Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

110﴿ بَقَاء الْأَرْوَاحِ وَعَدَم فَنَائِهَا بِفَنَاءِ الْجَسَدِ 

“Ruhların, (ölümden sonra) baki olması ve cesedin yok olma-sına karşın ruhların yok olmaması”[68] ile ilgili hadisler


Şeyh Cesûs (ö. 1182/1768“Şerhu’r-Risâle”de Zünâtâ’dan naklen bu konuda gelen hadislerin, mütevatir olduğunu belirtmiştir.

Zünâtâ, “Şerhu’r-Risâle”de bu hususu aynen şöyle belirtmektedir: “Bir topluluğun iddiasına göre; ruhlar, (ölümden sonra) yok olur ve Bezah’ta[69] da var olmazlar. Ta ki Allah, bedenleri diriltme sırasında ruhları diriltecektir. Bu husus, Resulullah (s.a.v)’in bu konudaki (farklı) hadislerinden dolayı tartışılmıştır. Mütevatir naslar ile Kur’an’ın ﴿ كَأَنَّهُمْ يَوْمَ يَرَوْنَهَا  “Sanki onlar, Kıyamet gününü görür gibiler” (Nâziât: 79/46) ayetindeki zahiri anlam, bu görüşü çürütmektedir. Dikkat edilirse, Kıyamet, yaşayanların üzerine kopar, yok olanların üzerine kopmaz. Kıyametin kopması ile ilgili bilgi ise, Allah katındandır.”

Lakkânî (ö. 1041/1631“Şerhu Cevhere” adlı eserinde derki: “(Kıyametin kopma anında) ilk üfürmede ruhların var olması meselesinde alimlerin görüş ayrılığığı içinde olduğu belirtilmiştir. Bu üfürme, (her şeyin) yok olma üfürmesidir. Sübkî ve bu konuda ona uyan Kurtubî, ruhların var olduğunu ve yok olmasının mümkün olmadığını aynen şöyle ifade etmektedir:

‘Ölümden sonra ve (ilk) üfürmeden önce ruhların, nimet içinde olması ve azab görmesi şeklinde  var olduğu hususunda Müslümanlar arasında korkulacak bir durum yoktur. Dolayısıyla da bununla ilgili faydalı naslar, tevatür derecesine ulaşmıştır.”

 

* * *

[68]     İnsan, ruh ve bedenden oluşmuş bir varlıktır. Ruhun özellikleri ile bedenin özellikleri, yapı itibariyle birbirinden farklıdır. Madem ki ruh, bedenden ayrı bir varlıktır, bunun, doğumdan (=bedenle birleşmeden önce) ve ölümden sonra da var olması demektir.

        Ölümden sonra bedenin fani oluşuna bakarak ruhun da yok olacağını söylemek, ruhu da aynen beden gibi düşünmek olur ki, bu, akıl ve mantık kurallaryıla bağdaşmaz. Çünkü ayrı özelliklere sahip olan iki şey, birbirleriyle kıyaslanamaz. Ruhun bedenden ayrılışı, ruhun değil, bedenin yok olmasıdır. Dolayısıyla bedenin yok olması, ruhun da yok olmasını gerektirmez. Kaldı ki, bedenin yok olmasından sonra ruhun kalıcı olmasına dair Kitap, Sünnet ve İcma’dan deliller getirilmiştir.

        O halde ölüm, insan için yok olmak değil, ruhun göç etmesidir, hayatı devam eder.

        “Ölü” kelimesi, ruhun ceset üzerindeki tasarrufunun son bulması ve ruhun cesetten ayrılışını ifade eder.  

[69]     Berzah: ölüm ile ikinci sura üfürme arasında geçecek zaman içerisinde insaların kaldıkları yerdir.


01 - 02 - 03 - 04 - 05 - 06 - 07 - 08 - 09 - 10 - 11 - 12 - 13 - 14 - 15 - 16 - 17 - 18 - 19 - 20 - 21 - 22 - 23 - 24 - 25 - 26 - 27 - 28 - 29 - 30 - 31 - 32 - 33 - 34 - 35 - 36 - 37 - 38 - 39 - 40 - 41 - 42 - 43 - 44 - 45 - 46 - 47 - 48 - 49 - 50 - 51 - 52 - 53 - 54 - 55 - 56 - 57 - 58 - 59 - 60 - 61 - 62 - 63 - 64 - 65 - 66 - 67 - 68 - 69 - 70 - 71 - 72 - 73 - 74 - 75 - 76 - 77 - 78 - 79 - 80 - 81 - 82 - 83 - 84 - 85 - 86 - 87 - 88 - 89 - 90 - 91 - 92 - 93 - 94 - 95 - 96 - 97 - 98 - 99 - 100 - 101 - 102 - 103 - 104 - 105 - 106 - 107 - 108 - 109 - 110 - 111 - 112 - 113 - 114 - 115 - 116 - 117 - 118 - 119 - 120 - 121 - 122 - 123 - 124 - 125 - 126 - 127 - 128 - 129 - 130 - 131 - 132 - 133 - 134 - 135 - 136 - 137 - 138 - 139 - 140 - 141 - 142 - 143 - 144 - 145 - 146 - 147 - 148 - 149 - 150 - 151 - 152 - 153 - 154 - 155 - 156 - 157 - 158 - 159 - 160 - 161 - 162 - 163 - 164 - 165 - 166 - 167 - 168 - 169 - 170 - 171 - 172 - 173 - 174 - 175 - 176 - 177 - 178 - 179 - 180 - 181 - 182 - 183 - 184 - 185 - 186 - 187 - 188 - 189 - 190 - 191 - 192 - 193 - 194 - 195 - 196 - 197 - 198 - 199 - 200 - 201 - 202 - 203 - 204 - 205 - 206 - 207 - 208 - 209 - 210 - 211 - 212 - 213 - 214 - 215 - 216 - 217 - 218 - 219 - 220 - 221 - 222 - 223 - 224 - 225 - 226 - 227 - 228 - 229 - 230 - 231 - 232 - 233 - 234 - 235 - 236 - 237 - 238 - 239 - 240 - 241 - 242 - 243 - 244 - 245 - 246 - 247 - 248 - 249 - 250 - 251 - 252 - 253 - 254 - 255 - 256 - 257 - 258 - 259 - 260 - 261 - 262 - 263 - 264 - 265 - 266 - 267 - 268 - 269 - 270 - 271 - 272 - 273 - 274 - 275 - 276 - 277 - 278 - 279 - 280 - 281 - 282 - 283 - 284 - 285 - 286 - 287 - 288 - 289 - 290 - 291 - 292 - 293 - 294 - 295 - 296 - 297 - 298 - 299 - 300 - 301 - 302 - 303 - 304 - 305 - 306 - 307 - 308 - 309 - 310 - 311
H A D İ S
K Ü T Ü P H A N E S İ

 109﴿ لَعَنَ اللّهُ الْيَهُودَ وَالنَّصَارَى اِتَّخَذُوا قُبُورَ أَنْبِيَائِهِمْ مَسَاجِدَ 

“Allah, Yahudilere ve Hıristiyanlara lanet etsin; onlar, Peygam-berlerinin mezarlarını mescid edindiler”[57]

Hafız İbn Hacer (ö. 852/1447) “Tahrîcu Ehâdisi’r-Râfiî”de derki: “Şu sahabilerden rivayet edilen bu hadisin sıhhatli oluşunda görüş birliğine varılmıştır:

1.      Hz. Aişe

2.      Abdullah ibn Abbâs

(İbn Hacer sözüne devamla) derki: Bu hadisi, Müslim ise şu yoldan rivayet etmiştir:

3.   Cündub[58]

﴿ سَمِعْتُ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَبْلَ أَنْ يَمُوتَ بِخَمْسٍ وَهُوَ يَقُولُ:.... أَلَا وَإِنَّ مَنْ كَانَ قَبْلَكُمْ كَانُوا يَتَّخِذُونَ قُبُورَ أَنْبِيَائِهِمْ وَصَالِحِيهِمْ مَسَاجِدَ أَلَا فَلَا تَتَّخِذُوا الْقُبُورَ مَسَاجِدَ إِنِّي أَنْهَاكُمْ عَنْ ذَلِكَ ﴾

“Peygamber (s.a.v)’in ölümünden beş gün önce şöyle buyurduğunu işittim: ‘Dikkat edin ki, sizden öncekiler, Peygamberleri ile Salih kimse-lerinin mezarlarını mescid edindiler. Sakın siz de mezarları mescidler edinmeyin; çünkü ben, bunu, size yasakladım’”

(İbn Hacer’in sözü burada bitmektedir.)

(İbn Hacer el-Heytemî) “Zevâcir”de derki: “Bu hadisi, İmam Ahmed şu yoldan rivayet etmiştir:

3.      Üsâme[59]

Bu hadisi; Buhâri, Müslim ve Nesâî, Hz. Aişe[60] ile Abdullah ibn Abbâs’tan[61] ve Müslim ise ayrıca şu yoldan (şu lafızla) rivayet etmiştir:

4.      Ebu Hureyre[62]

﴿ لَعَنَ اللّهُ الْيَهُودَ وَالنَّصَارَى اِتَّخَذُوا قُبُورَ أَنْبِيَائِهِمْ مَسَاجِدَ ﴾

“Allah, Yahudilere ve Hıristiyanlara lanet etsin; onlar, Peygam-berlerinin mezarlarını mescid edindiler” (İbn Hacer el-Heytemî’nin sözü burada bitmektedir.)

(Derim ki:) Yine bu hadis, Hz. Ali’nin oğlu Hasan’dan mürsel olarak da gelmiştir.

Bu hadisi ise, Saîd b. Mansûr  (ö. 227/841“Sünen”de rivayet etmiştir.

Kadı İsmail b. İshâk (ö. 282/895) ise “Kitabu fadli’s-salât alâ’n-Nebi (s.a.v)” de bu hadisin tamamını rivayet etmiştir. Bu konudaki hadisin lafzı, şu şekildedir:

﴿ لَعَنَ اللّهُ الْيَهُودَ اِتَّخَذُوا قُبُورَ أَنْبِيَائِهِمْ مَسَاجِدَ ﴾

“Allah, Yahudilere lanet etsin; onlar, Peygamberlerinin mezarlarını mescid edindiler”

(Suyûtî) “Câmiu’s-Sağîr”de[63] ise bu hadisi şöyle rivayet etmiştir:

﴿ قَاتَلَ ( أَيْ لَعَنَ) اللّهُ الْيَهُودَ اِتَّخَذُوا قُبُورَ أَنْبِيَائِهِمْ مَسَاجِدَ ﴾

“Allah, Yahudilere lanet etsin; onlar, Peygamberlerinin mezarlarını mescid edindiler”

Bu hadisi; Buhâri, Müslim ve Ebu Dâvud, Ebu Hureyre yolundan rivayet etmiştir.” (Suyûtî’nin sözü burada bitmektedir.) 

Abdurrezzâk (ö. 211/795“Musannef”de ve İmam Mâlik (ö. 179/795) ise “Muvatta”da; Ömer b. Abdulazîz’in,[64] bu hadis ile ilgili olarak şöyle söylediğini rivayet etmiştir:

﴿ آخِرِ مَا تَكَلَّمَ ﴾

“Bu, Resulullah (s.a.v)’in konuştuğu son sözdür”

İmam Mâlik (ö. 179/795)’in naklettiği lafız ise şu şekildedir:

﴿ يَقُولُ كَانَ مِنْ آخِرِ مَا تَكَلَّمَ بِهِ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنْ قَالَ قَاتَلَ اللَّهُ الْيَهُودَ وَالنَّصَارَى اتَّخَذُوا قُبُورَ أَنْبِيَائِهِمْ مَسَاجِدَ لَا يَبْقَيَنَّ دِينَانِ بِأَرْضِ الْعَرَبِ ﴾

“Resulullah (s.a.v)’in konuştuğu son sözden birisi de şudur: ‘Allah, Yahudilere ve Hıristiyanlara lanet etsin; onlar, Peygamberlerinin mezar-larını mescid edindiler. Arapların (Müslümanların) yaşadığı yerlerde bu iki din(in geçerliliği)[65] kalmayacaktır”[66]

Bu hadisi; İmam Mâlik (ö. 179/795), Zeyd b. Eslem yoluyla Atâ’ ibn Yesâr’dan[67] ve Abdurrezzâk (ö. 211/795) ise “Musannef”de Ma’mer yoluyla Zeyd b. Eslem’den şöyle rivayet etmiştir:

﴿ أَنَّ رَسولَ اللّهِ صَلَّى اللّهُ عليهِ وسلَّمَ قَالَ: اللّهُمَّ لاَ تَجْعَلْ قَبْرِي وَثَناً يُعْبد اِشْتَدَّ غَضَبُ اللّهِ عَلَى قَوْمٍ اِتَّخَذُوا قُبُورَ أَنْبِيَائِهِمْ مَسَاجِدَ ﴾

“Resulullah (s.a.v) buyurdu ki:’Ey Allahım! Kabrimi, tapınılan bir put(hane) haline getirme. Peygamberlerin mezarlarını mescid haline geti-ren topluluğa Allah’ın gazabı şiddetli olur’”

Bezzâr (ö. 292/904) ise bu hadisi, “Muvatta”daki lafıza eş değer bir şekilde Ömer Muhammed yoluyla Zeyd b. Eslem’den, o da Atâ’ ibn Yesâr’dan, o da merfu’ olarak Ebu Saîd el-Hudrî’ye dayandırmıştır.

Bu hadisin bir şahidi de, Ukaylî (ö. 322/934)’de merfu’ olarak Ebu Hureyre yolundan şu lafızla geçmektedir:

﴿ اَللَّهُمَّ لاَ تَجْعَلْ قَبْرِي وَثَناً لَعَنَ اللّهُ قَوْماً اِتَّخَذُوا قُبُورَ أَنْبِيَائِهِمْ مَسَاجِدَ ﴾

“Ey Allahım! Kabrimi, tapınılan bir put(hane) haline getirme. Allah, bir topluluğa lanet etsin;  çünkü onlar, Peygamberlerinin mezarlarını mes-cid edindiler.”

Bu hadisi; Buhâri, Müslim ve Nesâî, Hz. Aişe’den şöyle rivayet etmiştir:

﴿ أَنَّ أُمَّ حَبِيبَةَ وَأُمَّ سَلَمَةَ ذَكَرَتَا كَنِيسَةً رَأَيْنَهَا بِالْحَبَشَةِ فِيهَا تَصَاوِيرُ فَذَكَرَتَا لِلنَّبِيِّ صَلَّى اللَّهم عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالَ إِنَّ أُولَئِكَ إِذَا كَانَ فِيهِمُ الرَّجُلُ الصَّالِحُ فَمَاتَ بَنَوْا عَلَى قَبْرِهِ مَسْجِدًا وَصَوَّرُوا فِيهِ تِلْكَ الصُّوَرَ فَأُولَئِكَ شِرَارُ الْخَلْقِ عِنْدَ اللَّهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ ﴾

“Ümmü Habîbe ile Ümmü Seleme, (hicret sebebiyle gittikleri) Habeş ülkesinde, içinde çeşitli resimlerin bulunduğu (Mâriye denilen) bir kilise gördüklerini söylediler. Bunu, Peygamber (s.a.v)’e de anlattılar. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v):

‘İşte onlar, aralarında Salih bir kişi yaşayıp da öldüğünde kabrinin üzerine bir mescid yaparlar, içerisine de  resimler çizerler. Kıyamet günün de Allah katında yaratıkların en kötüleri, işte onlardır”

(Derim ki:) Bu hadisteki tehdit; daha önceki hadiste geçenden daha kapsamlıdır. Yine buradaki yasaklama; (ötekinden) daha şiddetlidir.

Bu yasaklamanın yeri; kabirlerin şanını tazim için yada namaz kılarken kabirlere yönelmeyi hürmet için veya mescitlerde var olan kabirler hususunda caiz olmayan bir inanıştan korkma olduğu zaman söz konusudur.

Salih kimsenin (mezarının) civarında bir mescit edinen kimseye ve ona yakın olmak suretiyle –tazim yada yönelme için değil de- teberrük etmek isteyen kimseye gelince; bu kimse, söz konusu tehdidin içerisine girmez. Nitekim bunu, Beyzâvî (ö. 685/1286) ile daha bir çok alim söylemiştir.

* * *

[57]     Burada Yahudiler ile Hıristiyanlar, peygambelerinin kabirlerini mescide çevirmekten dolayı lanetlenmektedirler.

        Lanet, Allah’ın rahmetinden uzak kalmalarını dilemektir.

        Kabirlerin, mescit edinilmesi; ya kabir üzerine mescit yapmak ve üzerinde namaz kılmak yada kabrin yanında kabri tazim etmek için secde etmek veya kabre yönelerek namaz kılmak şeklinde olur.

        Yalnız bu yasaktan; mezarlık kenarında yapılmış olan, mezar üstünde olmayan ve etrafı kapalı olan mescitler hariç tutulmuştur.

        Hadiste ifade edilen yasağın asıl sebebi; müslümanları, peygamberleri hakkında önceki ümmetlerin düştüğü bir takım aşırılıklardan korumaktır.   

[58]     Müslim, Mesacid 23 (532)

[59]     Müsned: 5/204

[60]     Buhârî, Salat 48, Cenaiz 6196, Menakibu’l-Ensar 37; Müslim,  Mesacid 19 (529); Nesâî, Mesacid 13; Müsned: 6/51229

[61]     Müslim, Mesacid 22 (531); Ebu Dâvud, Cenaiz 76 (3236); Tirmizî, Salat (320); Nesâî, Mesacid 13; İbn Mâce, Cenaiz (1575); Müsned: 1/218

[62]     Buhârî, Salat 54; Müslim,  Mesacid 20 (530); Ebu Dâvud, Cenaiz 76 (3227); Nesâî, Cenaiz 106; Tirmizî, Cenaiz 61; Müsned: 2/260

[63]     Suyûtî, Câmiu’s-Sağîr, H. No: 5995

[64]     Muvatta, Medine 17 

[65]     “İki din”le kastedilen; Yahudilik ve Hıristiyanlıktır.

[66]     Muvatta, Medine 17 

[67]     Muvatta, Sefer 85; Müsned: 2/246


01 - 02 - 03 - 04 - 05 - 06 - 07 - 08 - 09 - 10 - 11 - 12 - 13 - 14 - 15 - 16 - 17 - 18 - 19 - 20 - 21 - 22 - 23 - 24 - 25 - 26 - 27 - 28 - 29 - 30 - 31 - 32 - 33 - 34 - 35 - 36 - 37 - 38 - 39 - 40 - 41 - 42 - 43 - 44 - 45 - 46 - 47 - 48 - 49 - 50 - 51 - 52 - 53 - 54 - 55 - 56 - 57 - 58 - 59 - 60 - 61 - 62 - 63 - 64 - 65 - 66 - 67 - 68 - 69 - 70 - 71 - 72 - 73 - 74 - 75 - 76 - 77 - 78 - 79 - 80 - 81 - 82 - 83 - 84 - 85 - 86 - 87 - 88 - 89 - 90 - 91 - 92 - 93 - 94 - 95 - 96 - 97 - 98 - 99 - 100 - 101 - 102 - 103 - 104 - 105 - 106 - 107 - 108 - 109 - 110 - 111 - 112 - 113 - 114 - 115 - 116 - 117 - 118 - 119 - 120 - 121 - 122 - 123 - 124 - 125 - 126 - 127 - 128 - 129 - 130 - 131 - 132 - 133 - 134 - 135 - 136 - 137 - 138 - 139 - 140 - 141 - 142 - 143 - 144 - 145 - 146 - 147 - 148 - 149 - 150 - 151 - 152 - 153 - 154 - 155 - 156 - 157 - 158 - 159 - 160 - 161 - 162 - 163 - 164 - 165 - 166 - 167 - 168 - 169 - 170 - 171 - 172 - 173 - 174 - 175 - 176 - 177 - 178 - 179 - 180 - 181 - 182 - 183 - 184 - 185 - 186 - 187 - 188 - 189 - 190 - 191 - 192 - 193 - 194 - 195 - 196 - 197 - 198 - 199 - 200 - 201 - 202 - 203 - 204 - 205 - 206 - 207 - 208 - 209 - 210 - 211 - 212 - 213 - 214 - 215 - 216 - 217 - 218 - 219 - 220 - 221 - 222 - 223 - 224 - 225 - 226 - 227 - 228 - 229 - 230 - 231 - 232 - 233 - 234 - 235 - 236 - 237 - 238 - 239 - 240 - 241 - 242 - 243 - 244 - 245 - 246 - 247 - 248 - 249 - 250 - 251 - 252 - 253 - 254 - 255 - 256 - 257 - 258 - 259 - 260 - 261 - 262 - 263 - 264 - 265 - 266 - 267 - 268 - 269 - 270 - 271 - 272 - 273 - 274 - 275 - 276 - 277 - 278 - 279 - 280 - 281 - 282 - 283 - 284 - 285 - 286 - 287 - 288 - 289 - 290 - 291 - 292 - 293 - 294 - 295 - 296 - 297 - 298 - 299 - 300 - 301 - 302 - 303 - 304 - 305 - 306 - 307 - 308 - 309 - 310 - 311
H A D İ S
K Ü T Ü P H A N E S İ

SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget