Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

 34﴿ مَنْ مَسَّ فَرْجَهُ فَلْيَتَوَضَّأْ 

“Cinsel organına dokunan kimse, abdest alsın”[227]

Suyûtî (ö. 911/1505“el-Ezhâr”da bu hadisi şu yollardan getirmiştir:

1.     Büsre bint Safvân[228]  

2.     Câbir[229]        

3.     Ümmü Habîbe[230]                                             

4.     Sa’d b. Ebi Vakkâs[231]

5.     Ebu Hureyre[232]                                   

6.     Ümmü Seleme           [233]                               

7.     Zeyd b. Hâlid el-Cühenî[234]                  

8.     Abdullah ibn Amr[235]                          

9.     Abdullah ibn Ömer[236]

10.     Hz. Aişe[237]

11.     Abdullah ibn Abbâs[238]

12.     Ervâ bint Uneys[239]

13.     Übey b. Ka’b[240]

14.     Enes[241]

15.     Kabîsa[242]

16.     Muâviye b. Hayde[243]

17.     Nu’mân b. Beşîr[244]                             

Toplam, 17 kişi.

(Derim ki:) “el-Ezhâr” nüshalarının bir çoğunda, (bu hadisi rivayet edenler içerisinde birisini daha) görüp onu da buraya aldım. O da:

18.     Talk b. Ali[245]

Yalnız Suyûtî, bu nüshalarda geçen Talk Hadisini, dört sünen sahibine dayandırmıştır. Bu konuda tartışılabilinirde; çünkü dört sünen sahibi, bu ha­disi, sadece Büsre yolundan nakletmişlerdir.[246] Nitekim Büsre Hadisi, bir çoğu­nun kitabında geçmektedir.

Talk yolundan gelen bu hadisi, Taberânî rivayet etmiştir.[247]

İbn Hacer (ö. 852/1447“Tahrîcu Ehâdisi’l-Hidaye”de bu Talk hadi­sini, Taberânî’ye dayandırmıştır.

Daha sonra İbn Hacer derki: “Her ne kadar konuyla ilgili hadisin aksi, Talk’tan rivayet edilmiş olsa da, bu konudaki Talk Hadisi, karışıklık arz et­mektedir.”

Tirmizî’de, bu konuda, Talk Hadisinin rivayet edildiğini söylemiştir.[248]

19.  Ebu Eyyûb

Ebu Eyyûb Hadisini de, İbn Mâce (ö. 273/886) rivayet etmiştir.

Böylece sahabeden bu hadisi rivayet edenlerin sayısı, 19’a tamamlan­mış olmaktadır.

Suyûtî (ö. 911/1505“el-Ezhâr” da bu hadisi rivayet edenleri saydıktan sonra aynen şöyle der: “İbn Rüf’a “Kifâye”de dedi ki: Kadı Ebu et-Tîbi dedi ki: ‘Erkeklik organına dokunma’ hususunda  özel olarak hadisler de rivayet edilmiştir. Bunları, Resulullah (s.a.v)’den 19 sahabi rivayet etmiştir. Buhârî’nin de dediği gibi, bu hadisler içerisinde, en sahih hadis olanı, Büsre Hadisidir.’ “(Suyûtî’nin sözü burada bitmektedir.)

Suyûtî’nin, bazı nüshalardaki 19 تِسْعَةُ عَشَرَ sözü(nde yer alan tis’a = 9 ra­kamı); “te” ت harfinin, “sin” س harfinin önüne alınması şeklinde gelmiştir. Bazı nüshalardaki 17 سَبْعَةُ عَشَرَ sözü(nde yer alan  seb’a = 7 rakamı) ise; “sin” س harfinin öne alınması ve noktalı “be” ب harfinin de ondan sonra gelmesi şeklinde olmuştur. [249] 

Zürkânî (ö. 1122/1710“Şerhu’l-Muvatta”da aynen şöyle der: “ ‘Cinsel organına dokunan kimsenin abdest alması’ ile ilgili hadis, mütevatirdir. Bu hadisi, 17 sahabi rivayet etmiştir. İbn Rüf’a, bu rivayeti, Kadı Ebu et-Tîbi’den aktarmıştır. Suyûtî’de, bu hadisi, mütevatir hadisler içerisinde saymıştır.”

Yine daha sonra  Zürkânî derki: “Bilesin ki, ‘Cinsel organına dokunan kimsenin abdest alması’ ile ilgili hadis, mütevatirdir. Bu hadisi; İmam Mâlik, İmam Şâfiî, İmam Ahmed, dört sünen sahibi, İbn Huzeyme, İbnü’l-Cârûd ve Hâkim rivayet etmiştir.

Bu hadisi; üç kimse, "Sahih"lerinde “Büsre”den; İbn Mâce, Câbir ile Ümmü Habîbe’den; Hâkim ise Sa’d b. Ebi Vakkâs, Ebu Hureyre ile Ümmü Seleme’den; İmam Ahmed ise Zeyd b. Hâlid el-Cühenî ile Abdullah ibn Amr’dan; Bezzâr ise Abdullah ibn Ömer ile Hz. Aişe’den; Beyhakî ise Abdul­lah ibn Abbâs ile Ervâ bint Uneys’den; İbn Mende ise Übey b. Ka’b, Enes, Kabîsa, Muâviye b. Hayde ile Nu’mân b. Beşîr’den rivayet etmiştir. Buhârî’nin de dediği gibi, bu hadisler içerisinde en sahih olanı, Büsre Hadisi­dir.”   

Büsre Hadisinin, sahih olduğunu; İmam Ahmed (ö. 241/855), İbn Maîn (ö. 233/847), Tirmizî (ö. 279/892), İbn Hibbân (ö. 354/965), Hâkim (ö. 405/1014), Dârekutnî (ö. 385/995), Beyhakî (ö. 458/1066) ve Hâzimî (ö. 584/1189) belirtmiştir.

Bazı hadisçiler de derki: “Büsre Hadisi, bütün şekliyle Buhârî’nin şartla­rına göre (sahih)dir.”

Ebu Ömer ibn Abdilberr (ö. 463/1071)’de derki: “Ebu Hureyre’nin, Resulullah (s.a.v)’den rivayet ettiği hadis ise şöyledir:

﴿ مَنْ أَفْضَى بِيَدِهِ إِلَى فَرْجِهِ لَيْسَ دُونَهَا حِجَابٌ فَقَدْ وَجَبَ عَلَيْهِ الْوُضُوءُ ﴾

“Kim eliyle kadınlık organına dokunursa, bu ona, bir örtü değildir. Bu nedenle de ona, abdest almak gerekir.”

İbnü’s-Seken (ö. 353/963)’de derki: “Bu konuda rivayet edilen hadisle­rin en güzelini, Abdulhakk “Ahkâm” da nakletmiştir.”

Der ki: “Enes Hadisi de, (cinsel organa) dokunmaktan dolayı abdest al­manın gerektiğini ifade etmektedir. Cinsel organa dokunmaktan dolayı abdest almanın gerektiğini ifade eden hadisi, için de kadınların ve erkeklerin de bulunduğu 15 sahabe rivayet etmiştir.”

“Fethu’l-Muğîs” adlı kitabın yazarı (Sehâvî’)nin bu konudaki görüşü de şöyledir: “Cinsel organına dokunmaktan dolayı abdest almanın gerekmesi de, bu şekilde (mütevatir hadis)dir.

Denilidi ki: “Cinsel organına dokunmaktan dolayı abdest almanın ge­rekmesi ile ilgili hadisi rivayet edenlerin sayısı, 60’ı geçmektedir.” Yine de doğruyu en iyi bilen Allah’tır.

Cinsel organa dokunmaktan dolayı abdest almanın gerektiği, üç imamın görüşüdür.[250] Ebu Hanîfe ise bu konuda Talk b. Ali’nin rivayet ettiği şu hadisi delil getirerek (onlara) muhalefet etmiştir:

﴿ أَنَّهُ قَالَ: يَا رَسُول اللّهِ! مَا تَرَى فِي مَسِّ الرَّجُلِ ذَكَرَهُ بَعْدَ مَا يَتَوَضَّأُ؟ فَقَالَ: وَهَلْ هُوَ إِلاَّ بَضْعَةٌ مِنْكَ ﴾

“(Bedevi’ye benzeyen birisi,) Resulullah (s.a.v)’e:

‘Ey Allah’ın Resulü! Kişi abdest aldıktan sonra erkeklik organına do­kunması hususunda ne buyurursunuz?’ diye sordu. Resulullah (s.a.v)’de:

‘O (cinsel organı), senin bedeninden bir parça değil midir?’ diye ce­vap verdi.”[251]

Bu hadisi; İmam Ahmed, Ebu Dâvud, Tirmizî, Nesâî ve İbn Mâce rivayet etmiştir. İbn Hibbân da, bu hadisin, sahih olduğunu söylemiştir.

Tirmizî derki: “Bu hadis, bu konuda rivayet olunan en güzel hadisdir.”

Fakat (Büsre Hadisini esas alanlar,) buna, Talk Hadisinin, Büsre hadi­siyle nesh edildiği şeklinde cevap vermişlerdir; çünkü Büsre, Mekke’nin Fethi yılında Müslüman olmuştur. Talk ise, Hz. Peygamber (s.a.v)’in, hicretin ilk yılında Mescidi Nebevi’yi yaptığı sırad gelip (Müslüman olduktan) sonra tek­rar kavmine  geri dönmüştür. Bundan sonra da Talk’ın, bir topluluk içerisinde bulunup bulunmadığı bilinmemektedir.

* * *

[227] Kişi, cinsel organına dokunduğu zaman abdestinin bozulup bozulmadığı konusu tartışmalıdır. Bazı sahabiler ile alimlere göre, cinsel organa dokunma abdest almayı gerektirmektedir. Bazı sahabiler, alimler ve Hanefilere göre ise cinsel organa dokunma abdest almayı gerektirmemek­tedir. Hanefiler bu konuda Talk hadisini esas almışlardır. Hadis tenkitçileri; Talk hadisini, cinsel organa dokunmaktan dolayı abdest almanın gerektiğini ifade eden Büsre hadisinden daha sıh­hatli bulmuşlardır. Büsre hadisini; “cinsel organa dokunmak çok kere küçük su dökmek içindir ve pislik çıktığı için abdest bozulur” şeklinde yorumlamak mümkündür. Ayrıca cinsel organın, in­san vücudundan bir parça olması, ona dokunmakla abdestin bozulmayacağına sebep gösteril­miştir. Sebep devam ettiği müddetçe hükmün de devam edeceği bir gerçektir.

[228] Ebu Dâvud, Taharet 70 (181); Tirmizî, Taharet 61 (828384); Nesâî, Taharet 118; İbn Mâce, Taharet 63 (479); Muvatta, Taharet 58

[229] İbn Mâce, Taharet 63 (480)

[230] İbn Mâce, Taharet 63 (481); Hâkim, Müstedrek, 1/138

[231] Muvatta, Taharet 59; Hâkim, Müstedrek, 1/138

[232] Hâkim, Müstedrek, 1/137138; Taberânî, es-Sağir, el-Evsat

[233] Hâkim, Müstedrek, 1/138

[234] Müsned, 5/194; Hâkim, Müstedrek, 1/138; Taberânî, el-Kebir,

[235] Müsned, 2/223; Taberânî, el-Kebir, el-Evsat

[236] Muvatta, Taharet 60; Taberânî, el-Kebir; Bezzâr

[237] Hâkim, Müstedrek, 1/138; Bezzâr; Ebu Ya’lâ

[238] Beyhakî

[239] Beyhakî; Hâkim, Müstedrek, 1/138

[240] İbn Mende

[241] İbn Mende

[242] İbn Mende

[243] İbn Mende

[244] İbn Mende

[245] Taberânî, el-Kebir

[246] Ebu Dâvud, Tahâret 70 (181); Tirmizî, Tahâret 61 (828384); Nesâî, Tahâret 118; İbn Mâce, Tahâret 63 (479); Muvatta’, Tahâret 58

[247] Taberânî, el-Kebîr

[248] Tirmizî, Tahâret 62 (85)

[249] Burada anlatılmak istenen mesele; Arapça harfler yer değiştiği zaman, hadisi rivayet edenlerin, 19 mu, yoksa 17 kişi mi olduğu meselesi de değişmektedir. Normal nüsha da, hadisi rivayet edenlerin sayısı, 17 kişi. Diğer bazı nüshalarda ise, 19 kişi. Bu karışıklık, işte harflerin yer değiş­tirmesi sebebiyle ortaya çıkmaktadır. Böylece hadisi rivayet edenlerin, 17 kişi değil de, 19 kişi olduğu böylece ispatlanmış olmaktadır.

[250] Bunlar; İmam Şâfiî, İmam Ahmed ile İmam Mâlik

[251] Ebu Dâvud, Tahâret 71 (182183); Tirmizî, Tahâret 62 (85); Nesâî, Tahâret 119; İbn Mâce, Tahâret 64 (483


01 - 02 - 03 - 04 - 05 - 06 - 07 - 08 - 09 - 10 - 11 - 12 - 13 - 14 - 15 - 16 - 17 - 18 - 19 - 20 - 21 - 22 - 23 - 24 - 25 - 26 - 27 - 28 - 29 - 30 - 31 - 32 - 33 - 34 - 35 - 36 - 37 - 38 - 39 - 40 - 41 - 42 - 43 - 44 - 45 - 46 - 47 - 48 - 49 - 50 - 51 - 52 - 53 - 54 - 55 - 56 - 57 - 58 - 59 - 60 - 61 - 62 - 63 - 64 - 65 - 66 - 67 - 68 - 69 - 70 - 71 - 72 - 73 - 74 - 75 - 76 - 77 - 78 - 79 - 80 - 81 - 82 - 83 - 84 - 85 - 86 - 87 - 88 - 89 - 90 - 91 - 92 - 93 - 94 - 95 - 96 - 97 - 98 - 99 - 100 - 101 - 102 - 103 - 104 - 105 - 106 - 107 - 108 - 109 - 110 - 111 - 112 - 113 - 114 - 115 - 116 - 117 - 118 - 119 - 120 - 121 - 122 - 123 - 124 - 125 - 126 - 127 - 128 - 129 - 130 - 131 - 132 - 133 - 134 - 135 - 136 - 137 - 138 - 139 - 140 - 141 - 142 - 143 - 144 - 145 - 146 - 147 - 148 - 149 - 150 - 151 - 152 - 153 - 154 - 155 - 156 - 157 - 158 - 159 - 160 - 161 - 162 - 163 - 164 - 165 - 166 - 167 - 168 - 169 - 170 - 171 - 172 - 173 - 174 - 175 - 176 - 177 - 178 - 179 - 180 - 181 - 182 - 183 - 184 - 185 - 186 - 187 - 188 - 189 - 190 - 191 - 192 - 193 - 194 - 195 - 196 - 197 - 198 - 199 - 200 - 201 - 202 - 203 - 204 - 205 - 206 - 207 - 208 - 209 - 210 - 211 - 212 - 213 - 214 - 215 - 216 - 217 - 218 - 219 - 220 - 221 - 222 - 223 - 224 - 225 - 226 - 227 - 228 - 229 - 230 - 231 - 232 - 233 - 234 - 235 - 236 - 237 - 238 - 239 - 240 - 241 - 242 - 243 - 244 - 245 - 246 - 247 - 248 - 249 - 250 - 251 - 252 - 253 - 254 - 255 - 256 - 257 - 258 - 259 - 260 - 261 - 262 - 263 - 264 - 265 - 266 - 267 - 268 - 269 - 270 - 271 - 272 - 273 - 274 - 275 - 276 - 277 - 278 - 279 - 280 - 281 - 282 - 283 - 284 - 285 - 286 - 287 - 288 - 289 - 290 - 291 - 292 - 293 - 294 - 295 - 296 - 297 - 298 - 299 - 300 - 301 - 302 - 303 - 304 - 305 - 306 - 307 - 308 - 309 - 310 - 311
H A D İ S
K Ü T Ü P H A N E S İ

 33﴿ لِلْمُسَافِرِ ثَلَاثَةُ أَيَّامٍ وَلَيَالِيَهُنَّ وَلِلْمُقِيمِ يَوْمٌ وَلَيْلَةٌ فِي الْمَسْحِ عَلَى الْخُفَّيْنِ

 

“Mestler üzerine mesh etme hususundaki (müddet,) yolcu için  üç gün üç ve yerleşik hayat süren kimse (=mukîm) için ise bu (müddet), bir  gecedir”[207]

Suyûtî (ö. 911/1505“Cem”de bu hadisi şu yollardan getirmiştir:

1.     Üsâme b. Şerîk[208]     

2.     Berâ’[209]        

3.     Cerîr[210]         

4.     Avf b. Mâlik el-Eşcaî[211]        

5.     Bilâl  

6.     Hz. Ali[212]      

7.     Huzeyme b. Sâbit[213]  

8.     Hz. Ebu Bekr[214]        

9.     Abdullah b. Müslim ibn Yesâr, babasından, o da atasından                  

10.     Hz. Ömer[215]

11.     Enes[216]

12.     Abdullah ibn Ömer[217]

13.     Hâlid b. Urfuta

14.     Ebu Hureyre[218]

15.     Amr b. Ümeyye ed-Damrî

16.     Büreyde b. Ebi Meryem[219]

17.     Mâlik b. Sa’d[220]

18.     Safvân b. Assâl[221]

19.     Muğîre[222]

20.     Ya’lâ b. Mürre es-Sakafî[223]

Toplam, 20 kişi.

(Derim ki:) Yine bu hadis, şu yollardan da rivayet edilmiştir:

21.  Hz. Aişe[224]

22. Abdurrahman b. Ebi Bekr es-Sıddîk, babasından.[225] Bu hadisi, İmam Ahmed, İbn Huzeyme, İbn Hibbân ve daha bir çokları rivayet etmiştir.

(Suyûtî) “Mirkâtu’s-Suûd”da derki: “Tahâvî dedi ki: Mestler üzerine mesh etme müddetini belirleme de, Übey ibn İmâre Hadisi gibi, mütevatir rivayetleri hiçbir kimsenin terk etmesi, uygun değildir.”

Tahâvî (ö. 321/933“Şerhu Meâni’l-Âsâr”da Mestler üzerine mesh etme müddetini belirleme ile ilgili rivayetleri aktardıktan sonra aynen şöyle der:

“Mestler üzerine mesh etme hususundaki müddetin (=tevkîtin,) yolcu için 3 (üç) gün  3 (üç) ve yerleşik hayat süren kimse (=mukîm) için ise 1 (bir) 1 (bir) gece olduğu şeklindeki Resulullah (s.a.v)’den gelen bu rivayetler, teva­türdür. Bu nedenle de (mestler üzerine mesh etme müddetini belirleme de) Übey ibn İmâre Hadisi gibi, mütevatir rivayetleri hiçbir kimsenin terk etmesi uygun değildir.”[226]

Bu konuda daha geniş bilgi için bu kitaba bakabilirsiniz.

İbn Yûnus’da derki: “İbn Mehdî ve Yahya b. Maîn gibi hadis imamları dediler ki: ‘İki hadis var ki, bunların aslı da yoktur ve sahih de değildirler. Bunlar, namazda iki tarafa dönüp selam verme ve mestler üzerine mesh etme de müddeti belirleme ile ilgili hadislerdir.’ ”

Yine bu konuda İbn Vehb’de dedi ki: “Mestler üzerine mesh etme de müddeti belirleme ile ilgili hadisin, aslı yoktur.”

Bu, garipsenecek bir durumdur; çünkü namazda iki tarafa dönüp selam verme ile ilgili hadisi, mütevatir hadisler içerisinde kabul eden (alimler) ol­muştur. Fakat mestler üzerine mesh etme de müddeti belirleme ile ilgili hadis ise -belirttiğimiz gibi- 20’den fazla kimseden gelmiştir. Bu kimselerin içeri­sinde şunlar da vardır:

1.   Hz. Ali Hadisi. Bu hadisi, Müslim rivayet etmiştir.

2.    Huzeyme b. Sâbit Hadisi. Bu hadisi de, Ebu Dâvud ile Tirmizî rivayet etmiştir.

Ayrıca Tirmizî derki: “Bu hadis, Hasen-Sahihtir.”

İbn Maîn, bu hadisin, sahih olduğunu söylemiştir.

3.    Safvân b. Assâl Hadisi. Bu hadisi, Tirmizî rivayet etmiştir. Ayrıca Tirmizî derki: “Bu hadis, Hasen-Sahihtir.”

4.    Ebu Bekr es-Sıddîk Hadisi. İbn Huzeyme ile İbn Hibbân, bu hadisin, sahih olduğunu söylemişlerdir.

Hadisin geliş yollarının çok olması, hadisin, bir aslının ve temelinin ol­duğunu göstermektedir; çünkü bu hadisin mütevatir olduğunu, yine bu ha­disi mütevatir hadisler içerisinde sayan bir çok kimse söylemiştir. Nitekim biz de, bu hadisi, burada belirtmekle buna işaret ettik. Tahâvî’de bunu bu şekilde açıklamıştır.

Tirmizî derki: “Mestler üzerine mesh etme de müddeti belirleme, Hz. Peygamber (s.a.v)’in sahabileri ile Tabiûn alimlerinin çoğu ve bunlardan sonra gelen; Süfyân es-Sevrî, İbnü’l-Mübârek, İmam Şâfiî, İmam Ahmed ile İshâk gibi fıkıhçıların görüşüdür…

Bazı ilim adamlarının rivayet ettiğine göre; bazı alimler de, mestler üze­rine mesh etme müddetini belirlememişlerdir. Bu da, İmam Mâlik’in görüşü­dür. Halbuki mestler üzerine mesh etme müddetini belirlemek, en sıhhatli olanıdır.”

İmam Mâlik ile Medine halkının, mestler üzerine mesh etme müddetini belirlemeyi terk etme hususundaki delili;

1. Ubeydullah b. Ömer’in, Nâfi’den, onun da Abdullah ibn Ömer’den yaptığı şu rivayettir:

﴿ أَنَّهُ كَانَ لاَ يُوَقِّتُ فِي الْمَسْحِ عَلَى الْخُفَّيْنِ ﴾

“(Abdullah ibn Ömer) mestler üzerine mesh etme de müddeti belirlemiyordu.”

2. Hammâd b. Zeyd’in, Kesîr b. Şanzîr’den, onun da Hasen’den yaptığı şu rivayettir:

﴿ سَافَرْنَا مَعَ أَصْحَابِ رَسُولِ اللّهِ صَلَّى اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَكَانُوا يَمْسَحُونَ عَلَى خِفَافِهِمْ بِغَيْرِ وَقْتٍ وَلاَ عَدَدٍ ﴾

“Resulullah (s.a.v)’in sahabileriyle birlikte yolculuk yaptık. Onlar, müddetsiz ve sınırsız bir şekilde mestler üzerine mesh ediyorlardı.”

3.  Ukbe b. Âmir’in yaptığı şu rivayettir:

“Ukbe, Dımeşk (bugünkü Şam şehrin)’ın feth edilmesi münasebetiyle Hz. Ömer’in huzuruna geldiğinde, ayaklarında mestler vardı. Hz. Ömer, ona:

“Ey Ukbe! Ne zamandan beri mestlerini (ayaklarından) çıkartmadın?” diye sordu. O da:

“Cumada itibaren 8 gün” diye cevap verdi. Hz. Ömer, tekrar ona:

“İyi yapmışsın. Üstelik Sünnete de isabet etmişsin” dedi.

Bu rivayeti, Hâkim ile Dârekutnî rivayet etmiştir.

Bu konuda rivayet edilen mutlak hadislerin dış görünümü, mestler üze­rine mesh etme de müddeti belirlemeyi terk etmeyi ifade etmektedir.

Yine Ebu Dâvud ile bir çoğunun rivayet ettiği Übey ibn İmâre Hadisinde de mestler üzerine mesh etme de müddeti  belirlemeyi terk etme ile ilgili açıklama vardır.

Fakat Ebu Dâvud derki: “Bu Übey ibn İmâre Hadisinin senedi hakkında görüş ayrılığı vardır. Hadis, kuvvetli değildir.”

Dârekutnî de der ki: “Übey ibn İmâre Hadisi, güvenilir değildir.”

İmam Ahmed’de derki: “Übey ibn İmâre Hadisinin senedi bilinmemek-tedir.”

Nevevî’de derki: “Übey ibn İmâre Hadisi, hadis otoriterlerinin görüş bir­liğiyle zayıftır.”

* * *

[207] Bu müddet, mest üzerine meshedildiği andan itibaren değilde, abdestin bozulduğu andan itiba­ren başlar. Müddetin, kişinin abdestinin bozulduğu andan itibaren başlamasının sebebi; mestle­rin, abdestsizlik ahlinin ayaklara geçmesini önlemesinden dolayıdır. Meshetme müddeti bitince, kişi, mestlerini çıkarıp ayaklarını yıkadıktan sonra namaz kılabilir.

[208] Taberânî, el-Kebir

[209] Taberânî, el-Kebir, el-Evsat

[210] Taberânî, el-Kebir, el-Evsat

[211] Taberânî, el-Kebir, el-Evsat; Bezzâr

[212] Müslim, Taharet 85 (276); Nesâî, Taharet 99; İbn Mâce, Taharet 86 (552); Müsned, 1/113

[213] Ebu Dâvud, Taharet  60 (157); Tirmizî, Taharet 71 (95); İbn Mâce, Taharet 86 (553554); Taberânî, el-Kebir

[214] İbn Huzeyme, Sahih; İbn Hibbân, Sahih

[215] İbn Mâce, Taharet 87 (557)

[216] Taberânî, el-Evsat

[217] Taberânî, el-Kebir, el-Evsat; Bezzâr; Ebu Ya’lâ

[218] İbn Mâce, Taharet 86 (555)

[219] Taberânî, el-Kebir

[220] İbn Huzeyme, Sahih; İbn Hibbân, Sahih

[221] Tirmizî, Taharet 71 (96), Da’vat 102 (35293530); Nesâî, Taharet 98; Müsned, 4/240

[222] Zeylaî, Nasbu’r-Raye, 1/180; Taberânî, el-Evsat

[223] Taberânî, el-Kebir

[224] Müslim, Taharet 85 (276); Nesâî, Taharet 99; İbn Mâce, Taharet 86 (552)

[225] İbn Mâce, Taharet 86 (556); İbn Huzeyme, Sahih; İbn Hibbân, Sahih

[226] Tahâvî, Şerhu Meâni’l-Âsâr, 1/81


01 - 02 - 03 - 04 - 05 - 06 - 07 - 08 - 09 - 10 - 11 - 12 - 13 - 14 - 15 - 16 - 17 - 18 - 19 - 20 - 21 - 22 - 23 - 24 - 25 - 26 - 27 - 28 - 29 - 30 - 31 - 32 - 33 - 34 - 35 - 36 - 37 - 38 - 39 - 40 - 41 - 42 - 43 - 44 - 45 - 46 - 47 - 48 - 49 - 50 - 51 - 52 - 53 - 54 - 55 - 56 - 57 - 58 - 59 - 60 - 61 - 62 - 63 - 64 - 65 - 66 - 67 - 68 - 69 - 70 - 71 - 72 - 73 - 74 - 75 - 76 - 77 - 78 - 79 - 80 - 81 - 82 - 83 - 84 - 85 - 86 - 87 - 88 - 89 - 90 - 91 - 92 - 93 - 94 - 95 - 96 - 97 - 98 - 99 - 100 - 101 - 102 - 103 - 104 - 105 - 106 - 107 - 108 - 109 - 110 - 111 - 112 - 113 - 114 - 115 - 116 - 117 - 118 - 119 - 120 - 121 - 122 - 123 - 124 - 125 - 126 - 127 - 128 - 129 - 130 - 131 - 132 - 133 - 134 - 135 - 136 - 137 - 138 - 139 - 140 - 141 - 142 - 143 - 144 - 145 - 146 - 147 - 148 - 149 - 150 - 151 - 152 - 153 - 154 - 155 - 156 - 157 - 158 - 159 - 160 - 161 - 162 - 163 - 164 - 165 - 166 - 167 - 168 - 169 - 170 - 171 - 172 - 173 - 174 - 175 - 176 - 177 - 178 - 179 - 180 - 181 - 182 - 183 - 184 - 185 - 186 - 187 - 188 - 189 - 190 - 191 - 192 - 193 - 194 - 195 - 196 - 197 - 198 - 199 - 200 - 201 - 202 - 203 - 204 - 205 - 206 - 207 - 208 - 209 - 210 - 211 - 212 - 213 - 214 - 215 - 216 - 217 - 218 - 219 - 220 - 221 - 222 - 223 - 224 - 225 - 226 - 227 - 228 - 229 - 230 - 231 - 232 - 233 - 234 - 235 - 236 - 237 - 238 - 239 - 240 - 241 - 242 - 243 - 244 - 245 - 246 - 247 - 248 - 249 - 250 - 251 - 252 - 253 - 254 - 255 - 256 - 257 - 258 - 259 - 260 - 261 - 262 - 263 - 264 - 265 - 266 - 267 - 268 - 269 - 270 - 271 - 272 - 273 - 274 - 275 - 276 - 277 - 278 - 279 - 280 - 281 - 282 - 283 - 284 - 285 - 286 - 287 - 288 - 289 - 290 - 291 - 292 - 293 - 294 - 295 - 296 - 297 - 298 - 299 - 300 - 301 - 302 - 303 - 304 - 305 - 306 - 307 - 308 - 309 - 310 - 311
H A D İ S
K Ü T Ü P H A N E S İ

SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget