Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

106﴿ إِنَّ الْمَيِّتَ يُعَذََّبُ بِبَكَاءِ الْحَيِّ عَلَيْهِ 

“Ölü, yaşayanların (geride kalan insanların) kendisine ağla-ması sebebiyle azabı artar”[52]

Suyûtî (ö. 011/1505) “el-Ezhâr”da bu hadisi şu yollardan getirmiştir:

1.   Hz. Ömer

2.   Abdullah ibn Ömer

3.   Hafsa

4.   Enes

5.   İmrân b. Husayn

6.   Ebu Musa el-Eş’arî

7.   Hz. Ebu Bekr

8.   Ebu Hureyre

9.   Semure

Toplam, 9 kişi.

(Derim ki:) Yine bu hadis, şu yoldan da gelmiştir:

10. Muğîre b. Şu’be[53]

Bu hadis, şu lafızla gelmiştir: 

﴿ مَنْ نِيحَ عَلَيْهِ يُعَذَّبُ بِمَا نِيحَ عَلَيْهِ ﴾

“Kim ölüye bağırıp çağırmak suretiyle ağlarsa, ölü, kendisine bağı-rılıp çağırılması sebebiyle azab görür”

Bu hadis; Buhârî (ö. 256/870) ile Müslim (ö. 261/875)’in “Sahîh”leri ile bir çoklarının kitaplarında geçmektedir.

Bu konuda şu yoldan da hadis gelmiştir:

11. Suheyb[54]

Bu konuda daha geniş bilgi için İbnü’l-Hindî (ö. 975/1567)’nin “Kenzu’l-Ummâl” adlı eserine bakabilirsiniz.

Yine bu konu ile ilgili Suyûtî (ö. 011/1505)’nin “Şerhu’s-Sudûr” adlı eserinde “Ölüye bağırıp çağırmak suretiyle eziyet görmesi bâb”ına baka-bilirsiniz.

* * *

[52]     Ölüm, insan için büyük bir olaydır. Bu olay sebebiyle insanın ağlaması, hüzünlenmesi ve kederli bir hal alması normal bir davranıştır.

        Hadisi şeriflerden çıkarılan fıkhî hüküm; ölüye sessiz ağlamanın caiz ve mübah olduğudur ki, bunda bütün müctehidler müttefiktirler. Yüksek sesle ve bağırıp çağırara ağlamak ise, Hanefi ve Malikilere göre haramdır. Şafii ve Hanbeliler, ölüye ağıt yakmaksızın ve bir şeyler sayıp dökmeksizin yüksek sesle ağlamayı mübah görmüşlerse de ölünün arkasından iyiliklerini sayıp dökerek bağırıp ağlamak, saçını-başını yolmak, elbiselerini yırtmak gibi hususlar haramdır.

        Bütün müctehidler, aile fertlerinin ve hayattakilerin yasak olan şekilde ağlamaları sebebiyle ölüye azab edilmeyeceğini, ancak eskiden Araplarda olduğu gibi, ölü, böyle yapılmasını vasiyet etmişse o zaman geide kalanların ağlaması sebebiyle azab olunacağını belirtmişlerdir. Böylece ölü, kendi günahı sebebiyle azab görmüş olur. Çünkü böyle vasiyet etmek, haramdır.

        Konu ile ilgili hadisler için b.k.z: Buhârî, Cenaiz 3337; Müslim, Cenaiz 16 (927), 2022 (928); Tirmizî, Cenaiz 23 (1008), 24 (1009); Nesâî, Cenaiz 1415; İbn Mâce, Cenaiz 54 (15931594); Müsned: 4/2452525/10; İbn Ebi Şeybe, Musannef, 3/391; San’anî, Musannef, 3/355; Taberânî; Ebu Ya’lâ; İbn Hibbân    

[53]     Müslim, Cenaiz 28 (933); Müsned: 4/245252

[54]     Müslim, Cenaiz 192021; Nesâî, Cenaiz 15


01 - 02 - 03 - 04 - 05 - 06 - 07 - 08 - 09 - 10 - 11 - 12 - 13 - 14 - 15 - 16 - 17 - 18 - 19 - 20 - 21 - 22 - 23 - 24 - 25 - 26 - 27 - 28 - 29 - 30 - 31 - 32 - 33 - 34 - 35 - 36 - 37 - 38 - 39 - 40 - 41 - 42 - 43 - 44 - 45 - 46 - 47 - 48 - 49 - 50 - 51 - 52 - 53 - 54 - 55 - 56 - 57 - 58 - 59 - 60 - 61 - 62 - 63 - 64 - 65 - 66 - 67 - 68 - 69 - 70 - 71 - 72 - 73 - 74 - 75 - 76 - 77 - 78 - 79 - 80 - 81 - 82 - 83 - 84 - 85 - 86 - 87 - 88 - 89 - 90 - 91 - 92 - 93 - 94 - 95 - 96 - 97 - 98 - 99 - 100 - 101 - 102 - 103 - 104 - 105 - 106 - 107 - 108 - 109 - 110 - 111 - 112 - 113 - 114 - 115 - 116 - 117 - 118 - 119 - 120 - 121 - 122 - 123 - 124 - 125 - 126 - 127 - 128 - 129 - 130 - 131 - 132 - 133 - 134 - 135 - 136 - 137 - 138 - 139 - 140 - 141 - 142 - 143 - 144 - 145 - 146 - 147 - 148 - 149 - 150 - 151 - 152 - 153 - 154 - 155 - 156 - 157 - 158 - 159 - 160 - 161 - 162 - 163 - 164 - 165 - 166 - 167 - 168 - 169 - 170 - 171 - 172 - 173 - 174 - 175 - 176 - 177 - 178 - 179 - 180 - 181 - 182 - 183 - 184 - 185 - 186 - 187 - 188 - 189 - 190 - 191 - 192 - 193 - 194 - 195 - 196 - 197 - 198 - 199 - 200 - 201 - 202 - 203 - 204 - 205 - 206 - 207 - 208 - 209 - 210 - 211 - 212 - 213 - 214 - 215 - 216 - 217 - 218 - 219 - 220 - 221 - 222 - 223 - 224 - 225 - 226 - 227 - 228 - 229 - 230 - 231 - 232 - 233 - 234 - 235 - 236 - 237 - 238 - 239 - 240 - 241 - 242 - 243 - 244 - 245 - 246 - 247 - 248 - 249 - 250 - 251 - 252 - 253 - 254 - 255 - 256 - 257 - 258 - 259 - 260 - 261 - 262 - 263 - 264 - 265 - 266 - 267 - 268 - 269 - 270 - 271 - 272 - 273 - 274 - 275 - 276 - 277 - 278 - 279 - 280 - 281 - 282 - 283 - 284 - 285 - 286 - 287 - 288 - 289 - 290 - 291 - 292 - 293 - 294 - 295 - 296 - 297 - 298 - 299 - 300 - 301 - 302 - 303 - 304 - 305 - 306 - 307 - 308 - 309 - 310 - 311
H A D İ S
K Ü T Ü P H A N E S İ

 165﴿ تَحْرِيم الخَمْرِ 

“İçkinin haram kılınması”[10] ile ilgili hadisler

(İmam Merginânî) “Hidâye”de içkinin haram kılınması ile ilgili hadislerin mütevatir olduğunu aynen şöyle anlatmaktadır:

“Hz. Peygamber (s.a.v)’in içkiyi haram kıldığına dair ‘mütevatir sünnet’ gelmiştir. Bunun üzerinde icma da bulunmaktadır.”

Bu hadisler, çok olup meşhurdur.

Bu konuda daha geniş bilgi için İbn Hacer (ö. 852/1447)’in “Tahrîcu Ehâdisi’l-Hidâye” adlı kitabına bakabilirsiniz.

İbn Rüşd (ö. 520/1126“Evâilu’l-Mukaddimât”da konu ile ilgili olarak aynen şöyle der: “Sünnet, dört kısma ayrılır: 1. Sadece kafirin reddettiği sünnet. Bu kimse, tevbe etmeye çağrılır. Tevbe edecek olursa, affedilir. Tevbe etmeyecek olursa, öldürülür. Çünkü bu sünnet, mütevatirle nakledilmiştir. Zira bununla, zaruri bilgi meydana glmiş olur. İçki içmenin haram kılınması ve beş vakit namaz, Resulullah (s.a.v)’in ezan okunmasını emretmesi, Kıblenin Kabe olması ve buna benzer şeyler gibi.” Hadiste kastedilen husus bu olabilir.

Bu konuda daha geniş bilgi için bu kitaba bakabilirsiniz. 

* * *

[10]     "Hamr" (=içki), örtme anlamına gelen bir kökten gelir. Aklı örten yani sarhoşluk veren şey demektir. Yalnız içkinin terim anlamı üzerinde görüş ayrılığı vardır. Diğer mezhep imamları, içki denince, bütün sarhoşluk veren içkilerdir. İmam A'zam ise, bu kelimeyle, üzüm suyunun kaynayan ve kaynaması artarak üzerindeki köpüğünü atan şeklini anlamıştır. Bu görüş ayrılığı, içki kelimesinin sözlük anlamına bağlı kalmaktan kaynaklanmaktadır.

        Bir içecek maddesinde haramlık vasfının varlığı veya yokluğu aranırken, ona takılmış olan ismi veya yapılmış olduğu hammaddeyi göz önüne almayıp, aksine insan üzerinde bırakacağı sarhoşluk edicilik özelliğine sahip olup olmadığına dikkat etmek gerekmektedir. Çünkü geçmişe nazaran bugün içki türleri ve isimleri daha çoktur.

        Günümüzde İmamı A'zam'ın bu görüşü istismar edilerek; "Arpa suyu haram değildir, rakı haram değildir" gibi ileri sürülen sözlerin hiçbir muteber tarafı yotur. Çünkü İmamı A'zam'ın bu konudaki görüşü, sarhoş edici içeceklerin hepsini içine almaktadır. Bugün pazarlanan bütün alkollü içeceklerin sarhoşluk edicilik vasfı, herkesçe bilinmektedir. Sarhoş eden her şeyin, Kur'an (Mâide: 5/90-93)'da, haram edilmiş olan "hamr" olduğu da bilinmektedir.  


01 - 02 - 03 - 04 - 05 - 06 - 07 - 08 - 09 - 10 - 11 - 12 - 13 - 14 - 15 - 16 - 17 - 18 - 19 - 20 - 21 - 22 - 23 - 24 - 25 - 26 - 27 - 28 - 29 - 30 - 31 - 32 - 33 - 34 - 35 - 36 - 37 - 38 - 39 - 40 - 41 - 42 - 43 - 44 - 45 - 46 - 47 - 48 - 49 - 50 - 51 - 52 - 53 - 54 - 55 - 56 - 57 - 58 - 59 - 60 - 61 - 62 - 63 - 64 - 65 - 66 - 67 - 68 - 69 - 70 - 71 - 72 - 73 - 74 - 75 - 76 - 77 - 78 - 79 - 80 - 81 - 82 - 83 - 84 - 85 - 86 - 87 - 88 - 89 - 90 - 91 - 92 - 93 - 94 - 95 - 96 - 97 - 98 - 99 - 100 - 101 - 102 - 103 - 104 - 105 - 106 - 107 - 108 - 109 - 110 - 111 - 112 - 113 - 114 - 115 - 116 - 117 - 118 - 119 - 120 - 121 - 122 - 123 - 124 - 125 - 126 - 127 - 128 - 129 - 130 - 131 - 132 - 133 - 134 - 135 - 136 - 137 - 138 - 139 - 140 - 141 - 142 - 143 - 144 - 145 - 146 - 147 - 148 - 149 - 150 - 151 - 152 - 153 - 154 - 155 - 156 - 157 - 158 - 159 - 160 - 161 - 162 - 163 - 164 - 165 - 166 - 167 - 168 - 169 - 170 - 171 - 172 - 173 - 174 - 175 - 176 - 177 - 178 - 179 - 180 - 181 - 182 - 183 - 184 - 185 - 186 - 187 - 188 - 189 - 190 - 191 - 192 - 193 - 194 - 195 - 196 - 197 - 198 - 199 - 200 - 201 - 202 - 203 - 204 - 205 - 206 - 207 - 208 - 209 - 210 - 211 - 212 - 213 - 214 - 215 - 216 - 217 - 218 - 219 - 220 - 221 - 222 - 223 - 224 - 225 - 226 - 227 - 228 - 229 - 230 - 231 - 232 - 233 - 234 - 235 - 236 - 237 - 238 - 239 - 240 - 241 - 242 - 243 - 244 - 245 - 246 - 247 - 248 - 249 - 250 - 251 - 252 - 253 - 254 - 255 - 256 - 257 - 258 - 259 - 260 - 261 - 262 - 263 - 264 - 265 - 266 - 267 - 268 - 269 - 270 - 271 - 272 - 273 - 274 - 275 - 276 - 277 - 278 - 279 - 280 - 281 - 282 - 283 - 284 - 285 - 286 - 287 - 288 - 289 - 290 - 291 - 292 - 293 - 294 - 295 - 296 - 297 - 298 - 299 - 300 - 301 - 302 - 303 - 304 - 305 - 306 - 307 - 308 - 309 - 310 - 311
H A D İ S
K Ü T Ü P H A N E S İ

 105﴿ دُخُول أَطْفَالِ الْمُسْلِمِينَ الْجَنَّة 

“(Küçük yaşta ölen) Müslüman çocukların Cennete girmesi”[48] ile ilgili hadisler

(Mustafa ed-Dımeşkî) “Mirkâtu’l-Vusûl li Nevâdiri’l-Usûl”da konu ile ilgili olarak aynen şöyle der: “(Küçük yaşta ölen) Müslüman çocukların Cennete girmesi hususunda Resulullah (s.a.v)’den nakledilen haberler, mütevatirdir.”

(Derim ki:) Bu hadislerden birisi de şudur:

1.      Ebu Hureyre Hadisi[49]

Bu hadis; İmam Ahmed (ö. 241/855), Hâkim (ö. 405/1014) ve daha bir çoklarının kitabında şöyle geçmektedir:

﴿ ذَرَارِيُّ الْمُسْلِمِينَ فِي الْجَنَّةِ يَكْفُلُهُمْ إِبْرَاهِيَمُ عَلَيْهِ السَّلَام ﴾

 “Müslümanların soyları, Cennetliktir. Onları(n sorumluluğunu) İbrahim yüklenmiştir.”

2.   Hz. Ali Hadisi[50]

Bu hadis; İmam Ahmed’in oğlu Abdullah’ın, babasının “Müsned” adlı eserine yaptığı “Zevâid” hadisler içerisinde şöyle geçmektedir.

﴿ أَنَّ الْمُؤْمِنِينَ وَأَوْلاَدَهُمْ فِي الْجَنَّةِ ﴾

“Mü’minler ve onların çocukları, Cennetliktir.”

3.   Abdullah ibn Ömer Hadisi

Bu hadis ise; İbn Ebi’d-Dünya (ö. 281/893)’nın “Kitabu’l-Azâ” adlı eserinde şöyle geçmektedir:

﴿ كُلُّ مَوْلُودٍ يُولَدُ فِي الإِسْلاَمِ فَهُوَ فِي الْجَنَّةِ ﴾

“Her doğan çocuk, İslam (fıtartın) da doğar. Dolayısıyla da o çocuk, dolgun ve tombul bir şekilde Cennetlik olup şöyle der:

‘Ey Rabbim! Bana, anne ve babamıo da getir’”

4.   Hz. Aişe Hadisi

Bu hadis; Hâkim et-Tirmizî (ö. 295/907 - 320/932)’nin “Nevâdiru’l-Usûl” adlı eserinde ve İbn Abdilberr (ö. 463/1071)’de şöyle geçmektedir:

﴿ سَأَلْتُ رَسُولَ اللّهِ صَلَّى اللّهُ عَلْيِه وَسَلَّمَ عَنْ أّوْلاَدِ الْمُسْلِمِينَ أَيْنَ هُمْ؟ قَالَ: فِي الْجَنَّةِ ﴾

“Aişe der ki: ’Resulullah (s.a.v)’e, (küçük yaşta ölen) Müslüman çocuklarının nerede olacaklarını sordum.’ O da:

‘Cennette’ diye cevap verdi.”

Bu konuda şu yoldan da hadis gelmiştir:

5.   Semure b. Cündub[51]

Bu hadis; Buhârî (ö. 256/870) ile bir çoğunun kitabında geçmektedir.

* * *

[48]     Küçük yaşta ölen Müslüman çocukları, cennetliktir. Çünkü İslam hukukuna göre; ibadette sorumluluk, akıl ve büluğ çağına girdikten sonra başlar. Aıl ve büluğ çağına girmemiş çocuklar da sorumluluk sözkonusu değildir. Dolayısıyla da sorumlu olan kimelerin, cehenneme girmesi düşünülemez. Bir grup alim, bu hususta icmanın bulunduğunu belirtmiştir. Fakat müşriklerin çocuklarının nereye gireceği hususunda ihtilaf edilmiştir. Bazıları bu konuda susarken, bazıları cennete gireceklerini söylemiştir.

[49]     Müsned: 2/326; Hâkim, Müstedrek, 1/384; Ebu Dâvud, Sünnet 17

[50]     Müsned: 1/135

[51]     Buhârî, Cenaiz 93


01 - 02 - 03 - 04 - 05 - 06 - 07 - 08 - 09 - 10 - 11 - 12 - 13 - 14 - 15 - 16 - 17 - 18 - 19 - 20 - 21 - 22 - 23 - 24 - 25 - 26 - 27 - 28 - 29 - 30 - 31 - 32 - 33 - 34 - 35 - 36 - 37 - 38 - 39 - 40 - 41 - 42 - 43 - 44 - 45 - 46 - 47 - 48 - 49 - 50 - 51 - 52 - 53 - 54 - 55 - 56 - 57 - 58 - 59 - 60 - 61 - 62 - 63 - 64 - 65 - 66 - 67 - 68 - 69 - 70 - 71 - 72 - 73 - 74 - 75 - 76 - 77 - 78 - 79 - 80 - 81 - 82 - 83 - 84 - 85 - 86 - 87 - 88 - 89 - 90 - 91 - 92 - 93 - 94 - 95 - 96 - 97 - 98 - 99 - 100 - 101 - 102 - 103 - 104 - 105 - 106 - 107 - 108 - 109 - 110 - 111 - 112 - 113 - 114 - 115 - 116 - 117 - 118 - 119 - 120 - 121 - 122 - 123 - 124 - 125 - 126 - 127 - 128 - 129 - 130 - 131 - 132 - 133 - 134 - 135 - 136 - 137 - 138 - 139 - 140 - 141 - 142 - 143 - 144 - 145 - 146 - 147 - 148 - 149 - 150 - 151 - 152 - 153 - 154 - 155 - 156 - 157 - 158 - 159 - 160 - 161 - 162 - 163 - 164 - 165 - 166 - 167 - 168 - 169 - 170 - 171 - 172 - 173 - 174 - 175 - 176 - 177 - 178 - 179 - 180 - 181 - 182 - 183 - 184 - 185 - 186 - 187 - 188 - 189 - 190 - 191 - 192 - 193 - 194 - 195 - 196 - 197 - 198 - 199 - 200 - 201 - 202 - 203 - 204 - 205 - 206 - 207 - 208 - 209 - 210 - 211 - 212 - 213 - 214 - 215 - 216 - 217 - 218 - 219 - 220 - 221 - 222 - 223 - 224 - 225 - 226 - 227 - 228 - 229 - 230 - 231 - 232 - 233 - 234 - 235 - 236 - 237 - 238 - 239 - 240 - 241 - 242 - 243 - 244 - 245 - 246 - 247 - 248 - 249 - 250 - 251 - 252 - 253 - 254 - 255 - 256 - 257 - 258 - 259 - 260 - 261 - 262 - 263 - 264 - 265 - 266 - 267 - 268 - 269 - 270 - 271 - 272 - 273 - 274 - 275 - 276 - 277 - 278 - 279 - 280 - 281 - 282 - 283 - 284 - 285 - 286 - 287 - 288 - 289 - 290 - 291 - 292 - 293 - 294 - 295 - 296 - 297 - 298 - 299 - 300 - 301 - 302 - 303 - 304 - 305 - 306 - 307 - 308 - 309 - 310 - 311
H A D İ S
K Ü T Ü P H A N E S İ

SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget