 - 75 - 76 - 77 - 78 - 79 - 80 - 81 - 82 - 83 - 84 - 85 - 86 - 87 - 88 - 89 - 90 - 91 - 92 - 93 - 94 - 95 - 96 - 97 - 98 - 99 - 100 - 101 - 102 - 103 - 104 - 105 - 106 - 107 - 108 - 109 - 110 - 111 - 112 - 113 - 114 - 115 - 116 - 117 - 118 - 119 - 120 - 121 - 122 - 123 - 124 - 125 - 126 - 127 - 128 - 129 - 130 - 131 - 132 - 133 - 134 - 135 - 136 - 137 - 138 - 139 - 140 - 141 - 142 - 143 - 144 - 145 - 146 - 147 - 148 - 149 - 150 - 151 - 152 - 153 - 154 - 155 - 156 - 157 - 158 - 159 - 160 - 161 - 162 - 163 - 164 - 165 - 166 - 167 - 168 - 169 - 170 - 171 - 172 - 173 - 174 - 175 - 176 - 177 - 178 - 179 - 180 - 181 - 182 - 183 - 184 - 185 - 186 - 187 - 188 - 189 - 190 - 191 - 192 - 193 - 194 - 195 - 196 - 197 - 198 - 199 - 200 - 201 - 202 - 203 - 204 - 205 - 206 - 207 - 208 - 209 - 210 - 211 - 212 - 213 - 214 - 215 - 216 - 217 - 218 - 219 - 220 - 221 - 222 - 223 - 224 - 225 - 226 - 227 - 228 - 229 - 230 - 231 - 232 - 233 - 234 - 235 - 236 - 237 - 238 - 239 - 240 - 241 - 242 - 243 - 244 - 245 - 246 - 247 - 248 - 249 - 250 - 251 - 252 - 253 - 254 - 255 - 256 - 257 - 258 - 259 - 260 - 261 - 262 - 263 - 264 - 265 - 266 - 267 - 268 - 269 - 270 - 271 - 272 - 273 - 274 - 275 - 276 - 277 - 278 - 279 - 280 - 281 - 282 - 283 - 284 - 285 - 286 - 287 - 288 - 289 - 290 - 291 - 292 - 293 - 294 - 295 - 296 - 297 - 298 - 299 - 300 - 301 - 302 - 303 - 304 - 305 - 306 - 307 - 308 - 309 - 310 - 311
H A D İ S
K Ü T Ü P H A N E S İ

206﴿ أَنَّهُ صَلَّى اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَانَ يَتَعَوَّذُ مِنَ الْبُخْلِ وَالْهَرَمِ وَالْكَسَلِ وَعَذَابِ الْقَبْرِ وَفِتْنَتِهِ 

“Hz. Peygamber (s.a.v) cimrilikten, korkaklıktan, ihtiyarlıktan, tembellikten, kabir azabı ile fitnesinden (Allah’a) sığınması”[13] ile ilgili hadisler


İbnü’l-Cevzî (ö. 597/1200“Va’z” adlı kitabının baş tarafında bu tür hadislerin mütevatir olduğunu aynen şöyle anlatmaktadır:

“Hz. Peygamber (s.a.v)’in (çeşitli konularda Allah’a) sığınması ile ilgili O’ndan gelen haberler, mütevatirdir.”

* * *

[13]     İstiaze: Sığınma, korunma, talep etme anlamına gelmektedir. Her çeşit kötülüklerden, günahlar­dan, Allah’ın yasaklarından, cehennemden.. gibi Allah’a sığınmak, O’nun korumasını talep et­mek, İslam’da ibadetin en önemli hallerinden biridir.

                Resulullah (s.a.v)’in, burada, Allah’tan sığındığı kötü haller şunlardır:

            1. Cimrilik: Kişiyi üzerinde bulunan başkasına ait hakkı vermekten mani olan, bu hak verildiği takdirde hırsa ve korkuya düşüren haldir. Dinimizde cimrilik yasaklanmıştır. Cimriliğin aşırı şek­line, “şuhh” denilmektedir.

            2. Korkaklık: Kişinin, bedeni faaliyetlerden faydalanamaması halidir. Korkaklık, kişinin, zaafı­dır. Kişi, bu zaaf halini yenemediği takdirde psikolojik bunalımlara düşebilir. Dinimiz, kişinin, cesaretli olmasını tavsiye etmektedir.

            3. İhtiyarlık: Kişinin, yaşamak için zaruri olan ihtiyaçları iyi niyetine rağmen temin edemeyecek ve kendi ihtiyaçlarını  kendi başına göremeyecek duruma düşmesidir.

        Burada ihtiyarlıkla kastedilen; düşkünlük ve aşırı ihtiyarlık halidir. İhtiyarlık ile yaşlılık kavram­ları, birbirinden farklıdır. Kişi, beden ve yaş olarak yaşlanabilir. Fakat iyi beslenmesi, stres ve sı­kıntılardan uzak kalması sebebiyle ihtiyarlamayabilir.

            4. Tembellik: Kişinin, güç ve kuvveti olmasına rağmen işi terk etmesi yada gevşek yapması halidir. İşin terk edilmesi yada yapılmaması, güçsüzlük ve dermansızlıktan değildir. Güç ve kuv­vete rağmen işin yapılmamasıdır.

        5. Kabir azabı ve fitnesi: Kabir azabının varlığı, pek çok nasla sabit olan bir gerçektir. Dünya hayatı ile kıyametin kopmasına kadar geçen zaman içinde “berzah” denilen ara bir devre vardır ki, buna, “kabir hayatı” denilmektedir.

        Kabir hayatında geçen iyi ve kötü şeyler; kişinin, dünyada yaptığı iyilik ve kötülüklere bağlıdır. Dünya hayatında iken kişi, Allah’ın emirlerine ve yasaklarına göre bir hayat sürmüşse, kabir­deki hayatıda buna bağlı olarak cennet bahçelerinden bir bahçe, yada cehennem çukurlarından bir çukur olabilmektedir.

        Konu ile ilgili hadisler için b.k.z: Buhârî, Da’vât 384042, Cihad 25; Müslim, Zikr 52 (2706); Tirmizî, Da’vât 71 (34803481); Ebu Dâvud, Salat 367 (15401541); Nesâî, İstiaze 6


01 - 02 - 03 - 04 - 05 - 06 - 07 - 08 - 09 - 10 - 11 - 12 - 13 - 14 - 15 - 16 - 17 - 18 - 19 - 20 - 21 - 22 - 23 - 24 - 25 - 26 - 27 - 28 - 29 - 30 - 31 - 32 - 33 - 34 - 35 - 36 - 37 - 38 - 39 - 40 - 41 - 42 - 43 - 44 - 45 - 46 - 47 - 48 - 49 - 50 - 51 - 52 - 53 - 54 - 55 - 56 - 57 - 58 - 59 - 60 - 61 - 62 - 63 - 64 - 65 - 66 - 67 - 68 - 69 - 70 - 71 - 72 - 73 - 74 - 75 - 76 - 77 - 78 - 79 - 80 - 81 - 82 - 83 - 84 - 85 - 86 - 87 - 88 - 89 - 90 - 91 - 92 - 93 - 94 - 95 - 96 - 97 - 98 - 99 - 100 - 101 - 102 - 103 - 104 - 105 - 106 - 107 - 108 - 109 - 110 - 111 - 112 - 113 - 114 - 115 - 116 - 117 - 118 - 119 - 120 - 121 - 122 - 123 - 124 - 125 - 126 - 127 - 128 - 129 - 130 - 131 - 132 - 133 - 134 - 135 - 136 - 137 - 138 - 139 - 140 - 141 - 142 - 143 - 144 - 145 - 146 - 147 - 148 - 149 - 150 - 151 - 152 - 153 - 154 - 155 - 156 - 157 - 158 - 159 - 160 - 161 - 162 - 163 - 164 - 165 - 166 - 167 - 168 - 169 - 170 - 171 - 172 - 173 - 174 - 175 - 176 - 177 - 178 - 179 - 180 - 181 - 182 - 183 - 184 - 185 - 186 - 187 - 188 - 189 - 190 - 191 - 192 - 193 - 194 - 195 - 196 - 197 - 198 - 199 - 200 - 201 - 202 - 203 - 204 - 205 - 206 - 207 - 208 - 209 - 210 - 211 - 212 - 213 - 214 - 215 - 216 - 217 - 218 - 219 - 220 - 221 - 222 - 223 - 224 - 225 - 226 - 227 - 228 - 229 - 230 - 231 - 232 - 233 - 234 - 235 - 236 - 237 - 238 - 239 - 240 - 241 - 242 - 243 - 244 - 245 - 246 - 247 - 248 - 249 - 250 - 251 - 252 - 253 - 254 - 255 - 256 - 257 - 258 - 259 - 260 - 261 - 262 - 263 - 264 - 265 - 266 - 267 - 268 - 269 - 270 - 271 - 272 - 273 - 274 - 275 - 276 - 277 - 278 - 279 - 280 - 281 - 282 - 283 - 284 - 285 - 286 - 287 - 288 - 289 - 290 - 291 - 292 - 293 - 294 - 295 - 296 - 297 - 298 - 299 - 300 - 301 - 302 - 303 - 304 - 305 - 306 - 307 - 308 - 309 - 310 - 311
H A D İ S
K Ü T Ü P H A N E S İ

 205﴿ طَلَب الْعَافِيَةِ 

“(Dua ederken Allah’tan) sağlık isteme”[12] ile ilgili hadisler

Hafız İbnü’l-Cezerî (ö. 606/1209“Hısnu’l-Hasîn” adlı kitabının birkaç yerinde, dua ederken Allah’tan sağlık isteme ile ilgili, Hz. Peygamber (s.a.v)’den gelen hadislerin mütevatir olduğunu belirtmiştir.

* * *

[12]     Hadislerde geçtiği üzere; dua ederken Allah’tan şunların istenildiği görülmektedir: Dini doğru öğrenme, dünyasını iyi kılma, ahireti hayrlı kılma, hayatı faydalı kılma, ölümü her türlü kötü­lükten uzak rahata kavuşma olma, helalinden kazanma ve haramdan uzak kalma, başkalarına, başkalarına muhtaç etmeme.. gibi daha bir çok şeyler dua edilirken Allah’tan istenilmektedir.

        Şunalr ise duada Allah’tan istenilmemektedir: Acizlik, tembellik, korkaklık, düşkünlük derece­sine varan ihtiyarlık, cimrilik, kabir azabı, hayat ile ölümün fitnesi, cüzam, baras, delilik, hasta­lık, huşu duymayan bir kalp, kabul olunmayan bir dua, doymak bilmeyen bir nefis, faydası ol­mayan bir ilim, parçalanma, nifak, kötü ahlak, açlık, ihanet, düşmanın galebesi ve daha bir çok hususlar, dua edilirken Allah’tan istenilmemektedir.

        Allah’tan istenilenler arasında en fazla olanı; sağlık ve afiyettir. Çünkü bu, insanın sağlıklı olması gerektiğini ifade etmektedir.

        Sağlık ve afiyet, ancak mümin kulda değer ve kıymet kazanır. Çünkü mümin kul, sağlık ve afiyet içerisinde geçen ömrünü; faydalı, hayrlı ve Allah’ın istediği şekildeki faaliyetlerle, ibadet­lerle, İslami çalışmalarla, davet faaliyetleriyle vb. halleriyle iyi bir hale getirir. Çünkü mümin kulun; namazı, ibadeti, hayatı ve ölümü hep alemlerin Rabbi Allah içindir (En’âm: 6/162).

        Sağlıklı olmak, sadece mümin kulun değil, fasık, kafir, müşrik, ateist herkesin hakkıdır. Yalnız sağlıklı olmak; kafirin küfrünü, fasığın fıskını, müşrikin şirkini, artırabilir. Böyle bir durumda, bu durum, o kişi için bir iyilik değil kötülüktür.

        Öyleyse mümin kul, Allah’tan sağlık ve afiyet isteyecek ki, b udünya hayatındaki ömrünü hayrklı işlerde ve faaliyetlerde geçirme imkanı bulacaktır. Çünkü ahirette ömrün her anından hesap verme var. Sağlıklı ömrün hesabını vermek, daha zordur.  


01 - 02 - 03 - 04 - 05 - 06 - 07 - 08 - 09 - 10 - 11 - 12 - 13 - 14 - 15 - 16 - 17 - 18 - 19 - 20 - 21 - 22 - 23 - 24 - 25 - 26 - 27 - 28 - 29 - 30 - 31 - 32 - 33 - 34 - 35 - 36 - 37 - 38 - 39 - 40 - 41 - 42 - 43 - 44 - 45 - 46 - 47 - 48 - 49 - 50 - 51 - 52 - 53 - 54 - 55 - 56 - 57 - 58 - 59 - 60 - 61 - 62 - 63 - 64 - 65 - 66 - 67 - 68 - 69 - 70 - 71 - 72 - 73 - 74 - 75 - 76 - 77 - 78 - 79 - 80 - 81 - 82 - 83 - 84 - 85 - 86 - 87 - 88 - 89 - 90 - 91 - 92 - 93 - 94 - 95 - 96 - 97 - 98 - 99 - 100 - 101 - 102 - 103 - 104 - 105 - 106 - 107 - 108 - 109 - 110 - 111 - 112 - 113 - 114 - 115 - 116 - 117 - 118 - 119 - 120 - 121 - 122 - 123 - 124 - 125 - 126 - 127 - 128 - 129 - 130 - 131 - 132 - 133 - 134 - 135 - 136 - 137 - 138 - 139 - 140 - 141 - 142 - 143 - 144 - 145 - 146 - 147 - 148 - 149 - 150 - 151 - 152 - 153 - 154 - 155 - 156 - 157 - 158 - 159 - 160 - 161 - 162 - 163 - 164 - 165 - 166 - 167 - 168 - 169 - 170 - 171 - 172 - 173 - 174 - 175 - 176 - 177 - 178 - 179 - 180 - 181 - 182 - 183 - 184 - 185 - 186 - 187 - 188 - 189 - 190 - 191 - 192 - 193 - 194 - 195 - 196 - 197 - 198 - 199 - 200 - 201 - 202 - 203 - 204 - 205 - 206 - 207 - 208 - 209 - 210 - 211 - 212 - 213 - 214 - 215 - 216 - 217 - 218 - 219 - 220 - 221 - 222 - 223 - 224 - 225 - 226 - 227 - 228 - 229 - 230 - 231 - 232 - 233 - 234 - 235 - 236 - 237 - 238 - 239 - 240 - 241 - 242 - 243 - 244 - 245 - 246 - 247 - 248 - 249 - 250 - 251 - 252 - 253 - 254 - 255 - 256 - 257 - 258 - 259 - 260 - 261 - 262 - 263 - 264 - 265 - 266 - 267 - 268 - 269 - 270 - 271 - 272 - 273 - 274 - 275 - 276 - 277 - 278 - 279 - 280 - 281 - 282 - 283 - 284 - 285 - 286 - 287 - 288 - 289 - 290 - 291 - 292 - 293 - 294 - 295 - 296 - 297 - 298 - 299 - 300 - 301 - 302 - 303 - 304 - 305 - 306 - 307 - 308 - 309 - 310 - 311
H A D İ S
K Ü T Ü P H A N E S İ

SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget