Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

 220﴿ زَرْ غِبّاً تَزْدَدْ حُبّاً 

“(Yakın, çevre ve arkadaşlarınızı) seyrek ziyaret et ki, (aranızda) sevgi (bağı) artsın”[17]


Sehâvî (ö. 902/1496“Mekâsıd”da bu hadisi şu yoldan nakletmiştir:

1.      Ebu Hureyre

Daha sonra da der ki: “Bu hadis, şu yollardan da rivayet edilmiştir:

2.     Enes

3.     Câbir

4.     Habîb b. Mesleme

5.     Abdullah ibn Abbâs

6.     Abdullah  ibn Amr

7.     Hz. Ali

8.     Muâviye b. Hayde

9.     Ebu’d-Derdâ’

10.     Ebu Zerr

11.     Hz. Aişe ve daha bir çokları

İbn Tâhir der ki: “İbn Adiy “Kâmil”de bu hadisi 14 yerde getirmiştir. Fakat bu hadislerin hepsini, illetli görmüştür.

Ebu Nuaym ise, bu hadisin geliş yollarını (toplamıştır.)

Ayrıca hocamız da “İnâre”de (Yakın, çevre ve arkadaşları) seyrek ziyaret etme ile ilgili hadisin geliş yollarını bir araya getirmiştir. Bu hadislerin toplamı, hadisi(n varlığını) kuvvetlendirmektedir.’

Bezzâr’da dedi ki: ‘Bu konuda sahih bir hadis yoktur. Fakat bu konuda sahih bir hadisin olmayışı, bu konu ile ilgili söylediklerimizi boşa çıkarmaz.’”

“Dürer”de bu hadisi rivayet edenler içerisinde şu da anılmıştır:

12.     Abdullah ibn Ömer

Münzirî (ö. 656/1258) der ki: “Bu hadis, bir grup sahabeden rivayet edilmiştir. Bir çok hadis hafızı, bu hadisin geliş yollarını ve bu hadise dair söylenen sözleri bir araya toplamaya önem vermiştir.

Bezzâr’ında söylediği gibi, bu hadisin, sahih bir yolla geldiğine dair herhangi bir bilgi de bulamadım. Fakat Taberânî ve bir çoğuna göre; bu hadisin senedleri, hasen’dir.”

* * *

[17]     İslamın çokça önem verdiği hususlardan birisi de, sıla-i rahmdir. Yani akrabalar ve yakınlar arasındaki ilişki. Bunun iyi olması; karşılıklı sevgi-saygı ve yardımlaşma temeline dayanması ge­rekmektedir.

        Sıla-i rahm, öncelikle akrabalara ve yakınlara, sonra da komşulara, arkadaşlara, iş arkadaşla­rına, din kardeşlerine ve her çeşit tanıdıklara karşı bir görevdir.

        Fakat bu kimselerle olan ilişkimiz, belirli bir düzeyde olmalıdır. Tanıdığımız insanlarla her gün veya devamlı bir surette görüşme isteğimiz; aradaki sevgi, saygı ve yardımlaşma bağına zarar verebilir. Sık görüşmeler, insanda bıkkınlık oluşturabilir. Bu nedenle de ilişkileri sağlam bir hale getirebilmek için görüşmelerin ve ziyaretlerin seyrek tutulması, aradaki sevgi bağını güçlendirir. İşte Hz. Peygamber (s.a.v), bu hususa temas etmektedir.


01 - 02 - 03 - 04 - 05 - 06 - 07 - 08 - 09 - 10 - 11 - 12 - 13 - 14 - 15 - 16 - 17 - 18 - 19 - 20 - 21 - 22 - 23 - 24 - 25 - 26 - 27 - 28 - 29 - 30 - 31 - 32 - 33 - 34 - 35 - 36 - 37 - 38 - 39 - 40 - 41 - 42 - 43 - 44 - 45 - 46 - 47 - 48 - 49 - 50 - 51 - 52 - 53 - 54 - 55 - 56 - 57 - 58 - 59 - 60 - 61 - 62 - 63 - 64 - 65 - 66 - 67 - 68 - 69 - 70 - 71 - 72 - 73 - 74 - 75 - 76 - 77 - 78 - 79 - 80 - 81 - 82 - 83 - 84 - 85 - 86 - 87 - 88 - 89 - 90 - 91 - 92 - 93 - 94 - 95 - 96 - 97 - 98 - 99 - 100 - 101 - 102 - 103 - 104 - 105 - 106 - 107 - 108 - 109 - 110 - 111 - 112 - 113 - 114 - 115 - 116 - 117 - 118 - 119 - 120 - 121 - 122 - 123 - 124 - 125 - 126 - 127 - 128 - 129 - 130 - 131 - 132 - 133 - 134 - 135 - 136 - 137 - 138 - 139 - 140 - 141 - 142 - 143 - 144 - 145 - 146 - 147 - 148 - 149 - 150 - 151 - 152 - 153 - 154 - 155 - 156 - 157 - 158 - 159 - 160 - 161 - 162 - 163 - 164 - 165 - 166 - 167 - 168 - 169 - 170 - 171 - 172 - 173 - 174 - 175 - 176 - 177 - 178 - 179 - 180 - 181 - 182 - 183 - 184 - 185 - 186 - 187 - 188 - 189 - 190 - 191 - 192 - 193 - 194 - 195 - 196 - 197 - 198 - 199 - 200 - 201 - 202 - 203 - 204 - 205 - 206 - 207 - 208 - 209 - 210 - 211 - 212 - 213 - 214 - 215 - 216 - 217 - 218 - 219 - 220 - 221 - 222 - 223 - 224 - 225 - 226 - 227 - 228 - 229 - 230 - 231 - 232 - 233 - 234 - 235 - 236 - 237 - 238 - 239 - 240 - 241 - 242 - 243 - 244 - 245 - 246 - 247 - 248 - 249 - 250 - 251 - 252 - 253 - 254 - 255 - 256 - 257 - 258 - 259 - 260 - 261 - 262 - 263 - 264 - 265 - 266 - 267 - 268 - 269 - 270 - 271 - 272 - 273 - 274 - 275 - 276 - 277 - 278 - 279 - 280 - 281 - 282 - 283 - 284 - 285 - 286 - 287 - 288 - 289 - 290 - 291 - 292 - 293 - 294 - 295 - 296 - 297 - 298 - 299 - 300 - 301 - 302 - 303 - 304 - 305 - 306 - 307 - 308 - 309 - 310 - 311
H A D İ S
K Ü T Ü P H A N E S İ

219﴿ اَللَّهُمَّ بَارِكْ لأُمَّتِي فِي بُكُورِهَا 

“Allahım! Ümmetime günün ilk vakitlerin(de yapacağı iş)i bereketli kıl”[13]

“Suyûtî (ö. 911/1505“el-Ezhâr”da bu hadisi şu yollardan getirmiştir:

1.     Ebu Hureyre                                    

2.     Hz. Ali                                             

3.     Enes                                                

4.     Abdullah ibn Abbâs                           

5.     Câbir                                               

6.     Abdullah ibn Ömer                            

7.     Abdullah ibn Mes’ud

8.     Abdullah ibn Selâm

9.     İmrân b. Husayn

10.     Ka’b b. Mâlik

11.     Nevvâs b. Sem’ân

12.     Nübeyt b. Şerît

13.     Ebu Bekre

14.     Hz. Aişe                               

Toplam, 14 kişi.

(Derim ki:) Ruhâvî (ö. 612/1216“Erbaûn”da bu hadisi; Hz. Ali, dört Abdullah,[14] Abdullah ibn Mes’ud, Câbir, İmrân b. Husayn, Ebu Hureyre, Abdullah ibn Selâm, Sehl b. Sa’d, Ebu Râfi’, Umâre b. Vesime, Ebu Bekre ibnu’l-Husayb yolundan anmıştır.

İbnü’-Seken (ö. 353/964)’de, Ebu Bekre hadisinin sahih olduğunu belirtmiştir.

İbn Mende (ö. 470/1077)’de “Müstahrec”de (bunlara şunları da) eklemiştir: “Vâsile ibnu’l-Eska’, Nübeyt b. Şerît”

İbnü’l-Cevzî (ö. 597/1200)’de “İlelü’l-Mütenâhiye”de bunlara şunları da) ilave etmiştir: “Ebu Zerr, Ka’b b. Mâlik, Enes, Urs b. Amîre, Hz. Aişe”

Devamla da der ki: “Bu hadislerden hiç birisi sağlam değildir. Hepsi de zayıftır.”

Ebu Hâtim’de der ki: “Bu konuda sahih bir hadisin olduğunu bilmi-yorum.”

Bezzâr (ö. 292/904)’da, bu hadisi, Abdullah ibn Abbâs ile Enes’ten şu lafızla rivayet etmiştir:

﴿ اَللَّهُمَّ بَارِكْ لِأُمَّتِي فِي بُكُورِهَا يَوْمَ خَمِيسِهَا ﴾

“Allahım! Ümmetime Perşembe  gününün ilk vaktin(de yapacağı iş)i bereketli kıl”[15]

Yine bu hadis, şu lafızla da rivayet edilmiştir:

﴿ اَلَّلهُمَّ بَارِكْ لِأُمَّتِي فِي بُكُورِهَا يَوْمَ سَبْتِهَا وَيَوْمَ خَمِيسِهَا ﴾

Ebu Zür’a’ (ö. 264/877)’ya, hadisin sonunda yer alan (Perşembe günü) ilavesi soruldu. O da: ‘Bu ilave, uydurmadır’ diye cevap verildi.

(Münâvî) “Teysîr”de der ki: “Bu hadisin bütün geliş yolları, illetlidir. Fakat bu yollara, (nakledilen bu) hadislerin katılımıyla kuvvetlenmektedir.” 

Münzirî (ö. 656/1258)’de bu hadisin geliş yollarını toplamaya önem verip bununla ilgili bilgileri bir cüz’de anlatmıştır.

Bu hadisi rivayet eden sahabilerin sayısı, 20 kadara ulaşmıştır. Fakat bir çok alim, bu sahabilerin sayısının 20’yi geçtiğini belirtmiştir.

(Derim ki:) Bu hadis, şu yollardan da gelmiştir: Evs b. Abdullah, Abdullah ibnu’z-Zübeyr, Sahr b. Vedâa el-Gâmidî.

Sahr b. Vedâa el-Gâmidî Hadisini;[16] İbn Hibbân (ö. 354/965“Sahîh”inde ve dört (sünen sahibi) rivayet etmiştir. Tirmizî (ö. 279/892)’de, Sahr b. Vedâa el-Gâmidî Hadisini, ‘Ebvâbu’l-Büyû’ (=Alışverişler Bölümü’)nün ‘et-Tebkîr bi’t-Ticâret’ (=Zamanından önce yapılan ticaret ile ilgili bâb’)da rivayet etmiştir. Daha sonra da der ki: “Bu hadis, hasen’dir.” (Sözüne devamla da) der ki: “Sahr b. Vedâa el-Gâmidî’nin bu hadisin dışında rivayet ettiği bir başka hadisin daha olduğunu bilmiyoruz.”

Ayrıca Buhârî (ö. 256/870) ile İbn Abdilberr (ö. 463/1071)’de der ki: “Sahr b. Vedâa el-Gâmidî’nin, bu hadisden başka (rivayet ettiği) bir hadisi daha yoktur.”

Bu konuda daha geniş bilgi için İbn Hacer (ö. 852/1447)’in “Tahrîcu Ehâdisi’r-Râfiî”si ile Münzirî (ö. 656/1258)’nin “Terğîb”ine ve daha birçoklarının kitabına bakabilirsiniz.

* * *

[13]     Resulullah (s.a.v), bu hadiste; ümmetine “erken”i, yani günü ilk saatini tavsiye etmektedir. Erken saatlerde yapılacak işlerin mübarek ve hayrlı kılınması için de dua etmektedir.

        Hz. Peygamber (s.a.v), pek çok işte günün ilk saatini tercih etmiştir. İbadet, yolculuk, düşmana saldırı ve ilim öğrenme gibi.

        Yalnız hadis, mutlak olmayıp kayıtlıdır. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.v) döneminde insanlar, genellikle, ya ticaretle yada ziraatla uğraşıyorlardı. Dolayısıyla da hadis; daha çok bugün esnaf, tüccar, ziraatçi gibi kimseleri kastetmektedir. Fabrika, devlet memurluğu ve bu tür işlerde çalı­şan kimseleri kastetmemektedir. Çünkü bu tür iş yerlerin mesai tarzı farklıdır. Bu iş yerlerinde çalışan insanlar, belli bir mesaiye göre çalışmaktadır. Dolayısıyla da hadisi genelleştirmek mümkün değildir.

        Konu ile ilgili hadisler için b.k.z: İbn Mâce, Ticarât 41 (223622372238); Ebu Dâvud, Cihad 78 (2606); Tirmizî, Büyu’ 6 (1212); Dârimî, Siyer 1; Müsned: 1/1543/416; Heysemî, Mecmau’z-Zevaid, 4/61-62

[14]     Dört Abdullah şunlardır: 1. Abdullah ibn Abbâs, 2. Abdullah ibn Ömer, 3. Abdullah ibnu’z-Zübeyr, 4. Abdullah ibn Amr

[15]     Heysemî, Mecmau’z-Zevaid, 4/61-62

[16]     Ebu Dâvud, Cihâd 78 (2606); Tirmizî, Büyû’ 6 (1212); İbn Mâce, Ticârât 41 (2336); Dârimî, Siyer 1; Müsned: 3/416


01 - 02 - 03 - 04 - 05 - 06 - 07 - 08 - 09 - 10 - 11 - 12 - 13 - 14 - 15 - 16 - 17 - 18 - 19 - 20 - 21 - 22 - 23 - 24 - 25 - 26 - 27 - 28 - 29 - 30 - 31 - 32 - 33 - 34 - 35 - 36 - 37 - 38 - 39 - 40 - 41 - 42 - 43 - 44 - 45 - 46 - 47 - 48 - 49 - 50 - 51 - 52 - 53 - 54 - 55 - 56 - 57 - 58 - 59 - 60 - 61 - 62 - 63 - 64 - 65 - 66 - 67 - 68 - 69 - 70 - 71 - 72 - 73 - 74 - 75 - 76 - 77 - 78 - 79 - 80 - 81 - 82 - 83 - 84 - 85 - 86 - 87 - 88 - 89 - 90 - 91 - 92 - 93 - 94 - 95 - 96 - 97 - 98 - 99 - 100 - 101 - 102 - 103 - 104 - 105 - 106 - 107 - 108 - 109 - 110 - 111 - 112 - 113 - 114 - 115 - 116 - 117 - 118 - 119 - 120 - 121 - 122 - 123 - 124 - 125 - 126 - 127 - 128 - 129 - 130 - 131 - 132 - 133 - 134 - 135 - 136 - 137 - 138 - 139 - 140 - 141 - 142 - 143 - 144 - 145 - 146 - 147 - 148 - 149 - 150 - 151 - 152 - 153 - 154 - 155 - 156 - 157 - 158 - 159 - 160 - 161 - 162 - 163 - 164 - 165 - 166 - 167 - 168 - 169 - 170 - 171 - 172 - 173 - 174 - 175 - 176 - 177 - 178 - 179 - 180 - 181 - 182 - 183 - 184 - 185 - 186 - 187 - 188 - 189 - 190 - 191 - 192 - 193 - 194 - 195 - 196 - 197 - 198 - 199 - 200 - 201 - 202 - 203 - 204 - 205 - 206 - 207 - 208 - 209 - 210 - 211 - 212 - 213 - 214 - 215 - 216 - 217 - 218 - 219 - 220 - 221 - 222 - 223 - 224 - 225 - 226 - 227 - 228 - 229 - 230 - 231 - 232 - 233 - 234 - 235 - 236 - 237 - 238 - 239 - 240 - 241 - 242 - 243 - 244 - 245 - 246 - 247 - 248 - 249 - 250 - 251 - 252 - 253 - 254 - 255 - 256 - 257 - 258 - 259 - 260 - 261 - 262 - 263 - 264 - 265 - 266 - 267 - 268 - 269 - 270 - 271 - 272 - 273 - 274 - 275 - 276 - 277 - 278 - 279 - 280 - 281 - 282 - 283 - 284 - 285 - 286 - 287 - 288 - 289 - 290 - 291 - 292 - 293 - 294 - 295 - 296 - 297 - 298 - 299 - 300 - 301 - 302 - 303 - 304 - 305 - 306 - 307 - 308 - 309 - 310 - 311
H A D İ S
K Ü T Ü P H A N E S İ

SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget