Resulullah'ın hadislerini mi arıyorsunuz ?
Türkiye'nin En Geniş Kapsamlı Hadis Sitesi
HZ.MUHAMMED (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
"أَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِ مُحَمَّدٍ"

İMAN BÖLÜMÜ [MÜTEVÂTİR HADİSLER]

İMAN BÖLÜMÜ || MÜTEVÂTİR HADİSLER || HADİS KÜTÜPHANESİ

İMAN[1] BÖLÜMÜ

﴿ كِتَابُ  الْإِيمَانِ ﴾

 8﴿ مَنْ شَهِدَ أَنْ لَا إِلَهَ إِلاَّ اللهُ وَجَبَتْ لَهُ الجَنَّةُ 

“Kim Allah’tan başka İlah olmadığına şahadet getirirse, Cen­net, o kimseye, vacip olur”[2]

Suyûtî (ö. 911/1505“el-Ezhâr”da bu hadisi şu yollardan getirmiştir:

1.    Muâz b. Cebel[3]                                                

2.    İtbân b. Mâlik[4]                                     

3.    Ebu Zerr[5]                                           

4.    Osman b. Affân[6]                                  

5.    Ubâde ibnu's-Sâmit[7]      

6.    Ebu Hureyre[8]                            

7.    Ebu Bekr es-Sıddîk[9]                              

8.   Ömer ibnu'l-Hattâb[10]                                                             

9.       Rifâa el-Cühenî[11]                             

10.      Seleme b. Nuaym el-Eşcaî[12]             

11.      Süheyl b. Beyzâ’[13]                           

12.      Şeddâd b. Evs[14]                                           

13.      Abdullah ibn Amr                             

14.      Ebu'd-Derdâ’[15]                                            

15.      Ebu Saîd el-Hudrî[16]                          

16.      Ebu Amre el-Ensârî[17]

17.      Ebu Musa el-Eş’arî[18]

18.      Enes[19]

19.      Bilâl[20]

20.      Cerîr b. Abdullah[21]

21.      Zeyd b. Erkam[22]

22.      Zeyd b. Hâlid[23]

23.      Sa’d b. Ubâde[24]

24.      Abdullah ibn Abbâs[25]

25.      Hureym b. Fâtik[26]

26.      Abdullah ibn Ömer[27]

27.      Ukbe b. Âmir[28]

28.      Umâre b. Ruveybe[29]

29.      İmrân b. Husayn[30]

30.      İyâz el-Ensârî[31]

31.      Nevvâs b. Sem’ân[32]

32.      Ebu Şeybe el-Hudrî[33]

33.      Abdurrahman b. Avf[34]

34.      Câbir b. Abdullah[35]

Toplam, 34 kişi.                                                                   

(Derim ki:) Bu konuda pek çok hadis vardır. Bu hadisler, çeşitli lafızlarla gelmiştir.

Bunların bir kısmında; (biraz önce de) geçtiği üzere ﴿ وَجَبَتْ لَهُ الجَنَّة ﴾ُ “Cennet, o kimseye vacip olur” ibaresi vardır.

Bir kısmında ise; ﴿ دَخَلَ الجَنََّة ﴾َ “Cennete girer” ibaresi vardır.

Bir kısmında ise; ﴿ حَرَّمَ اللهُ عَلَيْهِ النَّارَ ﴾ “Allah, o kimseye Cehennemi ha­ram kılar” ibaresi vardır. Buna benzer daha başka gelen ibareler daha vardır.

Bunlardan bazıları şunlardır:

1. Buhârî ile Müslim’in “Sahîh”lerinde İtbân b. Mâlik’ten rivayet ettikleri hadis şu şekildedir:

﴿ أَنَّ اللَّهَ قَدْ حَرَّمَ عَلَى النَّارِ مَنْ قَالَ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ يَبْتَغِي بِذَلِكَ وَجْهَ اللَّهِ ﴾

“Kim Allah’tan başka İlah yoktur (Lâ ilâhe illallâh) deyip de bununla Allah’ın rızasını elde etmek isterse, ‘Allah (o kimseye) Cehennemi haram kılar.’”[36]

2.  Yine Buhârî ile Müslim’in, Enes’ten rivayet ettikleri hadis ise şu şekil­dedir:

﴿ مَا مِنْ أَحَدٍ يَشْهَدُ أَنْ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ وَأَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ صِدْقًا مِنْ قَلْبِهِ إِلَّا حَرَّمَهُ اللَّهُ عَلَى النَّارِ ﴾

“Bir kimse Allah’tan başka İlah olmadığına ve Muhammed’in Al­lah’ın Resulü olduğunu kalbinden tasdik ederek şahadet ederse, ‘Allah o kimseye Cehennemi haram kılar’”[37]

 3. Yine Buhârî ile Müslim’in, Ubâde ibnu's-Sâmit’ten rivayet ettikleri hadis ise şu şekildedir:

﴿ مَنْ شَهِدَ أَنْ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ وَأَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ حَرَّمَ اللَّهُ عَلَيْهِ النَّارَ ﴾

“Kim Allah’tan başka İlah olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Re­sulü olduğunu kalbinden tasdik ederek şahadet ederse, ‘Allah o kimseye Cehennemi haram kılar’”[38] (Hadisin metni, Müslim’e aittir.)

4.  Yine Buhârî ile Müslim’in, Abdullah ibn Mes’ud’dan[39] rivayet ettik­leri hadis ise şu şekildedir:

﴿ مَنْ مَاتَ لَا يُشْرِكُ بِاللَّهِ شَيْئًا دَخَلَ الْجَنَّةَ ﴾

“Kim Allah’a hiçbir şeyi şirk koşmadan ölürse, ‘Cennete girer’ ”[40]

5.  Buhârî’nin, Ebu Hureyre’den rivayet ettiği hadis ise şöyledir:

﴿ أَسْعَدُ النَّاسِ بِشَفَاعَتِي يَوْمَ الْقِيَامَةِ مَنْ قَالَ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ خَالِصًا مِنْ قَلْبِهِ أَوْ نَفْسِهِ ﴾

“Kıyamet günü şefaatıma insanların en layık olanı, samimi bir şe­kilde kalbinden -yada içinden- Allah’tan başka İlah yoktur (=Lâ ilâhe illallâh) sözünü söyleyen kimsedir”

6.  Bezzâr (ö. 292/904)’ın, sahih bir senedle, Hz. Ömer’den merfu’ ola­rak rivayet ettiği hadis ise şu şekildedir:

﴿ مَنْ شَهِدَ أَنْ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ دَخَلَ الْجَنَّةَ ﴾

“Kim Allah’tan başka İlah olmadığına şahadet ederse, ‘Cennete gi­rer’”[41]

7. Bezzâr (ö. 292/904)’ın, ravileri sika bir senedle, Ebu Saîd el-Hudrî’den rivayet ettiği hadis ise şöyledir:

﴿ مَنْ قَالَ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ مُخْلِصًا دَخَلَ الْجَنَّةَ ﴾

“Kim samimi bir şekilde Allah’tan başka İlah olmadığını söylerse, ‘Cennete girer’”

Bu konu ile ilgili buna benzer daha bir çok hadis vardır.

a. Denildi ki: “Kim Allah’tan başka İlah olmadığını ve Muhammed’in Allah’ın resulü olduğunu söylediği takdirde Cennete gireceği ile ilgili bu du­rum, İslam’ın başlangıcında geçerli idi; çünkü İslam’ın başlangıcında davet, tevhidi, net bir şekilde söyleme şeklindeydi. Fakat farzlar, belirlenip had (ce­zaları)nın sınırları tespit edilince, bu hüküm, nesh edildi.”

Bu görüşü; Dahhâk (ö. 105/720), Zührî (ö. 124/741), Süfyân es-Sevrî (ö. 161/777) ve daha bir çokları ileri sürmüştür.

b. Denildi ki: “Bu şekilde Cennete girme meselesi, farzları yapmakla bir­likte Kelime-i Şahadeti getiriren ve büyük günahlarda kaçınan kimse içindir; çünkü bu, Kelime-i Şahadeti söylemeyi gerektiren hususlardandır.”

c. Yine denildi ki: “Bu şekilde Cennete girme meselesi, Kelime-i Şaha­deti gönülden Allah’a tevbe ederek söyleyen ve bu tevbesi üzerine ölen kimse içindir.”

d. Yine bununla kast edilen husus şudur denildi: (Bu sözü söyleyen kim­seye) Cehennem ateşinin haram kılınması ve Cehennem ateşinde yanıp gü­nahlardan arındıktan sonra veya mutlak şekilde baştan itibaren Allah’ın o kimseyi Cennete koymasıdır. Yine de doğruyu en iyi bilen Allah’tır.

(Münâvî) “Feyzu’l-Kadîr”de (Kelime-i Şahadeti söyleyen kimsenin Cennete girme ile ilgili ortak nokta meselesinde) derki:

﴿ مَنْ مَاتَ لَا يُشْرِكُ بِاللَّهِ شَيْئًا دَخَلَ الْجَنَّة ﴾َ “Kim Allah’a hiçbir şeyi şirk koş­madan ölürse, Cennete girer” ile ilgili hadislerdeki ortak nokta, tevatür derecesine ulaşmıştır. Buradaki tevatür, lafzî değil de, manevî tevatürü ifade etmektedir. Bunu iyi düşün.”

* * *

[1]     “İman” kelimesi, sözlükte; doğrulamak, tasdijk etmek, bir şeye veya bir kimseye inanıp güven­mek anlamına gelmektedir. Terim olarak ise; Hz. Peygamber (s.a.v)’in, Allah tarafından getirdiği kesin olarak bilinen zarurat-ı diniye denilen İslami esasların, hükümlerin ve haberlerin doğru ve gerçek olduğuna tereddütsüz inanmaya denir.

[2]     “Lâ ilâhe illallah” ifadesi, Kelime-i Tevhidi belirtmektedir. Bazı rivayetlerde, sadece”Lâ ilâhe illallah” ifadesi geçerken, bazı rivayetlerde ise hem “Lâ ilâhe illallah”  ve hem de “Muhammedu’r-Resulullah” ifadesi geçmektedir. Bu rivayetlerdeki farklılıkların nedeni; Hz. Pey­gamber (s.a.v)’e sorulan sorudan ve değişik meselelerden kaynaklanmaktadır. Çünkü bu ifade­den birini diğerinden ayırmak, mümkün olmayacak bir şekildeki bir bütünü teşkil etmektedir. Bu iki ifade, kişiyi kurtuluşa götürecek ifadelerdir. Fakat şunu da unutmamak gerekir ki; bu çeşit hadisler, kişinin dünya hayatında terk ettiği ibadetler ve kul hakkıyla ilgili günahlar sebebiyle maruz kalınacak azabtan kurtulmaya garanti vermemektedir. Çünkü İslam akidesine göre; kal­binde az da olsa iman olan kimse cehennemde cezasını çektikten sonra cennete gidecektir. Bu çeşit müjdeli hadisler; ibadet görevini bırakmayı gerektirmez. Kulluk her an yapılması gerekli bir görevdir. 

[3]     Buhârî, Libas 101, Rikak 37, İsti’zan 30, Tevhid 1, Cihad 46; Müslim, İman 4950; Ebu Dâvud, Cenaiz 20 (3116); Tirmizî, İman (2643); İbn Mâce, Zühd 37 (4312)

[4]     Buhârî, Teheccüd 36; Müslim, Mesacid 47 

[5]     Buhârî, Rikak 13, Tevhid 33; Müslim, İman 153 (94), Zekat 9; Tirmizî, İman 18 (2646)

[6]     Müsned, 1/63

[7]     Buhârî, Enbiya 48; Müslim, İman 46 (28)

[8]     Buhârî, İlim 34, Rikak 50; Müslim, İman 10

[9]     Müsned, 1/5

[10]    Müsned, 1/16

[11]    Müsned, 4/345

[12]    Müsned, 4/16

[13]    Müsned, 4/260; Taberânî, el-Kebir (6348)

[14]    Müsned, 3/451; Taberânî, el-Kebir, (60336034); Heysemî, Mecmâu’z-Zevaid, 1/10

[15]    Müsned, 6/442

[16]    Buhârî, Tevhid 2436; Müslim, İman 147149185302; Ebu Dâvud, Salat 361 (1529); Tirmizî, İman (2598)

[17]    Müsned, 3/417

[18]    Müsned, 4/402; Taberânî, el-Kebir; Heysemî, Mecmâu’z-Zevaid, 1/16

[19]    Buhârî, İlim 49; Müslim, İman 48 (30)

[20]    Taberânî, el-Kebir

[21]    Taberânî

[22]    Taberânî

[23]    Taberânî

[24]    Taberânî

[25]    Taberânî

[26]    Taberânî; Bezzâr

[27]    Taberânî

[28]    Taberânî

[29]    Taberânî

[30]    Taberânî

[31]    Taberânî

[32]    Taberânî

[33]    Taberânî, el-Kebir, (790)

[34]    Bezzâr

[35]    Müslim, İman 40151 (93); Ebu Ya’lâ

[36]    Buhârî, Teheccüd 36; Müslim, Mesacid 47

[37]    Buhârî, İlim 49; Müslim, İman 48 (30)

[38]    Buhârî, Enbiya 48; Müslim, İman 46 (28)

[39]    Buhârî, Cenaiz 1; Müslim, İman 150 (92)

[40]    Buhârî, Rikak 50

[41]    Bezzâr, Müsned, 1/276 (174)


Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

SELMAN SEVEN

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget