Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

Latest Post

 309﴿ عَدَم تَخْلِيد الْمُؤْمِن الْعَاصِي فِي النَّارِ وَعَدَم خُرُوج مَنْ كَانَ فِي قَلْبِهِ مِثْقَال ذَرَّةٍ مِنْ إِيمَانٍ مِنْهَا 

“Günahkar müminin Cehennemde[33] ebedi kalmaması ve kalbinde zerre miktarı iman bulunan kimsenin (Cehennem’den) çıkması” ile ilgili hadisler

Suyûtî (ö. 911/1505) ile ve daha bir çok alimin anlattığına göre; günahkar müminin, Cehennem’de ebedi kalmayacağı ve kalbinde zerre miktarı iman bulunan kimsenin, Cehennem’den çıkacağı ile ilgili hadisler, mütevatirdir.

Suyûtî (ö. 911/1505“Metâliu’l-Musirrât”da konu ile ilgili olarak aynen şöyle der: “Müminlerin günahkar olanlarına gelince; günahkar müminin, Cehennem’de ebedi kalmaması ile ilgili hadisler, tevatür miktarının kat kat üstündedir.”

Hafız Celâl es-Suyûtî “Budûru’s-Safîre”de ise der ki: “Bu konudaki hadisleri, 40’dan fazla sahabiden rivayet ettik. Bu hadisleri(n tahricini), “Ezhâru’l-Mutenâsira fi’l-Ahbâri’l-Mutevâtira” adlı kitabımızda belirttik.”

Suyûtî’nin, bu kitapla kastettiği kitabı, asıl olanıdır. Çünkü nakilde bulunduğumuz muhtasar’da bu hadisi görememekteyiz.

İbn Teymiyye (ö. 728/1327“Risâletu’l-Furkân”da konu ile ilgili olarak aynen şöyle der: “Kalbinde zerre miktarı iman bulunan kimsenin, Cehennem’den çıkması ile ilgili Hz. Peygamber (s.a.v)’den gelen hadisler, mütevatirdir.”

(Aynî’de) “Umdetu’l-Kârî”de konu ile ilgili olarak şöyle der: “Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat’ın yanındaki kesin deliller göstermektedir ki; muvahhid günahkarlardan oluşan  bir topluluk, (işlemiş oldukları günahlardan dolayı Cehennem’de) azap görecekler, daha sonra da Cehennem’den şefaatla çıkacaklardır.”

Tirmizî (ö. 279/892) ise, Ubâde ibnu’s-Sâmit’in[34] rivayet ettiği ﴿ مَنْ شَهِدَ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللّهُ وَأَنَّ مُحَمَّداً رَسُولُ اللّهِ حَرَّمَ اللّهُ عَلَيْهِ النَّارَ ﴾ “Kim Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın resulü olduğuna tanıklık ederse, Allah, ona Cehennem ateşini haram kılar” hadisini naklettikten sonra aynen şöyle der:

“Ebu İsa der ki: Bu hadisin bir başka şekli de, bazı ilim adamlarını yanında bulunmaktadır. Tevhid ehline göre; (günahkar müminler,) işlemiş oldukları günahları sebebiyle Cehennem’de azap görseler bile, (sonradan) Cennet’e gireceklerdir. Çünkü onlar, Cehennem’de ebedi kalmazlar.

Abdullah ibn Mes’ud, Ebu Zerr, İmrân b. Husayn, Câbir b. Abdullah, Abdullah ibn Abbâs, Ebu Saîd el-Hudrî ile Enes b. Mâlik yoluyla Hz. Peygamber (s.a.v)’in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:

﴿ سَيَخْرُجُ قَوْمٌ مِنَ النَّارِ مِنْ أَهْلِ التَّوْحِيدِ وَيَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ ﴾

Tevhid ehlinden bir topluluk, kaldığı Cehennem’den çıkacak ve Cennet’e girecektir.”

Saîd b. Cübeyr, İbrahim en-Nehaî ile bir çok tabiunun; ﴿ رُبَّمَا يَوَدَّ الَّذِينَ كَفَرُوا لَوْ كَانُوا مُسْلِمِينَ ﴾ “Kafirler, vaktiyle kendilerinin Müslüman olmalarını nice kez arzu edecekler” (Hicr: 15/2) ayetini açıklama mahiyetinde şöyle söyledikleri rivayet edilmektdir:

“Tevhid ehli, Cehennem’den çıkarılacak ve Cennet’e girdirilecektir. Kafirler de, kendilerinin, müslüman olmalarını nice kez arzu edeceklerdir.” (Tirmizî’nin sözü burada bitmektedir.) 

* * *

[33] Cehennem kelimesi, Kur’an’da, 77 ayette geçmektedir. Kafirlerin, münafıkların, zalimlerin, müşriklerin, gerçeğe boyun eğmeyenlerin ve günahkar müminlerin azab görecekleri yer olarak tasvir edilir.

[34]     Tirmizî, İmân 17 (2775)


01 - 02 - 03 - 04 - 05 - 06 - 07 - 08 - 09 - 10 - 11 - 12 - 13 - 14 - 15 - 16 - 17 - 18 - 19 - 20 - 21 - 22 - 23 - 24 - 25 - 26 - 27 - 28 - 29 - 30 - 31 - 32 - 33 - 34 - 35 - 36 - 37 - 38 - 39 - 40 - 41 - 42 - 43 - 44 - 45 - 46 - 47 - 48 - 49 - 50 - 51 - 52 - 53 - 54 - 55 - 56 - 57 - 58 - 59 - 60 - 61 - 62 - 63 - 64 - 65 - 66 - 67 - 68 - 69 - 70 - 71 - 72 - 73 - 74 - 75 - 76 - 77 - 78 - 79 - 80 - 81 - 82 - 83 - 84 - 85 - 86 - 87 - 88 - 89 - 90 - 91 - 92 - 93 - 94 - 95 - 96 - 97 - 98 - 99 - 100 - 101 - 102 - 103 - 104 - 105 - 106 - 107 - 108 - 109 - 110 - 111 - 112 - 113 - 114 - 115 - 116 - 117 - 118 - 119 - 120 - 121 - 122 - 123 - 124 - 125 - 126 - 127 - 128 - 129 - 130 - 131 - 132 - 133 - 134 - 135 - 136 - 137 - 138 - 139 - 140 - 141 - 142 - 143 - 144 - 145 - 146 - 147 - 148 - 149 - 150 - 151 - 152 - 153 - 154 - 155 - 156 - 157 - 158 - 159 - 160 - 161 - 162 - 163 - 164 - 165 - 166 - 167 - 168 - 169 - 170 - 171 - 172 - 173 - 174 - 175 - 176 - 177 - 178 - 179 - 180 - 181 - 182 - 183 - 184 - 185 - 186 - 187 - 188 - 189 - 190 - 191 - 192 - 193 - 194 - 195 - 196 - 197 - 198 - 199 - 200 - 201 - 202 - 203 - 204 - 205 - 206 - 207 - 208 - 209 - 210 - 211 - 212 - 213 - 214 - 215 - 216 - 217 - 218 - 219 - 220 - 221 - 222 - 223 - 224 - 225 - 226 - 227 - 228 - 229 - 230 - 231 - 232 - 233 - 234 - 235 - 236 - 237 - 238 - 239 - 240 - 241 - 242 - 243 - 244 - 245 - 246 - 247 - 248 - 249 - 250 - 251 - 252 - 253 - 254 - 255 - 256 - 257 - 258 - 259 - 260 - 261 - 262 - 263 - 264 - 265 - 266 - 267 - 268 - 269 - 270 - 271 - 272 - 273 - 274 - 275 - 276 - 277 - 278 - 279 - 280 - 281 - 282 - 283 - 284 - 285 - 286 - 287 - 288 - 289 - 290 - 291 - 292 - 293 - 294 - 295 - 296 - 297 - 298 - 299 - 300 - 301 - 302 - 303 - 304 - 305 - 306 - 307 - 308 - 309 - 310 - 311
H A D İ S
K Ü T Ü P H A N E S İ

 308﴿ أَنَّكُمْ سَتَرَوْنَ رَبَّكُمْ (يعني يَوْمَ الْقِيَامَةِ) كَمَا تَرَوْنَ الْقَمَرَ لَيْلَةَ الْبَدَرِ 

“Siz, dolunay gecesinde, ayı gördüğünüz gibi, (ahirette) Rabbinizi göreceksiniz”[32]

Sa’d (ö. 792/1389“Şerhu Akîdeti’n-Nesefî”de bu hadisi nakledip devamla şöyle der: “Bu, meşhur bir hadistir. Bu hadisi, sahabenin ileri gelenlerinden 21 kişi rivayet etmiştir.”

Şeyh Kâsım b. Kutlûboğâ el-Hanefî (ö. 879/1474), hocası İbnü’l-Hümâm (ö. 861/1456)’ın “Musâyere” adlı kitabına yazdığı haşiyede bu hadisi nakletmiştir. Daha sonra da şöyle der:

“Derim ki: Bu, “Kifâye”den alınmıştır. (Müellif) burada der ki: ‘Şeyh Ebu Abdullah Muhammed b. Ali el-Hakîm et-Tirmizî’nin bu konuda bir tasnifte bulunduğu belirtilmektedir.’

Allah’ın görülmesi ile ilgili hadisin sıhhatli oluşu, Resulullah (s.a.v)’in bir çok sahabesinden gelmiştir. Bunların içerisinde sahabenin ileri gelenleri de bulunmaktadır. Bunlardan bazıları şunlardır:

1.     Abdullah ibn Mes’ud                         

2.     Abdullah ibn Ömer                            

3.     Abdullah ibn Abbâs                           

4.     Süheyb                                             

5.     Enes                                                

6.     Ebu Musa el-Eş’arî                           

7.     Ebu Hureyre                                    

8.     Ebu Saîd el-Hudrî                             

9.     Ammâr b. Yâsir                               

10.     Câbir b. Abdullah                              

11.     Muâz b. Cebel

12. Sevbân

13. Umâre b. Ruveyde es-Sakafî

14. Huzeyfe

15. Hz. Ebu Bekr

16. Zeyd b. Sâbit

17. Cerîr b. Abdullah el-Yemenî

18. Ebu Ümâme el-Bâhilî

19. Büreyde el-Eslemî

20. Ebu Berze

21. Abdullah ibnu’l-Hâris ez-Zebîdî

Görüldüğü üzere bunlar, sahabenin meşhur olanları ile ileri gelenlerinden 21 kişidir. Bunlar, Allah’ın (ahirette) görülmesi ile ilgili hadisi, rivayet etmişler ve ahirette Allah’ın görülmesinin gerçekleşmesi hususunda görüş birliğine varmışlardır. Bunların dışındaki diğer sahabilerden bunun aksi bir şey de bilinmektedir. Dolayısıyla da Allah’ın (ahirette) görülmesi hususu, icmâ’ olmaktadır.”

Daha sonra Şeyh Kâsım b. Kutlûboğâ, bu sahabilerin rivayet ettikleri hadislerin tahricini yapan hadis imamlarının isimlerini de belirtmiştir.

Ayrıca Allah’ın (ahirette) görülmesi ile ilgili hadisi rivayet eden şu sahabileri de anmıştır:

22. Ebu Rezîn el-Ukaylî                           

23. Ubâde ibnu’s-Sâmit                            

24. Ka’b b. Ucre                                     

25. Fudâle b. Ubeyd

26. Ubey b. Ka’b

27. Abdullah ibn Amr

28. Hz. Aişe

Daha geniş bilgi için Şeyh Kâsım b. Kutlûboğâ’nın bu kitabına bakabilirsiniz.

İbn Ebi Şerîf (ö. 906/1500)olarak şöyle der: Allah’ın (ahirette) görülmesi ile ilgili hadisler, mana bakımından mütevatirdir. Bu hadisler, çeşitli yollarla sahabenin bir çoğundan gelmiştir. Bu hadislerin bir çoğunu, “Şerhu’l-Akâid”e yazdığım haşiyede belirttim.”

“Tuhfetu’l-Culesâ”da ise konu ile ilgili olarak şöyle denilmektedir: “(Ahiretteki) Mevkifte, Cennetlik herkesin Yüce Allah’ı görme meselesi, tartışmasız bir şekilde meydana gelecektir.”

Lakkânî (ö. 1041/1631)’de “Şerhu Cevhere”de der ki: “Yüce Allah’ın ahirette görülmesi ile ilgili hadislerin toplamı, tevatür derecesine ulaşmıştır. Bu hadislerin teferruatı haberi ahad olsa bile.”

Demîrî (ö. 808/1405“Hayâtu’l-Hayevân”ın ‘Mebhâsu’l-Atak’da Yüce Allah’ın, dünyada ve ahirette görülmesini aklî delillerle caiz olduğunu belirttikten sonra şöyle der:

Naklî  delil ise; Yüce Allah’ın (Kur’an’da) buyurduğu söz ile Resulullah (s.a.v)’in, Yüce Allah’ın ahirette görülmesiyle ilgili haber verdiği mütevatir hadislerdir. Yüce Allah’ın ahirette görülmesinin meydana gelmesi, (Cennetlik) müminler için bir yüceliktir.”

(Kastallânî’de) “Mevâhib”de ‘İsrâ’ ile ilgili yerde der ki: “Müminlerin, Yüce Allah’ı, ahiretteki Arasât ile Cennet bahçelerinde görmeleri ile ilgili Ebu Saîd el-Hudrî, Ebu Hureyre, Enes, Cerîr, Süheyb, Bilâl ve daha bir çok sahabenin Hz. Peygamber (s.a.v)’den rivayet ettikleri haberler, tevatürdür. Allah, bizi de, ahirette kendisini gören bu kullarından eylesin.”

* * *

[32]     Allah’ın görülüp görülemeyeceği meselesi, alimler arasında tartışmalıdır. Bazı alimler, Allah’ın görülemeyeceğini iddia ederken, bazıları da Allah’ın görülebileceğini ileri sürmüşlerdir. Allah’ın görülüp görülemeyeceği iki şekilde ele almak lazım:

        1. Allah’ın Dünyada Görülmesi: Dünyada uyanıkken Allah’ın görülmesi meselesinde de ihtilaf edilmiştir. Bazıları, bunun mümkün olduğunu, bazıları da mümkün olmadığını ileri sürmüşlerdir.

        a. Mümkün olduğunu söyleyenler, bu konuda, Miraç gecesi Hz. Peygamber (s.a.v)’in Allah’ı gördüğününe delalet eden hadisleri delil getirmişlerdir.

        b. Mümkün olmadığını söyleyenler ise, bu konuda yine Miraç gecesinde Resulullah (s.a.v)’in, Rabbini görmediğine delalet eden hadisler ile Hz. Musa (a.s)’ın Allah’ı görmek isteyip de göremediği ile ilgili A’râf: 7/143) ayetini delil getirmişlerdir.

        2. Allah’ın Ahirette Görülmesi: Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat, müminlerin Cennette Allah’ı göreceklerini ileri sürmüşlerdir.

        Şiiler, Hariciler, Mutezililer ile Mürcie mezhebinden bazıları, Allah’ın Cennette görülemeyeceğini ileri sürmüşlerdir.  Bunlar, bir şeyin görünmesi için; o şeyin, bir cisim olması, bir yerde bulunması, bir engel bulunmaksızın görenin karşısına gelmesi gibi aklî ve dayanaksız bir takım şartlar koşmuşlardır.

        Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat ise; görülecek şeyin vücudundan başka hiçbir şart koşmamıştır. Çünkü görmek, Allah’ın yarattığı bir idraktir. Müminler, Allah’ı; hem mahşerde ve hem de Cennette göreceklerdir. Bu konuda Kur’an-ı Kerim’den Kıyâme: 75/22-23 ayetleri delil olarak getirilmiştir. 


01 - 02 - 03 - 04 - 05 - 06 - 07 - 08 - 09 - 10 - 11 - 12 - 13 - 14 - 15 - 16 - 17 - 18 - 19 - 20 - 21 - 22 - 23 - 24 - 25 - 26 - 27 - 28 - 29 - 30 - 31 - 32 - 33 - 34 - 35 - 36 - 37 - 38 - 39 - 40 - 41 - 42 - 43 - 44 - 45 - 46 - 47 - 48 - 49 - 50 - 51 - 52 - 53 - 54 - 55 - 56 - 57 - 58 - 59 - 60 - 61 - 62 - 63 - 64 - 65 - 66 - 67 - 68 - 69 - 70 - 71 - 72 - 73 - 74 - 75 - 76 - 77 - 78 - 79 - 80 - 81 - 82 - 83 - 84 - 85 - 86 - 87 - 88 - 89 - 90 - 91 - 92 - 93 - 94 - 95 - 96 - 97 - 98 - 99 - 100 - 101 - 102 - 103 - 104 - 105 - 106 - 107 - 108 - 109 - 110 - 111 - 112 - 113 - 114 - 115 - 116 - 117 - 118 - 119 - 120 - 121 - 122 - 123 - 124 - 125 - 126 - 127 - 128 - 129 - 130 - 131 - 132 - 133 - 134 - 135 - 136 - 137 - 138 - 139 - 140 - 141 - 142 - 143 - 144 - 145 - 146 - 147 - 148 - 149 - 150 - 151 - 152 - 153 - 154 - 155 - 156 - 157 - 158 - 159 - 160 - 161 - 162 - 163 - 164 - 165 - 166 - 167 - 168 - 169 - 170 - 171 - 172 - 173 - 174 - 175 - 176 - 177 - 178 - 179 - 180 - 181 - 182 - 183 - 184 - 185 - 186 - 187 - 188 - 189 - 190 - 191 - 192 - 193 - 194 - 195 - 196 - 197 - 198 - 199 - 200 - 201 - 202 - 203 - 204 - 205 - 206 - 207 - 208 - 209 - 210 - 211 - 212 - 213 - 214 - 215 - 216 - 217 - 218 - 219 - 220 - 221 - 222 - 223 - 224 - 225 - 226 - 227 - 228 - 229 - 230 - 231 - 232 - 233 - 234 - 235 - 236 - 237 - 238 - 239 - 240 - 241 - 242 - 243 - 244 - 245 - 246 - 247 - 248 - 249 - 250 - 251 - 252 - 253 - 254 - 255 - 256 - 257 - 258 - 259 - 260 - 261 - 262 - 263 - 264 - 265 - 266 - 267 - 268 - 269 - 270 - 271 - 272 - 273 - 274 - 275 - 276 - 277 - 278 - 279 - 280 - 281 - 282 - 283 - 284 - 285 - 286 - 287 - 288 - 289 - 290 - 291 - 292 - 293 - 294 - 295 - 296 - 297 - 298 - 299 - 300 - 301 - 302 - 303 - 304 - 305 - 306 - 307 - 308 - 309 - 310 - 311
H A D İ S
K Ü T Ü P H A N E S İ

SELMAN SEVEN

{facebook#https://facebook.com/} {twitter#https://twitter.com/}

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget